Son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesinde ayı saldırıları artarken, yaşanan olayların çoğu ise ölümle sonuçlandı. Özellikle bölgenin ormanlık ve dağlık alanlarında yaz aylarında artan ayı saldırıları sonrası, köylerde yaşayan vatandaşlar tedirgin olmaya başladı. Daha önce ayıların görülmediği yerlerde ayıların sayılarının artması ciddi bir endişe yaratırken, Doğu Anadolu Bölgesinde son 2 yılda 20'nin üzerinde vatandaş bu saldırlar nedeniyle feci şekilde can verdi. Erzurum'da en çok ayı popülasyonun olduğu ve Karadeniz ikliminin yaşandığı Tortum, Uzundere ve İspir ilçelerinde köylüler, olası saldırlar için ayıların yaşam alanlarından uzak durmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda çıkan av yasağı ve hapis cezasına kadar varan ciddi yaptırımlar sayesinde, ayılar vurulmuyor. Caydırıcı cezalar ayıların ölümüne engel olurken bölgede bazı köylüler ise bu yasağın kontrollü olarak esnetilmesi gerektiği ve devlet kontrolü ile bazı bölgelerde avlanmanın gerçekleşmesi gerektiği vurgulanıyor. Bilim dünyası ise ayıların öldürülmesi yerine bakım merkezlerinde doğalarında kontrol altına alınabileceğini konuşuyor.
İKLİM VE İNSAN FAKTÖRLERİ, AYILARI SALDIRGANLAŞTIRDI
Artan ayı saldırıları nedeniyle SABAH'ın sorularını yanıtlayan Atatürk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Klinik Bölüm Başkanı ve İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Sinan Aktaş, ayıların insanların yaşam alanlarına inmeye başladığını söyleyerek bunun sebeplerini anlattı. Aktaş; "Ayılar ve insanların yaşam alanları farklıdır. Son yıllarda ayıların insanların yaşam alanlarına doğru bir eğilimini görüyoruz. Bunun birçok sebebi var. En çok üzerinde durulan sebep şuan iklim sorunu. İnsanların, özellikle ayıların yaşam alanlarına zarar vermesi nedeniyle bu sorunlarda hızla artıyor. Hem iklim hem insan faktörleri nedeniyle beslenme konusunda ciddi bir arayış içine girmek zorunda kalıyorlar. İlk temas burada başlıyor. Beslenme ihtiyaçları nedeniyle doğal alanlarında bulamadıkları yiyecekleri insanların yaşam alanlarında aramaya başladılar. Çünkü iklim ve insan faktörleri, maalesef ayılar gibi birçok hayvan neslinin besin kaynaklarını neredeyse tükenme noktasına getirdi" dedi.
AYI, STRESE GİRDİĞİNDE SALDIRIR
Ayıların insanlara saldırıları hakkında da bilgiler veren Prof.Dr.Aktaş; "Bilimsel olarak bu konu üzerinde yapılan bir çok araştırmada görüyoruz ki ayılar insanlara saldıran bir hayvan değil. İstisnai durumlar dışında insana saldırmıyor. Tam aksine insandan korkan bir hayvan. Ancak burada istisnai durumları ele almak lazım. Hangi koşullarda ayı insana saldırıya geçer sorusunun cevabını ise şöyle vermek gerekiyor. Saldırılarının sebebi, bazı etkenlerin ayıyı strese sokması ve bu stresin hayvanı agresifleştirmesi. Agresiflik ise saldırıyı getiriyor. Strese ise bir çok nedenden dolayı girebiliyorlar. Mesela çiftleşme dönemlerinde bir sorun yaşadıysa bu ayıyı çok saldırganlaştırır. Uzun süre yiyecek bulamaması durumu ve yaralanmaları durumunda da strese giriyorlar. En saldırgan oldukları an ise yavrularının yanında olduğu an diyebiliriz. Koruma iç güdüsü ile yavrularına zarar gelecek düşüncesi ile saldırının dozunu artırıyorlar" diye konuştu.
