55 yıllık eşini, ilk flörtünü, büyük aşkını kaybeden "İsmet abi" derin bir iç geçirdi. Gözündeki yaşı sildi. Ve "öğrenciyken İzmir'de tanışmıştık" diye söze başladı:
- Saadet, Kız Eğitim Enstitüsü'nde okuyordu, ben İktisadi ve Ticari İlimler'de. Atina'da Türk sporcularına saldırı olmuştu. Onu protesto ediyorduk. İşte o mitingde tanıştık.
ALSANCAK İSKELESİ
O günlerden bir anı... İsmet Sezgin, Aydın'a gider "1,5 ay sonra döneceğim" diye.
Ama İsmet abinin işi uzar.
İzmir'e dönüşü gecikir.
Saadet hanım da "demek İsmet gelemeyecek" diye düşünür.
Bir arkadaşı ile birlikte, İstanbul'a gezmeye gitmeye karar verir.
Gerisini İsmet abi anlatsın:
- Aydın'dan İzmir'e gidip, hemen Saadet'i aradım... Yoktu... Arkadaşları dedi ki, İstanbul'a gidiyor... Hemen Alsancak Vapur İskelesi'ne koştum.
AŞKIN GÖZYAŞLARI
İsmet abi, vapur iskelesine vardığında "Ordu Vapuru" da demir almış, yavaş yavaş uzaklaşmaktadır.
Saadet hanım vapurdan inmek ister, inemez. İsmet abi vapura binmek ister, binemez. İki sevgili, yaşlı gözlerle, birbirlerine mendil sallarlar.
Gemi uzaklaşınca İsmet abi günlerce üzgün gezer ve sonra birgün parka gider, ağacın altına oturur, kağıt kalemi çıkarır ve başlar yazmaya...
Bu sevgilisine yazdığı ilk şiir.
YALNIZ SOKAKLAR
ORDU VAPURU
Bir parça götürüyor benliğimden
Ordu Vapuru
Bütün anılarımla birlikte
Beni de sürüklüyor peşinden
En tatlı tutkularımın
Bir buçuk aylık hasretimin
Ve onun
Ardından bakakalıyorum
Yalnız vücudum dolaşıyor sokaklarda
Yalnız sokaklar benim arkadaşım
Bir onlar anlıyor halimden
Bir ben biliyorum kendimi
Bu yaşanası dünyada
Her gün yeniden ölüyor
Yeniden diriliyorum
"O BİR MELEKTİ"
Önce nişanlılık.
Sonra evlilik.
İsmet Sezgin, daha öğrenciyken ilgilendiği siyasete iyice ısınır. 27 yaşında Aydın Belediye Başkanı'dır.
Saadet hanım hem matematik öğretmenidir, hem de evinin kadını.
- 5 günlük evliyken, parti toplantısına gittim... Neden gece geç geldin demedi... Belediye başkanıyken yılda 5 defa başbaşa yemek yememişizdir, ağzını açıp birşey söylemedi... O bir anlayış anıtı, hoşgörü meleğiydi.
BAKAN KARISI
1960'ta ihtilal olur, Belediye Başkanı Sezgin hapse atılır.
Saadet hanım ona yemek taşır.
Sonra siyaset yeniden başlar.
Milletvekilliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı...
Derken, 1980 ihtilali.
Yasaklı yıllar.
Ardından milletvekilliği, İçişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Milli Savunma Bakanlığı, TBMM Başkanlığı.
- Bir gün, tek bir yerde "ben Bakan karısıyım" dediğini duyan olmamıştır... Öylesine mütevaziydi ki.
AŞK VE KISKANÇLIK
Gözünün yaşını sildik. "Üzülme İsmet abi" dedik.
- 55 yıllık aşk, arkadaşlık, alışkanlık... Evimize, barkımıza, çocuklarımıza kol kanat geren meleğimi kaybettim.
Konuyu biraz değiştirmek istedik.
Siyasetçi bir yere gidince çevresine insanlar dolar.
Kadınlar, erkekler.
Kimi el sıkar, kimi kucaklar.
- Sahi böyle durumlarda Saadet hanım ne yapardı?.. Kıskanır mıydı?
- Biraz kıskançtı... Kocasının ilgi görmesi hoşuna giderdi tabii... Ama o ilgi biraz ileri gidince, ben kıskandığını anlardım.
SEVGİLİLER GÜNÜ
Bir "14 Şubat Sevgililer Günü" anısı...
İsmet Sezgin bütün gününü bakanlıkta geçirmiş, o günün Sevgililer Günü olduğunu unutmuş, akşam yorgun, argın eve gelmiştir.
Yatak odasında, yastığın üzerinde bir kağıt görür.
Kağıtta, bir "şarkı sözü" yazılıdır:
Sevgili kocacığım, Dediler ki zamanla azalırmış sevgiler,
Olsun; bana seninle geçen yıllarım yeter.
Saadet.
Not: 14 Şubat Sevgililer Günü için.
BİR DEMET YASEMİN
İsmet abi cüzdanındaki bu kağıdı bir kez daha okudu, sonra itina ile yeniden cüzdana yerleştirdi.
- Ertesi akşam elimde bir buketle eve gittim: Sevgililer Günün kutlu olsun sevgilim... Saadet öyle mutlu oluverdi ki.
Çevresi geniş.
Arayıp, soranı, gelip, gideni çok.
Ama akşam olup da, el ayak çekilince...
İsmet abi anılara dalıyor.
Gözlerinde yaş, "Ordu Vapuru"nu okumaya başlıyor.
Başın sağolsun İsmet abi.