İzmir'in Bayraklı ilçesinde boşanmak istediği eşi Çetin Karanlık (42) tarafından bıçakla rehin alınıp, polis operasyonu ile kurtarılan 2 çocuk annesi Gülşen Karanlık (39), "Kafamın bir yerinde hep, 'Ya dışarı çıkıp yarım kalan işini tamamlarsa' düşüncesi var. Bir kadın cinayeti daha yaşanmasın. Televizyonlarda görüp, gözyaşı döktüğüm olayı bizzat yaşadım" dedi.
Olay, 28 Temmuz'da saat 10.00 sıralarında Alpagut Mahallesi 1620/53 Sokak'ta meydana geldi. Çetin Karanlık, 1 yıldır ayrı yaşadığı eşi Gülşen Karanlık'ın evine gelip, barışma teklifinde bulundu. Çetin Karanlık, Gülşen Karanlık'ın teklifi reddetmesi ile kendisini aldattığını öne sürdü. Karanlık, eşini bıçakla rehin aldı. Bu sırada Gülşen Karanlık, KADES uygulamasına ihbarda bulundu. Olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Şüpheliyi ikna etmek için adrese müzakereci de gönderildi. 3,5 saatin sonunda ikna çabaları sonuç vermeyince özel harekat polisleri, eve operasyon düzenledi. Koçbaşıyla evin kapısını kırıp içeri giren ekipler, Gülşen Karanlık'ı kurtardı. Vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri ve çizikler olan Gülşen Karanlık hastaneye götürüldü, Çetin Karanlık ise gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Çetin Karanlık, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
'BİR ANDA EVE GİRİP KAPIYI KİLİTLEDİ'
Korku dolu anları anlatan Gülşen Karanlık, eşi Çetin Karanlık'ı bir anda karşısında gördüğünü belirterek, "Zaten 1 yıldır ayrı yaşıyorduk ve boşanmak istiyordum. Bu süre zarfında da sürekli telefonla beni taciz ve tehdit ediyordu. Olaydan birkaç gün önce burnumdan ameliyat olmuştum. Bu sebeple de evdeydim. Çocuklarımı işe gönderdim. Çocuklar çıkınca direkt içeriye daldı ve kapıyı kilitledi. Beni bırakması için bağırmaya başladım. Normal bir durumda değildi. Uyuşturucu etkisindeydi. Kapıyı kilitledikten sonra barışmak istediğini söyledi. Ben de kendisine tedaviye ihtiyacı olduğunu ve barışmak istemediğimi belirttim. Daha sonra da KADES'e ihbarda bulundum. Evden çıkmasını söyledim ama beni dinlemedi ve 'Beraber öleceğiz' dedi. Bıçağı boğazıma dayayıp, rehin aldı" dedi.
'OLAY SIRASINDA ÜÇ KEZ BAYGINLIK GEÇİRDİM'
Rehin alındığı süre boyunca 3 kez baygınlık geçirdiğini söyleyen Karanlık, "Bıçağı, jileti ve cam parçasını boğazıma dayadı. Bunun dışında bir eli de saçımdaydı. Saçımı kavradıktan sonra bir daha bırakmadı. Kendisini aldattığımı söylüyordu. Ben bunun her ne kadar doğru olmadığını söylesem de inandıramadım. Sürekli 'Beraber öleceğiz' demeye devam ediyordu. İkna edilmeyince polisler eve girdi ve beni kurtardı. Allah kimseye yaşatmasın çok kötüydü. Aslında hem öleceğimi hem de kurtulacağımı düşündüm. Beni öldürmesi an meselesiydi ancak bir yanım da 'Beni kurtaracaklar' diye umutluydu. Vücudumun çeşitli yerlerinde çizikler var. Sırtımda yara izleri var. Beni boğmaya çalıştığı için boynumda morluklar oluştu. Vücudumun birçok yerinde darp izleri var. Üç kez baygınlık geçirdim. Her baygınlık geçirdiğimde beni saçlarımdan tutarak ayılttı" diye konuştu.
'GECELERİ UYUYAMIYORUM'
Tek isteğinin 'adalet' olduğunu söyleyen Gülşen Karanlık, "Adalet istiyorum. Çünkü korkum hala geçmedi. Olayın ardından gözüme uyku girmiyor. Kafamın bir yerinde hep, 'Ya dışarı çıkıp yarım kalan işini tamamlarsa' düşüncesi var. Çünkü bu insanın tedavi görmesi gerekiyor. 23 senedir bunları yaşıyorum. Bir kadın cinayeti daha yaşanmasın. Televizyonlarda görüp, gözyaşı döktüğüm olayı bizzat yaşadım. Hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.