Muhalif medyanın yıllardır ısrarla işlemeye çalıştığı bir algı var: Türkiye battı batıyor... Fakat zırva tevil götürmedi, zurna peşrev kabul etmedi, mızrak da çuvala sığmadı. Zira dört bir yanda yeni yeni otoyollar, köprüler, havaalanları yapılıyor... Memleket ilerliyor, kalkınıyor, gelişiyor...
***
Türkiye'de patlak verecek olası bir ekonomik kriz Avrupa Birliği'nin asla işine gelmez. Merkel'in, "Türkiye'nin istikrarı çıkarımızadır" ve "Türkiye ekonomisinin istikrarsızlaşması kimsenin yararına değil. Almanya Türkiye'de ekonomik refah görmek istiyor" şeklindeki beyanları boşuna değildir. Çünkü olası ciddi bir kriz dolaylı olarak Avrupa'yı da etkileyecektir.
Böyle bir şeyin olmaması için öncelikle, Türkiye'de AB yatırımlarının korunması gerekiyor... Ama bu noktada asıl etken Türk özel sektörünün AB ile olan ticari ilişkileridir. İspanya bankalarının Türkiye'deki toplam yatırımı 83 milyar Avrodur. Zira Türkiye İspanyol ürünleri için dördüncü büyük pazar konumundadır.
Keza Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere bankaları da çeşitli şekillerde yatırım ve kredilerle Türkiye'de aktiftirler. Demem o ki, krizin katlanılabilirlilik sınırını aşmasının önlenmesi Avrupa için çok ama çok önemlidir...
***
Öte yandan, Türkiye ile Amerika arasında yaşanan kriz, Avrupa'yı yeni bir mülteci dalgasıyla karşı karşıya kalma noktasından endişelendiriyor. Yaptığı anlaşmalarla mültecileri sınırlarından uzak tutan Avrupa, Türkiye'de yaşanacak olası bir ekonomik kriz karşısında nasıl bir göç dalgası ile karşı karşıya kalacağını çok iyi biliyor. Tüm bu nedenlerle AB memleketimizin istikrarı yönünde bir tavır sergiliyor.
O yüzden panik yapmaya gerek yok. Bir süre sonra tüm bu badireleri atlatacağız. Öyle ya da böyle bu böyle olacak. İşsizlik yeniden azalacak, borsa yeniden coşacak, sıcak para yeniden yağacak, TL yeniden değerlenecek...
Nereden mi biliyorum bütün bunları? Ekonomik büyüme oranında dünya ülkelerinin en önünde değil miyiz? Bu alanda Çin'i bile sollayıp geçmedik mi? Eee?