Tıpla ilgili olarak her gün yeni gelişmeler var. Bunları aktarmak, önemli bir gazetecilik görevi. Bireysel sağlık, yoğun ilgi alanı. Okurlar, bu tür haberler karşısında antenlerini daha çok açıyor, hem dikkat ediyor, hem de titizlik istiyorlar.
13 Mart'ta Sabah'ın verdiği bir haber, eleştiriye değil, soru işaretlerine yol açtı.
Habere göre, "Amerikan Gıda ve İlaç Bakanlığı", Elidel ve Protopic isimli ilaçlarda kanser riski yarattığını duyurmuştu. 7 lenf bezi ve 6 cilt kanseri vakası görülmüştü.
Okurumuz Osman Özşen'den bir mektup aldım. "Bu haber yüzünden ikilem yaşıyorum, çünkü doktoruma sorduğumda bu bilgiyi yalanladı ve Elidel isimli ilacın halen tedavide kullanıldığını söyledi. Doğrusu ne? Konu benim için çok önemli" diye yazmış.
Haberin BBC'deki aslını okuyunca anlıyoruz ki, haberde yanlış olarak "Bakanlık" diye tanıtılan ABD Federal Gıda ve Sağlık Kurumu (FDA), özellikle bebeklere bu ilaçların uygulanmaması duyurusu yapmış. FDA ayrıca bu iki ilaç konusunda en sert uyarı niteliğindeki "Black Box" (Kara Kutu) uyarısı yapmaya hazırlanıyormuş.
Sabah'ın haber kaynağı BBC, İngiliz makamlarına konuyu taşımış ve "bizde bu konuda henüz yeterli veri yok, beklemek gerek, uyanık olsun ve bize bildirsin" yanıtı almış.
Sabah'ın haberinde Kadir Has Üniversitesi'nden bir uzman doktorun görüşleri var, ama bu okurumuza pek yardımcı olmamış.
Haberi hazırlayan Neşe Mesutoğlu, Özşen'e ve diğer okurlara yardımcı olmak amacıyla iki uzmana daha danıştı. Marmara Üniversitesi'nden Doç. Zeynep Demirçay, "20 yıllık bir ilaç olsaydı etkilerini bilirdik, ama habere dayanarak ilacı bırakmak doğru olmaz. Elidel yeni bir ilaç. Gerekli durumlarda kullanılabilir, ama uzun süreli kullanmamak bir seçenektir" diyor.
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Cengizhan Erdem de "FDA'dan henüz bir karar açıklanmadı. Bu aşamada 'kullanmayın' diyemeyiz. Dünyada bir fikir birliği oluşursa Sağlık Bakanlığı da karar alacaktır. Şu anda net bir şey söyleyemiyoruz" diyor.
Yani, okurlara mesaj, "doktorunuzla birlikte karar verin, ama kullanımda şimdilik çok ölçülü ve temkinli olun" şeklinde.
Sağlık giderek artan ölçüde önem kazandığına göre, bu tür haberlere daha fazla mı önem vermeli? Yazı İşleri cenahından bakınca, "evet" diye düşünüyorum.
Örneğin, Yazı İşleri, sağlıktan sorumlu ve yetkili olan Sağlık Bakanlığı'na konuyu taşıtabilirdi.
Biz, gazete(ciler) olarak halkın sorunlarını ne kadar önemsersek, siyasi otorite de o kadar önemsiyor. Sorunları hızlı bir refleksle ısrarlı sorgulamaya almakla, ilerde doğacak daha vahim sonuçların önünü kesebilme olasılığını da artırmış oluyoruz.
Bunun aksi, kitlesel acılar, ölümler, geniş çaplı maddi ve manevi zarar oluyor.
Sağlık, çevre vs. gibi alanlarda dünyadaki gelişmeleri Türkiye gerçeklerinin içine daha çok çekebilmeliyiz.