Hani hep yazıp, konuşuyoruz ya, "Klasik romanların diziye çevrilmesi, insanları edebiyata yakınlaştırıyor" diye... "Çelik Manolyalar" oyunundaki bir cümle, bu konuyu yeniden gözden geçirmeme yol açtı. Acaba hep beraber yanılıyor muyduk? Eski Türk romanlarından devşirilen diziler, insanların okuma alışkanlığını iyice köreltiyor olabilir miydi? Oyunun bir sahnesinde; taşralı, sert, hayatla dalga geçen bir karakteri canlandıran Oya İnci şöyle dedi. "Ben kitap okumuyorum. Zaten iyi bir kitapsa, hemen dizisini yapıyorlar. Oturup, televizyonda izliyorum..." Haydi buyurun bakalım... İster misiniz, bizim millet de kitapçılardan iyice ayağını kessin. "İyi bir kitapsa, dizi olur, bekleyeyim en iyisi" diyerek...