Haberi, meydanın geleceğini gösteren bir maket eşliğinde sunan CNN Türk'ün hanım spikeri, neredeyse ağlamaklı bir sesle 'Ne kadar ağaçsız, tümüyle betona boğulmuş. Yeşili az bu kentte biraz daha yeşil alan olamaz mıydı?" diyor. Bir tartışma programında değil, sadece akşam haberlerinde, haberin objektifliği kuralını bırakıp bir yorum getirme ihtiyacını duyan bu genç kızın hassasiyetini yetkililer niye paylaşmamış? Bize plan diye sundukları şeyin aslında Taksim'i tümüyle taş bir satıh haline getirmek ve varolan parkı da yok ederek imara açmak anlamına geldiğini bilmiyor ve görmüyorlar mı?
Aynı şeyleri daha önce de yaptılar. Yalnızca bu yönetimi kastetmiyorum. Geçmişte de, elbette iyi niyetlerle, kentin Beyazıt, Aksaray, Tepebaşı Bahçesi gibi tarihi meydan ve alanlarını tarumar ettiler, birer taş yığını haline getirdiler. Bu belediye ise, yine en halisane niyetlerle, Açıkhava Tiyatrosu'nun önündeki trafiği yer altına aldı ve Lütfi Kırdar Salonu'nun önünde de, Maçka'dan gelen ve Cumhuriyet Caddesi'ne bağlanan çok önemli, giderek yaşamsal yolu da ortadan kaldırma pahasına, devasa bir meydan inşa etti.
Ama sonucun iyi olduğu söylenebilir mi? Gidip o büyük alanlara bir bakın. Hem de bir gösteri vesilesiyle, ortalık insan kaynadığı zamanlarda... O zaman bile o alanlar yaşamıyor, terk edilmiş gibi duruyor. Trafikten arındırma temelde iyi, güzel bir fikir gibi görünür.
Ama tek başına yetmiyor. Ortaya çıkan alanlara hayat getirmek, onları yaşar kılmak gerekiyor.
Yeşil alanlarla, oyun ve oturma imkanlarıyla..
Taksim de bir büyük hata olacak. Tıpkı Beyazıt ve Aksaray gibi, eski Taksim'in de ardından dövünecek ve pişman olacağız.
Ama o meydan geri gelmeyecek, o kesilecek ağaçlar yeniden büyümeyecek. Ve İstanbul'un ilk mimar başkanı Kadir Topbaş, aslında yaptığı tüm olumlu işlere rağmen (ulaşım, metro, otoyol kenarlarının yeşillendirilmesi, tarihi yapıların onarımı, Kağıthane, olası ve ilginç Da Vinci köprüsü, vs.) ne yazık ki daha çok bu yanlışlarla anılacak. Keşke en azından meslekdaşlarının ve onları da temsil eden sivil örgütlerin sesine biraz daha kulak verseydi...