Bu lafa fena halde kızarım; 'halka inmek.' Halk dediğiniz sanki kuyudadır da inmek için merdiven gerekirmiş gibi... Bu, aslında bir 'üstten bakış'ın ifadesidir. Bence bu düşünceye kapılmış olanların yapması gereken, asansöre binip 'yukarı' tuşuna basmak olmalıdır.
Peki bu uzun girizgahı niye yaptım? Adı gibi, ekrandaki duruşu da 'yabancı' görünen tv8'in müzik yarışması Rising Star, son hafta nihayet 'halka çıkmayı' başardı. Bunun en büyük sebebi, yarışmanın 'Türkiyelileştirilmesi' oldu. İlk haftalarda yarışmacıların büyük bir çoğunluğu, pek bilinmeyen yabancı şarkıları tercih etmiş, jüri ile sunucu arasındaki mesafenin uzunluğu, ekrana 'soğukluk' olarak yansımış, jüri 'Aman bir hata yapmayalım. Hayranlarımıza sevimsiz görünmeyelim' kaygısıyla kendini kasmıştı. Geçen hafta program için tek kelime ile bir 'düzeltme' haftasıydı. İşin içine bir de Türk halk müziği girince, cazibe ve 'sıcaklık' arttı. Özellikle Gaziantepli Ömer Öğretmen'in patlattığı uzun hava ve içten tavırları, buzları eritti. Üzerine bir de Rizeli Nesrin'in, kaybettiği arkadaşının ölüm yıldönümüne rast gelen günde söylediği Karadeniz ezgisi eklenince, 'kritik sınır' aşılıp program izlenir hale geldi. Bu kızın ses telleri kemençe, yüreği tulum... Yeniden sahne alacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.