Senarist Gülşah Gülbenzer'in 24 Mayıs tarihli Günaydın ekinde manşetten sunulan Cezmi Ersöz Senaryomu Gasp Etti başlıklı açıklamaları, haksız suçlamalara hedef olduğunu söyleyen yazar Cezmi Ersöz'ün ombudsmana başvurmasına yol açtı.
Haber şunları gündeme taşıyordu:
Gülbenzer, "Gasp ve tehdit" suçlamasıyla Ersöz'ü savcılığa şikâyet etmişti. Sebep, senaryoda 3 bin YTL'ye anlaşıldığı halde, Gülbenzer'e 200 YTL verilmesiydi.
Aslında, habere, gerekli ve doğru bir unsur daha eklenmiş ve Ersöz'ün cevabı da ayrıca bir kutu içinde sunulmuştu.
Ersöz, okur temsilcisini arayarak "haberin veriliş tarzından mutsuz" olduğu gerekçesiyle yeni bir açıklama gönderdi.
Bazı bölümlerini aktarıyorum:
"Geçen sene, yazılarımdan, anılarımdan ve şiirlerimden derleyerek bir tiyatro metni hazırlamıştım. Bir oyun yazarının desteğine ihtiyaç duydum. O sırada, Gülşah Gülbenzer'le tanıştım. Kendisi bana yardımcı olacağını söyledi. Kabul ettim. Metni, oyunlaştırması için Gülbenzer'e verdim. Oyunlaştırmayı birlikte çalışarak yaptık...
Fakat, Gülbenzer'in tiyatro camiası içinde sürekli oyunu kendisinin yazdığını iddia ettiğini duydum. Bu oyunun bana ait olduğu, bugüne kadar yayınlanmış olan kitaplarımdaki yazılardan alındığı çok açıktır. Bunu her an kanıtlayabilirim. Gülbenzer'i kesinlikle tehdit etmedim. Tehdit etmek için de herhangi bir nedenim yoktur. Ortada henüz sergilenmiş bir oyun bile yokken, neyin gaspından söz ediliyor? Gülşah Gülbenzer'in gazetedeki asılsız iddialarını hakaret olarak kabul ediyor ve tazminat hakkımı saklı tutuyorum. Mesleki ve kişisel haysiyetimi hiçe sayarak, bu asılsız iddiayı yeterli araştırma yapmadan yayınlayan Sabah gazetesi eki Günaydın'ın yayıncılık anlayışını da protesto ediyorum."
Ersöz, haberde yer alan suçlamalara kızgın, bunu saklamıyor.
Ama ayrıca, Günaydın ekini de "araştırma yapmamakla" suçluyor.
Birinci itirazı belki anlamak mümkün. Kişisel bir uyuşmazlık var. Ersöz, taraf.
Ama ikincisini?
Hayır.
Haber, Gülbenzer tarafından Taksim Polis Merkez Amirliği'ne yapılan bir başvuru ve verilen ifadenin tutanaklarına dayandırılarak yapılmış.
Kültür-sanat camiasına yansıyan bu tür bir ihtilaf, haber değeri taşımaktadır.
Suçlamalara hedef olan Ersöz'ün ayrıntılı açıklamalarına da aynı gün hem ön, hem iç sayfada yer verilmiştir.
Bu açıklamalar, Ersöz'ün ombudsmana gönderdiği ile aynı içeriktedir.
Kanımca "yeterli araştırma yapılmadı" iddiası tamamen geçersizdir.
Yayıncılık anlayışında, "protesto" gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
Gazete savcı veya yargıç rolüne soyunmadan taraflara söz hakkı tanımıştır.
İhtilaf mahkeme sürecine dönüşürse bunun da Sabah tarafından haber olarak izleneceği tabiidir.
