Yahya Kemal Beyatlı "Eski Musikimiz" şiirine "Çok insan anlayamaz eski mûsıkîmizden/ Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden" diyerek başlar.
Itri'yi "Semâyı örten rûh" diye tanımlar, Hâfız Post'a "Işıklı danteleler bestekârı" der.
Devam eder:
"Bu yaz kemençeyi bir dinledinse Kanlıca'da,
Baharda bir gece tanbûru dinle Çamlıca'da.
Bu sazların duyulur her telinde sâde vatan,
Sihirli rüzgâr eser dâimâ bu topraktan."
Şiirini Dede Efendi'yi andığı şu dizelerle noktalar:
"Bu mûsıkîyi, O, son kudretiyle parlattı;
Ölünce, ülkede bir muhteşem güneş battı."
Aslında Dede sonrasında da muhteşem güneşi defalarca yeniden doğuran bestekârlar yetişti.
Hacı Arif Bey'ler, Şevki Beyler, Lemi Atlı'lar, Rakım Elkutlu'lar, Sadettin Kaynak'lar Avni Anıl'lar ve nice böyle isimler "Biz"i anlatmaya devam ettiler.
Bu galerideki bir diğer önemli ve üretken isim olan Alaeddin Yavaşça'nın 84'üncü yaşını (d. 1 Mart 1925) içinde bulunduğumuz ay çeşitli etkinliklerle kutluyoruz.
Bunlar arasında gerçekten etkileyici olan İstanbul Radyosu Mesut Cemil Stüdyosu'nda yapılan ve canlı yayınlanan özel programdı. TRT Müzik Dairesi Başkanı Deniz Çakmakoğlu'nu kutluyorum.
Aynı zamanda bir kadın-doğum uzmanı olan Dr. Yavaşça'nın "Mektebi Tıbbiye'den ara sıra da hekim çıkar" dediğini de Burhan Ayeri'nin Akşam'daki köşesini okurken hatırladık.
Nevzat Atlığ - Niyazi Sayın
Geçen hafta Türk müziği'nin yorulmaz emekçisi Prof. Nevzat Atlığ'ın "Basında Nevzat Atlığ-1949'dan Günümüze" kitabı da yayınlandı. İçinde bu satırların yazarından alıntıların da bulunması, yazara tabii ki büyük mutluluk verdi.
Yazar mutluluğunu Nevzat Atlığ'ın babası rahmetli Nazmi Atlığ'ın bestesi olan, iPod'undaki "Benim gönlüm bir kelebek/ Dolaşıyor çiçek çiçek"i çalarak pekiştirdi.
Neyzen Niyazi Sayın'a Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nın 35. yılı kutlanırken "Fahri Doktor" unvanının verilmesi de, geçen hafta yaşananlar arasındaydı. 70 yıllık musiki hayatının yaklaşık 35 yılını konservatuvarda geçirdiğini belirten Sayın konuşmasında "İnsan güzel şeydir ve bu âlem insanla ziynetlendirilmiştir. Hepimiz güzeliz, ama bu güzellik bizden çalışmak bekliyor, ciddi çalışmak bekliyor" dedi.
Geçen hafta Fehmi Koru ile Erhan Köknar'ın gelenekselleşen "Fasıl"larından biri daha Sait Halim Paşa Yalısı'nda icra edildi. Bu ikiliye hem teşekkür etmeli hem de onları kutlamalıyım.