Hepimizin başarılı bir sunucu ve harika bir anne olarak tanıyıp sevdiğimiz sevgili Özge Uzun'un ikinci kitabı 'Kalbimin Ses Telleri'ni 'bir solukta' okudum.
Vallahi su içmek için bile mola veremedim, çünkü elimden bırakamadım.
Özge, 'kadın ve anne olmayı' anlatmış. Kime? Öncelikle biz erkeklere... Hani her fırsatta 'Şu kadınları anlamak mümkün değil' diyen biz erkeklere.
Bu nedenle kadınlar mutlaka erkeklerine bu kitabı okutmalı.
Okutmalı ki, eşleri empati yapmayı öğrenebilsinler.
Özge'ninki bir 'müzikal kitap'... 'Öyle şey olur mu?' demeyin.
Olmuş...
Özge, her konunun arkasına, ona en uygun şarkının sözlerini eklemiş. Kafanızda dönüp duran o melodiler kitaba fon oluşturuyor ve ortaya 'müzikal kitap' diyebileceğim harika bir deneyim çıkıyor.
'Kalbimin Ses Telleri'nde biz erkeklerin çoğu zaman anlamlandıramadığı 'kadının gizli dünyasına' ait sırlar da deşifre ediliyor. Örnek mi? Pek çok kadın, ilk buluşmaya 'babaanne donu' ile gidermiş. Sebep? Eğer kontrolü kaybetmek üzere olursa, aklına içindeki donun hali gelsin de vazgeçsin diye...
Savaş uçakları ve bazı hızlı yarış arabaları pist sonunda durabilmek için paraşüt kullanır. Galiba kadınların paraşütü de 'babaanne donu' imiş. Özge'den öğrendim...