Hayvansever Rana Balamaz öncülüğünde kurulan Hayvan Yaşamına Katkı ve Koruma Derneği'nin (HAYKADER) başkanı Gazeteci Arzu Erdoğral seçildi.
Başkan Erdoğral; en öncelikli amaçlarının zor durumdaki hayvanlara yardım eli uzatmak olduğunu söyledi.
Erdoğral; "İnancımız bize tüm canlılara yardım etmeyi emreder. Bizler tek bir ilkede buluştuk. Hayvanların gerçek dünyasını insanlara anlatmak, onları korumak için elinden geleni yapmak. Ne yazık ki mevcut bazı dernekler hayvanseverlik adı altında masum canları siyasete alet ediyor. HAYKADER'in kapısından ise sadece hayvan sevgisi içeri girebilir. Sokak hayvanlarına fayda sağlayacak birçok projeye imza atmak önceliklerimiz arasında. Onların hayatına dokunmak duygusunun bizlere bahşedilmesi büyük bir lütuf" ifadelerini kullandı.
"HAYKADER ÇATISI ALTINDA GÜZEL OLAN HER ŞEYİN YAPILACAĞINA İNANIYORUM"
HAYKADER'in kurulmasına öncülük eden hayvansever Rana Balamaz ise bireysel olarak uzun zamandır sokak hayvanları için çalışmalar yaptığını belirterek; "Ağır hasta olan canları bugüne kadar tedavi ettirerek hayata tutunmaları için gereken tüm imkanları seferber ederken tek bir amacım vardı o da onların tekrar hayata tutunabilmesiydi. Onlar iyi olduğunda dünya daha güzel bir yer oluyor. Bundan sonra HAYKADER var. Bu çatı altında sokak hayvanları ile ilgili güzel olan her şeyin yapılacağına inanıyorum." dedi.
Derneğin internet sitesinde ise "Biz Kimiz" kısmında şu ifadelere yer verildi:
"Tanıdık bir hikaye bizimkisi!
İnsanı, hayvanı, doğayı sevdik. Hepimizin ortak kimliği insan olmaktı. Yakıtımız vicdan ve merhamet. Bizler farklı yerlerde can dostları her türlü kötülükten korumak için çabalarken içimizden biri "Daha çok can kurtaralım, dernek kuralım, Türkiye'nin dört bir yanında yaşamı tehlikede olan hayvanlara el uzatalım" dedi. Sonra Hayvan Yaşamına Katkı ve Koruma Derneği (HAYKADER)'i kurduk.
Her bir can ile ağlayıp, gülmenin ne demek olduğunu daha fazla hissediyoruz artık!
Tek bir bakışları yetiyor hepimize. HAYKADER Çiftliği'nde tedavilerinin ardından onlara sıcak bir yuva sağlayıp, her türlü bakımlarını yaparken ileriye dönük hedefimiz ise çok daha fazla canı kurtarmak.
Tıpkı insanlar gibi hayvanların haklarına da riayet ederek masum canlara sevgi ve merhamet gösteren bir medeniyetin varisleri olarak hareket etmenin gayreti içerisindeyiz.
Kuşu ölen çocuğa taziyeye giden Peygamberimiz Hz. Muhammed'in duruşu, dünyanın ilk hayvan hastanesi olan Bursa'daki Düşkün Leylekler Evi'nin Osmanlı Devleti zamanında açılmasının anlamı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayvan sevgisi ve köpeği Foks öldüğünde yaşadığı derin üzüntü hayvanlara verilen değer açısından tarihimizden sadece birer örnektir.
Her türlü siyasi görüşe kapılarımızı kapatarak "hayvan sevgisi" ile hareket eden herkesi bizimle olmaya davet ediyoruz.
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı duymanın bir gereği olarak bilinmesini isteriz ki gerekli tedbirler alındıktan sonra hayvanlar her zaman doğal ortamlarında yaşadığında mutludur.
Sevgi onların da en büyük ilacıdır.
Bir hayvanın başını okşadığında "Ne demek istediğinizi anlıyoruz" diyen herkes bizim için 'HAYKADER'lidir.
Hep birlikte onlara diyoruz ki; Sen bir bak yeter!"