Çarşamba akşamıydı. Fenerbahçe'nin Olimpique Lyon'la maçı vardı. Aynı akşam Meclis'te, Plan Bütçe Komisyonu'nda "futbol, şike, rüşvet" konuşuluyordu. İnsanlar "Fener maçına kitlendiği için..."
Meclis'teki şike görüşmeleri "güme gitti." Oysa o görüşmeler de en az "maç kadar heyecanlıydı." Bugün "güme giden komisyon müzakerelerinden" notlar sunacağız.
***
Plan Bütçe Komisyonu'nda "Başbakanlık ve bağlı kuruluşlar" gündeme geldi.
Başbakan Yardımcısı (ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı) Mehmet Ali Şahin önce "sunuş konuşması" yaptı.
Sonra da "eleştirileri" yanıtladı. Eleştiri öyle çoktu ki... Söz alan "futbol kirlendi" diye başlıyordu. CHP'li Haluk Koç "futbol kötü kokuyor" dedi. AKP'li Musa Uzunkaya "şike ve rüşvet olayları örtbas mı ediliyor" diye sordu.
***
Konuşanlar, soru soranlar "bu işe... Spordaki şiddet olaylarına... Şikeye" Meclis'in el koymasını istiyorlardı. Mehmet Ali Şahin'e "tam 36 soru" sorulmuştu. Bakan dedi ki:
- Bunların bir kısmına yazılı yanıt vereceğim... Ama şike, şaibe, rüşvet konularında konuşacağım.
Ve konuştu.
***
Bakan'a her hafta "nerede, hangi maçta, ne olduğuna dair" rapor geliyormuş.
İki yıldır bu raporları inceleyen Mehmet Ali Şahin'in görüşü:
- Kulüp yöneticileri amigolara ücretsiz bilet veriyorlar... Amigolar da bunları profesyonel seyircilere satıyorlar... Maçlara, bu yolla gelip, olay çıkaran profesyoneller var.
***
Her işin "profesyoneli" var.
Demek "seyirciliğin" de profesyoneli varmış. İl, il, maç, maç dolaşan, elinde sopa, belinde döner bıçağı taşıyan "profesyoneller."
***
Futbolda "dönen dolapları" bilen çok. Ama "bildiklerini anlatan" yok. Neden? Bakan Şahin, TBMM'deki Komisyon'da "bunu" da söyledi:
- Bazı insanlar, bazı yerlerden çekiniyorlar... Kendilerine güven verecek bir yerde konuşabileceklerini bize ifade ediyorlar. "Güven verecek yer" neresi?
Mehmet Ali Şahin'e göre:
- Meclis, güven verecek yerdir... Spordaki şikeyi, şaibeyi, rüşveti, her türlü kirliliği araştırmak üzere bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.
***
Spordan Sorumlu Bakan'ın önerisi:
- Bu böyle gitmez... Gecikmeden Araştırma Komisyonu kurulsun... Meclis'teki eski hakimler, savcılar, spor adamları da komisyona üye olsunlar.
***
"Meclis bu işe el koysun" diye sık sık konuşulur. Doğrusu da "Meclis'in el koyması." Bakan'ın Komisyon'daki sözlerine katılıyoruz. Ama "bir şeyi" anlamıyoruz: Böyle bir "Meclis Araştırma Komisyonu" bugüne kadar neden kurulmadı?
***
Şu anda TBMM gündeminde bekleyen "iki önerge" var. Biri Hakkı Ülkü ve 26 milletvekilinin "futbolda şike iddialarını araştırmak üzere Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına dair" önergesi.
Gündemin "76. sırasında" bekliyor. Diğeri Ahmet Ersin ve 23 milletvekilinin verdiği "Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu ile ilgili iddiaların ve maçlardaki şike olaylarının araştırılmasına dair" önerge.
Gündemin "98. sırasında" uyuyor.
***
Spordaki kirlilikten rahatsız olan Meclis, "araştırma komisyonu kurmak için" bugüne kadar neden bekledi?
Daha önce verilmiş iki önergeyi neden "gündemin arkalarına" itti?
İşte "anlamakta zorlandığımız" konu bu...