ÖLDÜRMEK ÇÖZÜM DEĞİL, BAKIM MERKEZLERİ KURULABİLİR
Ayıların bölgede ki popülasyonun öldürülmeyle kontrol altına alınmasının çok yanlış bir düşünce olduğunu ifade eden Aktaş; "Bir yerde bir canlı varsa o canlının doğaya birçok görevi vardır. Bir ayının ölmesi sadece bir ayının sayısal olarak azalması demek değildir. Bunun doğada birçok canlı türüne direk ve doğrudan etkisi vardır. Burada avlanmak asla bir çözüm değil. Ancak bu durumlarda bir önlem alınmalıdır. Bu önlemler ise ayı bakım merkezleri kurularak oluşturulabilir. Ayıları strese sokan bu faktörler en aza indirilebilir. Doğa da ayıların yiyecek bulmalarına yönelik çalışmalar yapılabilir. Kurulacak bakım merkezleri ile yaralı ayılar bulunarak tedavi edilir ve o agresiflik faktörleri azaltılabilir. Ama öldürmek hiçbir zaman çözüm olmayacaktır."
AYI SALDIRISINDA NE YAPILMALI ?
İnsanların ayı ile karşılaşması halinde yapabilecekleri tedbirlerden de bahseden Aktaş, hiçbir maddenin tam olarak ayı saldırısından korumadığını, en önemlisinin ayılarla karşılaşılmaması gerektiğini söyledi. Prof.Dr.Aktaş tedbirleri ise şöyle anlattı; "Öncelikle ayı sayısının fazla olduğu bölgelerde yaşayan ve o bölgelerde gezintiye çıkanlar şunu iyi bilmeliler ki ayılar size saldırmak için fırsat kollamıyor. Ayıların saldırmalarının sebepleri var. Ormanlık bir alanda veya ayı ini olabileceğini düşündüğünüz bir bölgede tek bile geziyorsanız şarkı söylemlesiniz, konuşmalasınız. Mümkün oldukça sesli bir şekilde yürümelisiniz. Ayı sizin sesiniz duyar ve kaçar. Eğer bir yerde yavru ayı görürseniz hemen uzaklaşmalısınız çünkü mutlaka anneleri de o civarda bir yerlerdedir ve sizi tehdit olarak algılara. Ayılar için üretilen bizdeki biber gazı mantığında ayı spreyleri var. Olası bir karşılaşmada bu sprey kullanılabilirse bir nebzede olsa kurtulma imkanı verebilir. Bilimsel olarak tam olarak netleştirilmese de ayılara karşı ölü taklidi yapmanın ve koşmanın faydalı olacağı söyleniyor ama şunu da unutmamak gerekir ki ayılar saatte 60 kilometre hıza ulaşabilir. Bu alanlarda mümkün oldukça grup halinde sesli bir şekilde dolaşmaktır. En büyük sorunlar zaten ani karşılaşmalarda oluyor. Siz ayıdan nasıl korkuyorsanız o da sizden korkarak saldırıya geçebiliyor. Genel olarak kesin bir çözüm olmadığını belirtmek zorundayım. Ayıların yaşam alanlarında dikkatli olmak gerekiyor. Ani karşılaşmalarda ayının yolundan çekilip ona daha güçlü olduğunuzu gösterebilirsiniz ama bu da insani olarak o an yapılması çok güç bir durumdur"
KÖY HAYATININ SAKİNLEŞMESİ, AYILARI MERKEZLERE ÇEKTİ
Erzurum'un Tortum ilçesi Alapınar Köyünde yaşayan Burhanettin Çoban, bölgede ayı saldırılarının artmasından duyduğu endişeyi ve saldırganlaşmalarında ki sebepleri ise şöyle yorumladı, "Eskiden bu alanlarda insanlar çok olurdu. Ayılar bundan dolayı kendi alanlarında yaşardı. Şimdi artık herkes şehirlere yerleşti ve arazilerde büyük sessizlikle oluştu. Ayılarda bu çekilmemeleri fırsat bilerek köylerdeki yerleşim alanlarına yakın yerlerde yuvalanmaya başladılar. Av yasaklarının da olmasıyla ayılarda artışta var. Biz eskiden derdik ki bir ayı var ve bizim köyün ayısı. Buralarda dolaşıyor. Ama bu 1 tane oluyordu. Şimdi 1 tane ayının olduğu bölgelerde 5-6 tane farklı ayı görebiliyoruz" dedi.