Ezel'in fenomen haline gelmesinde başlıca etken, izleyicileri sürprizlerle şaşırtması ve felsefi derinliğinin yanında bu örgünün aksiyon ile desteklenmesiydi. Dizi, aşk hikayesi arayanlara da hitap ediyordu, mafyatik aksiyona meraklı olanlara da. Kaçıp, kovalamacalar, intikam için kurulan tuzaklar, takipler izleyiciyi büyük bir merakla ekrana bağlıyordu. Kıvanç Tatlıtuğ ve Haluk Bilginer'in de iki ilginç karakterle diziye katılması, yeni sezon için itici güç oldu. Ama geçen haftaki bölümde sanki dizi ağır gösterimde ilerliyor gibiydi. Tabii ki her bölüm yapımcı, senarist ve yönetmenden aksiyonla örülü bir dizi beklemek haksızlık olur. Zira aksiyon demek, dış çekim, zaman ve para demek. Hele bir de 80 küsur dakikalık diziyi bir haftada kanala teslim etme zorunluluğu da eklenince, diziyi çekmenin kendisi başlıbaşına aksiyon haline dönüşüveriyor. Ama ne yapalım? Suç Ezel'cilerin... Çıtayı öyle yüksek bir yere koydular ki, azıcık nefeslenmeye kalksalar hemen böyle başlarına ekşiyoruz işte..