Şafak Sezer'in rol aldığı son GSM şirketi reklamıyla ilgili olarak köşemize "ihbar" yağıyor. Örneğin, Pınar ve Damla Köse şöyle yazmış: "Merhaba Yüksel Bey; reklamdaki bir hata bizleri rahatsız etti. Reklam filminde parayı bulan Lidyalıların 'İzmir'in aşağısında, Efes harabelerinin orada' yaşadıklarından bahsediliyor. Halbuki devrinin en güçlü devletlerinden olan Lidya, Manisa ve Salihli çevresinde kurulmuştur. Efes harabeleriyle iki bağlantısı vardır. Biri; iki harabede de Hitit uygarlığından izlere rastlanması, diğeri de iki şehrin, dönemlerinin en büyük ticaret şehirleri olmasıdır. Ayrıca Efes harabelerinde kurulan son uygarlıkla Lidyalılar arasında büyük zaman farkı vardır. Yani reklamda bahsedildiği gibi Efes harabelerinin bulunduğu yerle alâkaları yoktur. İzmir'de bulunmuş olabilirler ama bu durumun sadece İzmir'e maledilmesi biz Manisalıları rahatsız etti." Gül Yalçın adlı okurumuz ise başka bir konuya dikkat çekiyor: "Reklamda Lidyalıların geçenlerde (!) parayı bulduğu söyleniyor. Bahsedilen o 'geçenlerde' M.Ö. 7'nci yüzyıl ve İzmir de bu adı M.Ö. 650- 545 yılları arasında almış. Bu durumda o yıllarda İzmir adının geçmesi çok abes. Ya o zamanın insanları müneccimdi ya da reklam yazarları baştan savma işler yapıyorlar. Bir Lidyalı olarak; reklamdan da böyle bilgisiz bahsedilmekten de çok utandım." Bir diğer okuyucu grubu ise o dönemde Efes'in hâlâ "harabe" olarak anılmasına şaşırıyormuş. Reklamda geçen "Abi, Lidyalılar parayı bulmuş, demir olanını yapmışlar, kağıt banknot yapmışlar" sözüne de doğal olarak itiraz var. Konuşmanın M.Ö. 350 yılında geçtiğini, kağıdın ise M.S. 618'de Çinliler tarafından bulunduğunu hatırlatan okur sayımız az değil. Aslında bu tür "fantezi" reklamlarda gerçeklik aranması ve kronolojik sıra takip edilmesi pek mantıklı değil. Ama yine de özellikle ekran karşısındaki çocukların hatalı bilgi edinmesine yol açılmamalı. Bu arada "paranın bulunması" iyi mi, kötü mü oldu, asıl onu tartışmak lâzım!..