Ankara'da diş hekimi 59 yaşındaki Talat Orhan dolandırıcıların, kargo kağıdı gibi kağıtla boş yere atılan imzanın kullanılması olan 'pencere yöntemini'nin kurbanı oldu. Orhan'ın muayenehanesine gelen İbrahim Üstün, kardeşi Sema Nur Üstün ve Ömer Can, Orhan'a tedavi olmak istediklerini söyledi. İbrahim Üstün'ün diş tedavisinin ardından, muayene olan Ömer Can, diş hekimi Orhan'a implant yaptırmak istediğini söyledi. Orhan, Ömer Can'a dişlerinin sağlam olduğunu bu nedenle implant yaptırmasına gerek olmadığını söyledi. Bunun üzerine İbrahim Üstün, tedavi ücreti olan 3 bin TL'yi hesaba havale olarak gönderdiklerini ve sabah hesaba geçmiş olacağın söyledi.
POSTACI KILIĞINDA GELİP EVRAK İMZALATTILAR
Sabah saatlerinde banka hesabını kontrol eden Orhan, paranın gelmediğini görünce İbrahim Üstün'ün imzalı belgesi ve ağız içi fotoğraflarını da kanıt olarak göstererek icra takibi başlattı. Bir hafta sonra Orhan'ın muayenehanesine postacı görünümlü bir şahıs gelerek icra memurluğundan tebligatı olduğunu söyleyerek imza istedi. İbrahim Üstün'e gönderdiği icra takibinin sonucu olduğunu düşünerek evrakları imzaladı.
KENDİSİNE DAVA AÇILDIĞINI ÖĞRENDİ
PTT görevlisi sandığı şüphelilerin elindeki evrakları imzalayan Orhan, kendisine açılan dava ile hayatının şokunu yaşadı. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, Ömer Can ve Sema Nur Üstün'ün, tanesi 7 bin TL olan 26 adet implant diş yaptırmak istediği, Orhan'ın dişlerin parasını önden alması gerektiği, buna göre sipariş vereceği ve tedaviye başlayacağı belirtildi. Dava dilekçesinde, Orhan'ın parayı nakit olarak elden istediği, kendilerinin de 182 bin TL ödediği, Orhan'ın da dişlerin yurtdışından geleceğini söyleyerek devamlı oyaladığı kaydedildi.
BELGENİN ŞÜPHELİ TARAFINDAN HAZIRLANDIĞI TESPİT EDİLDİ
Diş hekimi Talat Orhan, söz konusu dava üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara 75. Yıl Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nden alınan bilirkişi raporunda, Ömer Can'ın istediği 26 implantın mevcut durumuna uygun olmadığı ifade edildi. Öte yandan, Ömer Can ve Talat Orhan'ın isim bilgilerinin bulunduğu imzalı belgenin ise Can tarafından yazıldığı, imzanın ise Orhan'a ait olduğu tespit edildi. Bunun üzerine İbrahim Üstün, kardeşi Sema Nur Üstün ve Ömer Can'ın hile ile hareket ederek, Orhan'a belge imzalattıkları ve alacak davası açtıkları gerekçesiyle, haklarında "Kamu kurum ve kuruluşlarının vb. Tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan 6 yıldan az olmamak şartıyla hapis istemiyle dava açıldı.