Ona "Bacakları kısa olduğu için çabuk yoruluyor" dediler... Sevgilisine sinema kapattığında 'görgüsüz' diye etiketlediler. Galatasaray taraftarı, kötü oynadığı her maçta Arda'nın bu romantik jestini onun kafasına kaktı. Sakatlığına geç teşhis koydular. Kıpırdamaması gereken günlerde Milli Takım kampına çağırıp, iyice sakatladılar. Ve nihayet canlı yayında "Aşırı seks yaptığı için sakatlandı" dediler. Yetmedi, altına gencecik sevgilisiyle birlikte fotoğrafını basıp, bu sözü manşetlerine taşıdılar... Arda'nın gözyaşları içinde verdiği röportajı izlerken kahroldum. Sonunda o da ağzını bozdu, hakaret etti. "Bugüne kadar dava açtık da ne oldu? Bu sefer ben hakaret ediyorum ki bana dava açsınlar. Çok üzülüyorum. Türkiye'nin durumu çok kötü..." Gözlerinde hem yaş hem pişmanlık vardı. Kafasından geçen ama söyleyemediği cümle iki damla olmuş, yanağına süzülüyordu: "Keşke zamanında Avrupa'ya gitseydim..." Futbola sevdalı minikler, örnek aldıkları Arda ağabeylerini bu durumda gördüklerinde ne düşündüler acaba? "Bizim çocuklarımız neden elin milli takımlarında oynuyor?" diye daha fazla sormaya gerek var mı? Arda'yı ve gençlerimizi el birliğiyle kaybettik... Şimdi ne yapsak hükümsüzdür...