Sene sanıyorum, 2007 yılıydı. O dönemde çok sevdiğim İzmir'den biraz uzakta, yine gazetemiz Sabah'ın, Akdeniz Bölge Temsilciliği görevini yürütüyordum.
Önceki yıllarda da, 'ne yapılacağı' üzerine, bazen soruların gündeme geldiği, Alsancak'taki eski Tekel binalarıyla ilgili güzel bir haber, ajanslara düştüğünde çok heyecanlanmıştım.
Çünkü Arkas Holding, İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte hazırlanan, adı 'Reji' olan çok güzel bir projeyle ilgili, o dönem alanın tahsisinin yapıldığı Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan, ön izin çıkmıştı.
***
Alsancak'taki eski Tekel Tütün Fabrikası ve beraberindeki binaların, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 49 yıl süreyle kiralanması için, ihale süreci başlamıştı.
Bu noktada başvuran
'Reji' projesi için, somut izinle birlikte Tekel Binaları'nın geleceği de, renkli, farklı hayaller ile süslenmişti. Proje, İzmir'de atıl durumda olan, eski sigara fabrikasının tarihsel özelliklerinin de korunarak dönüştürülmesini içeriyordu.
Hatta proje maliyetinin 30 milyon dolar civarında olacağı da belirtilmişti.
***
Projede kapalı alanların toplamı 15 bin metre kare civarında olacaktı.
Yeşil alan bulunacaktı.
(Bin metrekare) Projede adı konulan alanlar belliydi:
Tasarım Müzesi ve atölyeler, butik şehir müzesi, çok amaçlı sergi salonları, sinemalar, sanatçılar sokağı, sanat atölyeleri, çocuk kültür ve oyun merkezi, dans merkezi, misafir sanatçı atölyeleri, çok amaçlı salon
(küçük kongre, tiyatro, toplantı ve benzerleri için), müzayede salonu, şehir kulübü, restoran, kafe, bir kültür ürünleri mağazası.
Hatta sadece kente katkı yapma amacıyla yola çıkan projenin ortakları, süreç içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden Tarihi Alsancak Garı'nın ön bölümlerinde trafiğin yerin altına alınarak, İzmirliler'in uzun süredir hayalini kurduğu garın çevresinde, yeni kent meydanları üretmesini önermişlerdi. Büyükşehir, konuyu inceleyeceğini söylemişti.
Şimdi ise gelinen nokta belli. Arkas CEO'su Önder Türkkanı, birkaç gün önce İTO ve İzmir Ekonomi Üniversitesi ortaklığıyla;
'İzmir Sanat, Sergi, Kongre ve Yatırım İşletme Ticaret A.Ş'yi kurduklarını, Reji projesini hayata geçirmek istediklerini, ama bir bölümü ikinci derecede SİT alanı olan projenin, tamamen kilitlendiğini açıkladı.
Çünkü projenin hayata geçirilmesi için
'otopark' ihtiyacı var.
***
Ama Koruma Kurulu ile sorun bir türlü çözülmemiş. Ayrıca Önder Türkkanı'nın ifadesine göre, İzmir Büyükşehir ile de bu sorunla ilgili bir çözüm üretilememiş.
Sonuçta Arkas projeden çekildi. Şimdi elimizi vicdanımıza koyup düşünelim.
Bu kurumlar kente ciddi bir güzellik katmak için yola çıktılar. Sonuçta projeden vazgeçmek zorunda kaldılar. İlk hayalin kurulduğu yıl 2006, yazılıp çizilmeye, temsili simgesel resimlerle konunun kamuoyuna sunulmaya başladığı yıl 2007, projenin kilitlendiği yıl 2011.
Bir yandan İzmir için güzel bir iş yapmaya soyunan insanların, kurumların tükenen umutları, diğer yanda kamuoyuna bu ve benzeri konularda
'itirazlarla ilgili' nazik bir açıklama yapmak gereği bile duymayan, ama kendisini sürekli tartışılır konuma getiren Koruma Kurulu.
***
İzmir Büyükşehir'in konuyla ilgili bir açıklamasının olmaması, diğer yanda olumlu sonuç alınsın diye teşvik ettiği projeyle ilgili, böyle bir tabloyla karşılaşan bakanlık. Yani 30 milyon dolarlık bir projenin gündemden kalkmasıyla ortaya çıkan, yine tam bir İzmir klasiği. Bu görüntü, İzmirliler'in de
'kentlerine hissettikleri aidiyet' ile duydukları heyecanı incitiyor. Acaba dünyanın hangi ileri kentinde böyle bir tablo vardır. Bunu İzmirliler hak ediyor mu?
Umarım o alan kısa sürede yeniden projelendirilir ve sonuç alınır.