Dizilerin biri bitiyor, biri başlıyor. Yeni sezonda tutan dizi sayısı pek az. Seyirci, 'Nasıl olsa üç bölüm sonra kalkar' tedirginliği ile yeni işlere hayli tedbirli yaklaşıyor ve eski dizisinden kolay kolay vazgeçmiyor.
Okurumuz N. Çimen de Uzakdoğu dizilerini eksen alarak, izleyicinin gönlünden geçen dizi tarzını ifade etmeye çalışmış:
"Yüksel Bey, günaydın. Eskiden iyi bir dizi izleyicisiydim. Son dönemlerde sizin de yazılarınızda bahsettiğiniz gibi dizilerle ilgili ciddi kan kaybı yaşanıyor. En başarılı oyuncuların bile dizilerini takip etmek istemiyoruz. Yurt dışında uzun soluklu devam eden diziler, her bölüm farklı bir konu işleyerek seyircinin ilgisini zirvede tutuyor. Ben ve etrafımdaki birçok arkadaşım artık Türk dizilerini izlemiyoruz. Uzatmak adına karakterleri önce farklı bir şekilde zihnimize sokup sonra bambaşka entrikalara bulaştırıyorlar.
Bizler son dönemde, Kore ve Uzakdoğu dizilerini izliyoruz. Çok büyük projeler hariç, bölüm sayısı 16-50 arasında. Genel olarak popüler diziler 16-24 bölümden ibaret. Çok fazla oyuncu kadrosuna ihtiyaç duyulmadan, bütün karakterlerin derinlemesine işlendiği diziler.
Artık yapımcılar başı sonu belli diziler yapsınlar, bizler de sevdiğimiz oyuncuları iyi senaryolarla tadı damağımızda kalarak izleyelim. Güzel başlayan işler abuk sabuk biçimde ya da apar topar bitirilmesin, insanların emekleri boşa gitmesin.
Sizden ricam, bu konuda gerekli insanlara dileklerimizi iletmeniz. Başarılarınızın devamını diler, sağlık, mutluluk ve esenlikler temenni ederim."