Avrupa'da nehir kıyısında birçok şehir var ama onlar içinde en özel olanlardan biri Budapeşte. Tuna nehrinin batı kıyısındaki Buda ve doğu kıyısındaki Peşte şehirlerinin 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş. Ayrıca derin bir tarihe sahip olması da onu özel kılıyor. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1526 yılında fethedilen Buda ve Peşte, 1.5 asırlık Türk hakimiyetinden sonra 1686'da Osmanlı hakimiyetinden çıktı. Budapeşte, 1867'de Viyana'yla birlikte Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun başkenti oldu ve böylece imparatorluk şehri statüsüne yükseldi. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu birlik dağılsa da mimarisinden buranın bir kraliyet şehri olduğunu şimdi bile anlamak mümkün. Budapeşte tatil için Avrupa'da en çok tercih edilen şehirler arasında yer alıyor. Çünkü tepelik Buda'nın Habsburg Sarayları ve Arnavut kaldırımlı sokaklarındaki barok evleri ile Peşte'nin büyük bulvarları, kalabalık şehir merkezi ve hareketli 'harabe barları'nın oluşturduğu tezat turistleri derinden etkiliyor.
KÜLTÜR VE SANATIN KALBİ
Tam anlamıyla kültür ve sanat şehri olan Budapeşte'de yüzlerce konser salonu, tiyatro ve görkemli yapıları görmek mümkün. Şehrin Buda tarafında bulunan Kale Dağı'na çıktığınızda mükemmel bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Gemi turu ise Budapeşte'nin bambaşka yüzünü görmenizi sağlıyor. Tuna Nehri'nin iki yakasını birbirine bağlayan sekiz köprüden en güzeli Aslanlı Köprüsü.
BİT PAZARINA GİDİN
Şehirde mutlaka görmeniz gereken yerler ise şunlar: Parlamento Binası, Aquincum Müzesi, Vidampark, Magyar Allami Operahaz, Pesti Vigado, Allat-es Növenkert, Gül Baba Türbesi, Fövarosi Nagycirkusz, Kraliyet Sarayı'nda Ludwig Müzesi ve Budapeşte Tarih Müzesi, Viyana Kapısı, Obuda'daki Roma devri kalıntıları, Kiscelli Müzesi, Margaret Adası, Szobor Parkı, St. Anne Kilisesi, Rudas Hamamı, Magdelen Kulesi, Kossuth Lajos Meydanı, Ulusal Müze, Merkez Pazar Yeri, Yahudi Müzesi ve Ecseri Bit Pazarı... Budapeşte'de alışverişin en şaşırtıcı yanı, ummadığınız anda hiç ummadığınız bir şey bulmanız. Havyar, kaz ciğeri ve salamı en ucuz buradan alabilirsiniz. Hediyelik olarak seramik, duvar süsleri, boyanmış ahşap kutu ve oyuncaklar, bebekler ve sepetler alınabilir. Budapeşte'deki Ecseri (Nagykorösi Utca), Doğu Avrupa'nın en büyük ve en iyi bit pazarı. Burada antika takılardan Sovyet askeri saatlerine, eski müzik aletlerinden şapkalara kadar her şey bulunabilir. Vaci Utca ise Budapeşte'nin alışveriş sokağı olarak adlandırılıyor. Özellikle en önemli alışveriş merkezi olarak bilinen Duna Plaza, koni biçimindeki dış görüntüsü ile oldukça popüler.
KAZ CİĞERİ YİYİN
Macar yemekleri ne çok baharatlı ne de çok sıcak servis ediliyor. Yemek zevkleri kızartmalardan çok hafif tatlımsı yiyeceklere kaymış. Macar mutfağının en özel yemeklerinin başında soğanlı kaz ciğeri, paprikalı tavuk ve kayısı soslu barack palinka geliyor. Budapeşte son yıllarda gece hayatıyla da adından söz ettiriyor. Şehirde her zevke hitap eden eğlence mekanı bulmak mümkün. Canlı müzik barlarından diskolara kadar birçok mekan gecenin geç saatlerine kadar eğlenceli saatler vadediyor.
BİR GÜNÜNÜZ BÖYLE GEÇSİN
Sabah Andrassy Bulvarı'na 10 dakikalık yürüyüş mesafesindeki, tasarım bir kahvaltı mekanı olan Szimply'de, tatlı ve tuzlu seçeneklerle geç bir kahvaltı ile güne başlayın. Hemen yan taraftaki Kontakt'ta kahvenizi içtikten sonra, soğan kubbeli Dohany Sokağı Sinagogu'na gidin. Avrupa'nın en büyük sinagogunun içini görmenizi tavsiye ederim. Ardından Deak Ferenc Meydanı'ndaki metro istasyonuna gidip Millenium hattına binerek (Kıta Avrupası'nın en eski metrosu) sütunlu Kahramanlar Meydanı'na gidin. Macar krallarının heykellerin önünden geçip meydanın öbür ucuna yürüyün. Bu yol sizi Şehir Parkı'na ulaştıracak. Burada Vajdahunyad Kalesi'ni ve gölünü göreceksiniz ve yürümeye devam ederseniz Szechenyi Termal Hamamı'na varacaksınız. Kapalı ve açık termal havuzlar her zaman açık, mayonuzu yanınıza almayı unutmayın. Hamamdan çıktıktan sonra ister parktaki büfelerden birinde hafif bir öğlen yemeği yiyin ister Bagolyvar'da geleneksel Macar ev yemeklerinin tadına bakın. Kendinizi şımartmak istiyorsanız, kraliyet ailesinin de yemek yediği Gundel'e gidin. Yemekten sonra, metroyla Kodaly Körönd'e giderek Andrassy Bulvarı'nın aşağı tarafını keşfedebilirsiniz. Bu bulvar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve o yüzden de mimari harikalarla dolu. Bulvarda ayrıca birçok kafe ve tasarımcı dükkanı da bulunuyor. Andrassy, akşam yemeği için de çok uygun. Kantin veya Big Fish'te yemeğinizi yiyebilir ya da ara sokaklara dalıp Ket Szerecsen veya Menza'yı deneyebilirsiniz.