Tam 1600 kişilik bir kadromuz var Afganistan'da. ISAF misyonu, ana karargah, günlük devriye ve sivilasker işbirliği operasyonlarının planlanması ve yürütülmesinden sorumlu Kâbil Çokuluslu Tugayı (KÇUT), Kâbil Uluslararası Havaalanı ve sivil ve askeri timlerden oluşan, merkezi hükümetin otoritesini ülkenin tümüne yaymaya ve ülkenin kalkınmasına, yeniden yapılanmasına yardımcı olan il imar timlerinden oluşuyor.
1600 ASLAN PARÇASI
Afganistan'da görev yapan Türk personelden 900'ü KÇUT Komutanlığı'nda, 42'si müttefik ülke subayı olmak üzere 344'ü ISAF VII karargahında, 65'i Kabil Havaalanı'nda ve 198'i de diğer birliklerde görev alacak. Türk komutası, görevi yürüttüğü 6 aylık dönemde, Afganistan'da bahar aylarında yapılacak parlamento seçimleri ve ISAF'ın görev alanını tüm ülkeye yayma çalışmaları gibi önemli görevleri başarıyor. ISAF'ın yedinci döneminin komutasını 11 Ağustos'a kadar yürütecek Türk Birliği, yaklaşık bin 600 kişilik personelden oluşuyor.
İÇLERİNDE BİR 'İNCİ'
İşte bunca özel görevli arasından biri var ki o tüm Kâbil kadınlarının göz bebeği, baş tacı olmuş sanki. Yüzbaşı Hatice Kandur'dan söz ediyorum. Tepeden tırnağa en modern silahlarla donanmış, çelik yeleğini giymiş devriye gezen askerlerimizin arasında göreve çıkıyor. Uzaktan izliyoruz onu ve diğer aslanlarımızı. Abartıyorum sanmayın, diğer ülke askerleri bırakın yaya devriyesini zırhlı araçlarıyla bile kolayına gezemiyor Kâbil sokaklarında. Oysa bizimkiler hem piyade turlar atıyor, hem de "silah namluları insana değil, yere dönük tek asker" olma özelliğini gösteriyorlar. Bu Afgan halkına; "Size inanıyor ve güveniyoruz" mesajı veriyor. Halk mutluluk duyuyor ve saygıda kusur etmiyor Mehmetçiğe. İşte bu ortamda bir kadın subayın aralarında dolaşması daha bir etkileyici geliyor yerli halka. Hele kadınlarla kurduğu olağanüstü sıcak iletişim şaşırtıyor herkesi.
SERT VE YUMUŞAK
Taliban günlerinde eve ve ağır tesettüre hapsolmuş Afgan kadını şimdilerde biraz rahatlasa da bir hemcinslerinin böyle askeri üniformayla dolaşıyor olmasına hem şaşırıp hem de çok hoşlanıyorlar. O ise çelik disiplinden, asker gustosundan ödün vermiyor ama yine de kadın olmanın tüm olumlu özelliklerini anaç, şefkat dolu, sevecen hallerini rahatça yansıtıyor çocuklara ve kadın, kıza. Bir ara sohbet ediyoruz Hatice Yüzbaşıyla. Diyor ki;
İNTERNETTE ANA
"Yaptığım görevin bilincindeyim. Çok özel, çok önemli, çok ciddi bir sorumluluğumuz var bu topraklarda. Çağdaş, modern ve hoş görülü bir ülkenin evladı olmanın tüm olumlu taraflarını buradaki insanlara, özellikle de kadınlara ve genç kızlara yansıtmaya çalışıyorum. Hasret meselesine gelince. Biz mesleği seçerken çok daha büyük zorlukları göze aldık. Eşim de benim gibi subay. O İstanbul'da görev yapıyor. 12 yaşındaki kızım Serenay ise Maltepe Kadir Has İlköğretim Okulu'nda öğrenci. Esas zorluğa o göğüs geriyor ve ben onunla gurur duyuyorum. İnternet üzerinden her gün söyleşiyor, Web Cam yardımıyla görüyoruz birbirimizi. Tatilde belki gelir buralara. O zaman Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin ve çağdaş Türkiye'nin değerini çok daha iyi anlar çocuk yüreği"
