Yukarıdaki başlık, sonsuz haber kaynağına sahip bir gazeteciden duyacağınız en son cümle olmalı değil mi? Evet, zaten işin gerçeği de öyle... Kimsenin benim haber alma hakkımı ve özgürlüğümü engellediği filan yok. Benim derdim başka... Günlerdir ana haber bültenlerini doğru dürüst izleyemiyorum... Sebebi; TürkMax ekranlarında saat 19.30 sularında yayınlanan Heberler adlı mizahi haber bülteni... Saat 19.15 gibi sağ elim karıncalanmaya başlıyor. Digitürk'ün 21. kanala basmamak için sol elimle, sağ elimi tutmaya çalışıyorum ama nafile... Tıptaki yabancı el sendromu gibi bir şey. Sağ elim, beynime itaat etmiyor, gidip 21. kanalın düğmesine basıyor. Ve sonrasında gerçek haber bültenlerini izleyip not almam gerekirken, Heberler'e esir düşüyorum... Daha önce de gündelik haberleri mizah konusu yapmaya çalışan programlar olmuştu. Ama içlerinde en rafine mizaha ve en keskin yoruma sahip olan kesinlikle Heberler... Öncelikle bu işin yaratıcısı Levent Kazak'ı tebrik ediyorum. Sonra da anchorman Memet Ali Alabora, spor spikeri Serhat Kılıç ve hava durumu sunucusu Mahir İpek'i... Perşembe günü Serhat Kılıç'ın, sesini Emre Tilev'e benzeterek sunduğu spor haberine bayıldım. Şöyle diyordu Serhat: "Derbi öncesinde Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, 'Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın sonuna kadar arkasındayım' dedi. Bu demeç, Fenerbahçe cephesinde büyük paniğe neden oldu. Zira bilindiği gibi Polat'ın arkasında durduğu teknik direktörler arasında bugüne kadar sezon sonunu getirebilen olmadı!.." Ardından, Levent Kazak'tan Mehmet Ali Birand yorumlarına taş çıkartan Günün Yorumu geldi: "Özelleştirmeler son hız sürüyor. Bence Darphane de özelleştirilsin. Nasıl olsa para basarak kendi maliyetini çıkartır. Aslında özelleştirmenin önünü tamamen açacak bir fikrim var: Özelleştirme İdaresi'nin kendisi özelleştirilsin!.." Hava durumu ise günümüz Türkiye'sinin parçalı bulutlu halini gözler önüne seriyordu. Hava durumu sunucusu Mahir İpek, üzerinde başı açık ve kapalı üniversite öğrencisi resimlerinin serpiştirildiği Türkiye haritasının önünde havamızın durumunu anlatıyordu: "Yarın İstanbul Üniversitesi kapalı, Samsun ve Kocaeli üniversitesi açık..." Yok, yok... Belli ki Levent Kazak ve tayfası yüzünden bana gerçek haber bültenlerini izlemek bir süre daha haram!..