Meslektaşım Müge Anlı ile Levent Kırca'nın canlı yayında aralarında geçen diyalogları okumuşsunuzdur. Güle oynaya, sımsıcak bir biçimde programa gelen Levent Kırca, buz gibi ayrıldı stüdyodan. Yazdan kışa geçti bir anda yüzü, ruh hali, tavrı... Kendisine yöneltilen soru tarzıyla o da programın sunucusunu köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Yakıştı mı? Yakışmadı... Olay vahim! Ama tek tek isimler üzerinde durmak gereksiz. Sorun daha genel çünkü. Geldiğimiz noktaya bir bakalım. Birincisi; sanatçılarla gazeteciler arasında, bulundukları konumları ayıran o ince çizgiler kalktı artık ortadan. Her ilişki çok yüz göz oldu. (Okan Bayülgen'in TV muhabirleri ile konuşmalarını hatırlayın...) İkincisi, magazin kendi figürleriyle kendi kendini imha ediyor. Herkes birbiriyle kavga ediyor, herkes birbirini aşağılıyor, kimileri sinirlenip yayını terk ediyor. Kimse "Başkasının hayatı üzerine yorum yapmam yakışık almaz" demiyor. Bunun da bir geçiş dönemi olduğuna inanıyorum. Son bir yıldır hem kendi hayatlarını bu denli ortaya koyan hem de başka hayatlar üzerinde ahkam kesen ünlü figürler, gün gelecek kendi hayatlarına dönecekler yine. İşte magazin de o zaman normalleşecek Ama şimdilik herkesin yüreğine kar yağıyor!