BİR şarkıcı kendi karizmasını ancak bu kadar çizebilir. Ezel'in son bölümünde Kenan Birkan'ın kirli zevklerine tanık olduk. Birkan, kendi gibi güç sahibi dostlarıyla adresi gizli tutulan bir villada zaman zaman bir araya gelip kirli zevklerini tatmin ediyordu. Birkan, şöyle anlatıyordu o partileri Eyşan'a: "Burada kim ne isterse onu yapıyor. Canımız bir şarkıyı dinlemek istediğinde o şarkıcıyı çağırıyoruz. En ünlü ressamı getirtip tablomuzu yaptırıyoruz. Yazarlar, son romanlarını biz okurken yazıyorlar. Milli takım oyuncularıyla minyatür kale maç yapıyoruz. En iyi dövüşçüleri getirtip üzerlerine bahis oynuyoruz. Mankenler, şarkıcılar, spikerler... En üstte kim varsa onlar... Odana girdiğimde Emre Aydın'ın CD'sini görmüştüm. Onu getirttim. Aslında filmin son sahnesinde öldükleri için üzüldüğün o oyuncular vardı ya, olayın tamamen senaryodan ibaret olduğunu, gerçekte yaşadıklarını sana göstermek için onları da çağıracaktım ama çalışıyorlardı. Bir dahaki sefere inşallah..." Bu sırada Emre Aydın da partide sahne alıyor, hit şarkısını seslendiriyordu. Eyşan'a "Yeni albümümdeki şarkılarımdan birine Eyşan ismini verebilirim" dedi. Eh, Emre kendini partiye meze yapmıştı ya, Eyşan yetinmedi tabii ki: "Olmaz. Şarkının değil, albümün ismi Eyşan olsun..." Konuk oyuncu Emre'nin son sözü şöyleydi: "İsmim de değişmeden, gidip şarkımı söyleyeyim bari..." Eminim, Emre Aydın'ın hayranları bu sahnelerden rahatsız olmuşlardır.