Rahmetli Turgut Özal'dan bu yana Çankaya Köşkü'nün bahçesinde şarkı söyleyen bir Cumhurbaşkanı görmemiştik. Pazar günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, Metin Şentürk'ün udla çalıp, söylediği "Gesi Bağları"na eşlik ederken görünce, mutlu oldum. Şentürk'ün TRT 1'deki programı için Köşk'te yaptığı özel söyleşi, şimdiden ekranın unutulmazları arasıdaki yerini aldı. Metin Şentürk, engellilerin prangalarını çözme yolunda verilen mücadelenin en önemli şahsiyeti... Çünkü ortaya koyduğu neşeli, azimli, çalışkan ve yaratıcı tablo, normal tekerlekli sandalyelere bile "akü" oluyor. Eminim onu gören, duyan pek çok engelli vatandaşımız "O yapmış, ben de yapabilirim" deyip, hayatın engellerine karşı güç ve moral topluyor. Metin elde ettiği para ve şöhretle rahat koltuğunda bacak bacak üstüne atıp, bu yeni hayatının keyfini sürebilirdi. Ama öyle yapmadı. Yaşamını kendi gibi engellilerin sesini duyurmaya, sorunlarını çözmeye adadı. Kampanyaların en başında yer aldı. Pazar günleri TRT 1'de Doğa Rutkay ile beraber sunduğu programı başlı başına bir sosyal sorumluluk kampanyasına dönüşmüş durumda. Ama bu ona yetmedi. Gidip Çankaya Köşkü'nde meramını bizzat Cumhurbaşkanı'na anlattı. Ne diyeyim? Allah hepimize hayatı böyle "görmeyi" nasip etsin. Bu arada Cumhurbaşkanı Gül'ü de kutluyorum. Devlet erkânı bugüne kadar Engelliler Haftası etkinliklerini hep rutin protokol kalıpları içinde karşılamayı tercih etmişlerdi. Gül'ün "sazlı sözlü" samimiyeti, önemli bir "engeli" ortadan kaldırdı.