Egeli Sabah'ın düzenlediği 'Sabah Toplantıları'nın ilkini, dün İzmir'de gerçekleştirdik.
"Sabah Toplantıları"nın amacının, Ege'nin ve İzmir'in 'gelecek bakışına katkı sağlayacak', yeni ufuklar açabilecek konuşmacıları ağırlamak olduğunu vurgulamıştım.
Bu faaliyetimizi, yerelden evrensele açılan yayın penceremizde, yurttaş gazeteciliğiyle örtüşen sahici bir çabaya çevirmek istiyoruz. "Sabah Toplantıları" ile Egeli Sabah'ın, kente ve bölgeye karşı taşıdığı kamusal sorumluluğu paylaşmak, gerçek anlamda demokratik bir 'serbest kürsü' yaratmak, artı değer üreten yerde durmak arzusundayız.
Dün toplantımızın konuğu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener'di. Değerli Uğur Erdener, İstanbul 2020 Olimpiyat adaylığı ile İzmir'in EXPO 2020 adaylığının, birbirini nasıl etkileyebileceği üzerine; dikkat çekici bir konuşma yaptı.
Soru ve cevap bölümü sonrası, EXPO Yürütme Komitesi Başkanı Mahmut Özgener, Uğur Erdener'in yaklaşımlarını tamamlayıcı, çok olumlu katkıda bulundu.
Detayları haberimizde okuyacaksınız.

KAYGILARI DAĞITTI
Şurası bir gerçek; İzmir'de uzun süredir 'üstü örtülü' bir kaygı vardı.
İstanbul'un Olimpiyat adaylığının, özellikle aynı yıla denk gelmesi ve her ikisinin de dünyanın en önemli organizasyonları olması nedeniyle, masaya bilinçli bir tercih konduğunda, İzmir'in EXPO adaylığına 'olumsuz' etki yapma ihtimali konuşuluyordu.
Öncelikle Erdener'in konuşmasından ve Özgener'in tamamlayıcı açıklamasından, ayrı dallarda organizasyonlar özelliği ile evrensel planda her iki adaylığın, birbirini olumsuz etkileme ihtimalinin olmadığı anlaşıldı. Zaten bu süreçte, ne olimpiyatlar cephesinden, ne de EXPO alanından, evrensel planda bu konunun sorgulanması da gündeme gelmemişti.

TÜRKİYE PROJESİ
Daha önce bu konuda düşündüklerimi, elbette fazla iddialı olmayan bir yerden, biraz da özellikle tartışılmasını amaçlayarak yazmıştım. Dünyanın en büyük organizasyonu sayılan olimpiyatlar ile dünya kupasından sonra, üçüncü büyük evrensel organizasyon düzeyinde nitelenen, hatta 'fikir ve yaratıcılık olimpiyatları' olarak tanımlanan EXPO'nun; aynı yıl, aynı ülkede düzenlenme ihtimalinin bile, iki kentin adaylık sürecini, olsa olsa çok olumlu etkileyebileceği fikrimi paylaşmıştım. Daha netlik kazanmış benzer bir yaklaşıma, hem değerli Erdener'in, hem de değerli Özgener'in konuşmalarında tanık oldum.
İstanbul'un olimpiyatları düzenlemesi de, İzmir'in EXPO 2020'yi üstlenmesi de; özünde çok değerli birer Türkiye projesi. Bu organizasyonlar, hem düzenlendiği kentlere ve bulundukları bölgelere, hem de Türkiye'ye büyük sinerji katacak.

KALDIRAÇ ROLÜ
Erdener'in konuşmasından da anladığımız kadarıyla; İstanbul 2020 Olimpiyatları'nı düzenleme hakkını kazanacak gibi duruyor. Hatta şu anda en güçlü aday konumunda.
Süreçten anlaşılan, İstanbul'un olimpiyatı düzenleyip düzenleyemeyeceği, İzmir'in EXPO adaylığının kesinleşmesinden çok daha önce anlaşılacak. Bu durumda İstanbul'un 2020 Olimpiyatları'nı düzenleme hakkını kazandığı bir ortamda (dileriz mutlaka öyle olur); İzmir'in EXPO 2020'yi elde etme şansı, çok daha yükselecektir. Çünkü bu işe karar verecek 158 EXPO BIE delegesi üzerinde, aynı yıl yaz aylarında İstanbul'da Olimpiyatlar'ın düzenleniyor olması, çok olumlu etki bırakacaktır. Sanıyorum İstanbul'un kazanması, İzmir'in de kazanması için ciddi bir kaldıraç rolü oynayacak.
Bu arada Sabah Toplantıları'nın ilkinin amacına ulaştığını görmekten mutluluk duyuyoruz.