Bakmayın siz başlıktaki ironik ifadeye... Aslında onu çok uzun zamandır izliyorum. Şairliğini pek az kimsenin bildiği günlerden beri takipçisiyim.
Yani, hayır programlarında evlere poşet poşet erzak taşıdığı günlerden de önce...
Uğur Arslan'ı izdivaç programı sunucusu olarak gördüğüm gün ise çok şaşırmıştım. Ne yalan söyleyeyim, biraz da yüreğim burkulmuştu.
Sakın izdivaç programı sunuculuğunu hafife aldığım ya da hor gördüğüm sanılmasın. Bence ekranın en zor görevlerinden biri, ekran deneyimi olmayan onca kişiyi üç saat boyunca kontrol edebilmek, bunu yaparken de hem izleyiciyi eğlendirmek, hem de hayırlı bir işe vesile olmak. Ama Uğur Arslan'ın tarzı, tavrı ve yetenekleri daha ziyade şovmenliğe elveriyordu.
Aynı zamanda teatral yeteneğinin de yüksek olduğu izlenimine kapılmıştım. Onu Karagümrük Yanıyor dizisinin başrolünde görünce, "Hah tamam, şimdi layık olduğu yeri bulacak" demiştim ama ne yazık ki dizinin ömrü kısa oldu.

YENİDEN DOĞDU
Ve Uğur Arslan, yetenekleri ile Benzemez Kimse Sana'da adeta küllerinden doğdu... Gerçek oyunculuk yeteneğini bu proje sayesinde insanlara gösterdi.
Zira sadece plastik makyajın arkasına sığınıp 'mış' gibi yapmıyor.
Canlandırdığı ünlünün adeta ruhunu kuşanıyor. Şarkı söyleyip hemen sahneden inmek yerine, konuşmasıyla, jestleriyle, mimikleriyle o ünlüyü gerçek anlamda 'canlandırıyor...' Ve hepsinden önemlisi; hem eğleniyor, hem de eğlendiriyor.

KESER'İN TA KENDİSİ
Uğur Arslan bu hafta Mustafa Keser tiplemesiyle bir kez daha gönülleri fethetti. Jüri üyeleri gibi ben de bir ara "Acaba bu kez de Mustafa Keser'in gerçeği sahneye çıkıp insanlara şaka mı yapıyor?" diye tereddüde kapıldım. Ve Uğur Arslan'la ilgili son bir not: Böyle bir yeteneğin dizi sektörünün başrollerinden daha fazla uzak kalamayacağı inancındayım.
Bu arada Zeki Müren'i enfes bir şekilde canlandıran Ümit Erdim'in hakkını da yemek istemem.
Benzemez Kimse Sana aslında 'sanatçı' ile 'ünlüyü' ayırt etmek için bir turnusol kağıdı görevi üstleniyor. Gelecek hafta programı bir de bu gözle izlemenizi tavsiye ederim..