Royal Motors'un Türkiye distribütörü Artuğ Aysal, 1 milyon 360 bin TL'lik Aston Martin marka otomobil nedeniyle mahkemelik olduğu Deniz Akkaya'nın eski eşi Efe Önbilgin hakkında ikinci kez şikâyetçi oldu. İki ayrı suç duyurusu dilekçesindeki iddialara göre Efe Önbilgin ile İRM Otomotiv'in sahibi Ali Artuğ Aysal arasında Aston Martin otomobilin satışı için 7 yıl önce anlaşma yapıldı.
200 BIN STERLINLIK SENET
Önbilgin, aracın devrini 24 aylık taksit bittikten sonra alacağını söyledi. Aysal da aracı başkasına satmayacağını garanti etmek için Önbilgin'e 200 bin sterlinlik (1 milyon 360 bin TL) teminat senedi verdi. Fakat iki ay sonra Efe Önbilgin aracı satın almaktan vazgeçtiğini ve taksitleri ödemeyeceğini bildirdi. Peşinat olarak verdiği paranın da aracın kullanma bedelinden düşülmesini istedi. Bu kez taraflar kiralama protokolü imzaladı. İddiaya göre Önbilgin, aldığı senetleri Aysal'ın işyerinde yırtıp attı. Aysal da kağıt parçalarını çöpe attı. Ancak Aysal, 2 yıl sonra teminat senedinin İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü kanalıyla takibe konulduğunu öğrendi. Avukatı aracılığıyla şikyetçi olup, "Yırtılan senedin bir fotokopi mi yoksa senet aslı mı olduğuna dair tereddüt yaşadım. Bana iade edilmesi gereken senedin tahrifat yapılarak icra takibine konu edilmesi nedeniyle Efe Önbilgin ve senedi işleme koyan Arzu Ö. hakkında şikâyetçiyim" dedi.
'ARACI BAŞKASINA SATTI'
İfadesi alınan Efe Önbilgin özetle, "Yurtdışındayken aracı bir başka kişiye sattığını öğrendim. Ben de aracı kaça sattıysa paramı istedim. Türlü bahanelerle borcunu ödemedi. Ben de elimdeki senedi işleme koyacağımı söyledim. Ben suç işlemedim" dedi. Arzu Ö. de suç işlemediğini belirtti. Savcılık taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf olduğunu belirterek Efe Önbilgin ile Arzu Ö.'ye 3 yıl önce takipsizlik kararı verdi. Aysal iki ay önce yine aynı gerekçeyle 'bedelsiz senedi kullanma ve açığa imzanın kötüye kullanılması' suçlarından şikayetçi oldu. Savcılık taraflar arasında daha önce icra ve ticaret mahkemelerinde bu konuyla ilgili davalar olduğunu, yine kesinleşmiş takipsizlik kararı bulunduğundan ikinci kez soruşturma yapılmasının mümkün olmadığını açıkladı.