Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

TV’de Türkiye’yi kötüleme yarışı

Diziden, bir okurumun ihbarı sayesinde haberdar oldum. Hemen internet üzerinden ilgili bölümü izledim ve dehşete kapıldım. Ünlü Geceyarısı Ekspresi filmi, Criminal Minds: Beyond Borders'ın dokuzuncu bölümünün yanında zemzemle yıkanmış gibi kalırdı.
Türkiye'de internet üzerinden hatrı sayılır bir izleyici kitlesine sahip olan CBS yapımı dizi, ABD vatandaşlarını yurt dışında içine düştükleri kötü durumdan kurtarmak için mücadele veren bir FBI özel timinin maceralarını anlatıyor. Dizinin son bölümünde Emma Peters adında bir kız, ABD'de değişim öğrencisiyken tanıştığı Türk genci Emir Bayar'ın peşinden Antalya'ya geliyor. Ama gelir gelmez, Emir'in verdiği adreste kaçırılıyor. FBI timi de Emma'nın son telefon kayıtlarından yola çıkarak kızı kaçıranların peşine düşüyor.

GERÇEKLE ALAKASI YOK
Buraya kadar her şey normal bir polisiye hikayeye benziyor. Ama hikayenin gelişimi ve ekrana getirilen görüntüler tamamen Türkiye'nin uluslararası imajını imha etmeye yönelik bir 'algı operasyonuna' dönüşüyor. Örneğin; Antalya sokaklarındaki istisnasız tüm kadınlar tesettür giyimli, hatta çarşafa sokulmuş. Resmedilen karanlık sokaklar sanki yerli halkın ve turistlerin özgürce dolaştığı o cıvıl cıvıl Antalya sokaklarından değil de, Tahran ya da Bağdat'tan alınmış gibi. FBI timinin en büyük şikayeti ise Türk polisinin bu olayla hiç ilgilenmemesi, hatta üzerini örtmeye çalışması.
Ajanlardan biri diyor ki, "Türkiye'de dil engelini aşabiliriz ama kültürel engeli aşmamız çok zor. Türk polisi Emma'nın telefon kayıtlarını dinledi ve ortada bir suç bulunmadığına kanaat getirdi."
Bir başka konuşmada yine FBI ajanı şöyle diyor: "Bizim aile içi şiddet dediğimiz, Türkiye'de suç olarak kabul edilmiyor."
Kızın aşık olduğu Türk genci Emir'i ise entarili biri olarak resmediyorlar. Emir'in, kızı alıkoyan arkadaşları ise cübbeli, takkeli ve sürekli Arapça konuşan ve genellikle DAEŞ militanlarını çağrıştıran karanlık tipler olarak karşımıza çıkıyor. Sonunda kızın seks kölesi ya da 'savaş gelini' olarak Ortadoğu'ya kaçırılmak üzere alıkonulduğu fikrine varıyorlar. Ajanlardan biri "Zaten İstanbul bu iş için Ortadoğu'daki en önemli ara istasyon" deyiveriyor.
Gerisini izlemeye içim elvermedi. Meraklısı varsa, internet arama motorlarına dizinin ismini yazarak izleyebilir. Ama lütfen kimse tutup da 'Biz de onlara zaman zaman bu fırsatı veriyoruz' gibi ucuz ve kompleksli yorumlara girişmeye kalkmasın. Zira bu aşırı iyimserliği terk etmek ve 'kasıtlı karalamayı' görmek için dizinin ilk 15 dakikası yetiyor da artıyor bile.
Bir de 'dinime küfreden' o ABD, neredeyse her hafta sırf derisinin rengi koyu diye insanların polis kurşunlarına geldiği ülke olmasa... Diyeceğim o ki, dünyanın Geceyarısı Ekspresi ile zehirlenmeye çalışıldığı 70'li yıllardan bu yana Türkiye düşmanlarının uluslararası iletişim frekanslarını kullanma yöntemi değişmedi. Belli ki sıra, Türkiye'nin turizmini 'her yolla' baltalamaya geldi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA