Dün uğurlamaların günüydü. Belki de onun için bugün bir sessizlik, bir yalnızlık var üzerimde... Yıllar önce evine taşındığımızda aslında yüreğine taşındığımızı hissettiğim Latife (Aydın) Hanım Teyzemizi son yolculuğuna uğurladık dün. Hiç gidecek gibi değildi oysa... Daha yeni, Anneler Günü'nde birlikteydik. Bizi beklemişti. Gözü hep yoldaydı o gün biliyorum; yanına gelecek, elini öpecek bütün çocuklarında... Dün, hayata verdiği bütün sevgilerle gitti. Onu uğurlarken oğlumuz da Londra'dan Kanada'ya uçuyordu. Ben de aynı anda her yerdeydim. Belki de onun için bu sabah, önüme konan iki şiir kitabının sayfalarındayım. Güven Kıraç, 'Hepimiz Aşkın Altında Oturuyoruz' adını vermiş kitabına... "Giderken aramızda bıraktığın sessizlik, bütün mahalleyi ayağa kaldırdı. Rezil oldum" (Sayfa 39) demiş bir şiirinde... Bir yeni kitap da Serdar Oğuz'dan 'Aşka İnat Zamanlar'... Güven Kıraç'ın kitabının sayfalarını karıştırırken güler yüzüyle odama girdi, Serdar.. "Bunu size kendi ellerimle vermek istedim" dedi. 'Ihlamurlar Altında' dizisine şiirler yazan Serdar'ın 'Aşka İnat Zamanlar'ını da bir çırpıda okudum; "Yoksan yanımda, ikinci gidişin olmaz nasılsa! Bir daha kışlar gelmez kapıma" (İkinci El Sevdalar-Sayfa 11) diyordu o da... Bugün hayat şiir tadında... Ağır geçiyor. Ve benim gözüm, kulağım Barış Akarsu'nun yaşam savaşında... Haydi Barış; bir nefes al, hayat kanatlansın yeniden...