Devletin yıllarca emekçilere yasakladığı ve 1977'deki kanlı 1 Mayıs olayları nedeniyle hafızalara kazınan Taksim Meydanı, bu yıl da sadece anıta çelenk konulması için sembolik olarak işçi temsilcilerine açıldı.
Hâlbuki çok değil bundan birkaç yıl önce AK Parti, işçilerin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamasının yolunu açmıştı.
2010 yılında AK Parti hükümeti, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün Taksim Meydanı'nda kutlanmasının öngündeki yasağı kaldırdı. Ancak bazı terör grupları, marjinal solcular, devrimci geçinen faşist vandallar, yakmadık yıkmadık yer bırakmadı, polisleri taşıdı, bankalara ve otellere saldırdı. Taksim'in yasak olmadığı üç yıl boyunca her 1 Mayıs'ta maalesef benzer görüntüler yaşandı.
İşçilerin ve sendikaların bayram havasında büyük bir coşku içinde Taksim'de kutlama yapma hakkını yine 'devrimci' geçinen sol faşistler onların elinden aldı. 2013 Gezi vandallığının ardından da devlet bir daha böylesi bir başıbozukluğa izin vermemek için işçilere farklı alanlar tahsis etti.
Bu sene 1 Mayıs'ın Pazar gününe denk gelmesi ve havanın da sıcak olması nedeniyle Türkiye'nin birçok ilinde işçiler 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günlerini, türküler, halaylar eşliğinde bayram gibi kutladı.
Bazı kutlamalarda şehitler için Kur'an-ı Kerimler okundu, mehter konserleri verildi. Müslüman bir ülkede harika emek ve dayanışma görüntüleri ortaya çıktı.
Taksim'e gitmek isteyen bazı illegal örgüt sempatizanlarının çıkardığı kuru gürültüyü saymazsak bu sene çok şükür 1 Mayıs'ı bayram gibi yaşadık.
***
Memur-Sen Kahramanmaraş'ta, Türk-İş Çanakkale'de, Hak-İş Sakarya'da, Disk ise İstanbul Bakırköy'de 1 Mayıs kutlamaları yaptı.
Renkli görüntülerin ve coşkunun hakim olduğu kutlamalara her zamanki gibi marjinal terör örgütlerinin sempatizanları gölge düşürdü. Polis gördükleri anda kırmızı görmüş boğa gibi şiddete başvuran bu tiplerin, en başta emekçiler tarafından dışlanması lazım.
Çünkü emekle-şiddeti aynı kareye sokmak için çırpınan bu şiddete tapan tipler, en büyük emek sömürücüsü. En büyük işçi istismarcısı.
DİSK bile her sene çok ısrarcı olduğu Taksim konusunda bu sene sağduyulu davranarak kutlama alanı olarak gösterilen Bakırköy'de etkinlik düzenlemeyi kabul etti. İşçi temsilcileri de bu güruhun, emek sömürüsünden, istismarından bıkmış sanırım.
***
2014 yılının 2 Mayıs'ında 'aktüel.com.tr'de şunu sormuştum; "1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı ve onların sorunlarının dile getirilmesi, çözüm aranması için en uygun gün. Ama hiçbir zaman bu ülke 1 Mayıs'ı bu anlamda kutlayamadı. Ne yazık ki her 1 Mayıs'ta "Acaba bu defa ne olacak?" diye elimiz yüreğimizde haber izlemekten bıkmış durumdayız. Halaylarla, davullarla kutlanması gereken bir bayram nasıl oluyor da molotoflarla, sapanla, TOMA ve gaz bombası ile bir şiddet gösterisine dönüşüyor?"
***
Sokaktan iktidar çıkmaz. Bunu Gezicilerin de, ulusalcının da, CHP'nin de, işçi sendikalarının da sokaktan medet umanların artık iyice öğrendiğini zannediyorum.
Millet huzursuzluğu sevmiyor.
Yakanı, yıkanı, polisle çatışmaya girebilmek için bahane arayanı sevmiyor ve huzuru bozan kim olursa olsun her seçimde onlardan biraz daha uzaklaşıyor.
Sokaklar şiddet için değil ifade için kullanıldıkça demokrasimiz ve umutlarımız büyüyecektir.