Türkiye'nin farklı illerinde faaliyet gösteren dolandırıcılık şebekesi, resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 54 vatandaşı dolandırmıştı. Mağdur vatandaşlara tanıdıkları vasıtasıyla ulaşıp güven sağlayan ve parayı aldıktan sonra kayıplara karışan suç örgütü hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.

MAĞDURLARA TANIDIKLARI VASITASI İLE ULAŞIP GÜVEN SAĞLAMIŞLAR
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankecilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonucu bir rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, İstanbul genelinde dolandırıcılık yapan şahısların paravan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri ve ilk aşamada dolandıracakları mağdurlara tanıdıkları vasıtası ile ulaşıp güven sağladıkları belirtildi. Güven sağladıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs aracılığı ile ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa değerinin altında bir bedelle sattıkları raporda anlatıldı. Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında parayı, paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları da belirtildi. Raporda, şahısların parayı aldıktan sonra araçları teslim etmedikleri ve kayıplara karıştıkları kaydedildi.

Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı. 30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi.

"MAĞDURA YEM OLARAK TABİR EDİLEN BİR ARABA TEKLİF EDİLİR"
İddianamede etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek anlatımlarda bulunan örgüt mensuplarından Fatih Duman, ilk olarak Eren Koç yönetimindeki saha elemanlarının maddi durumu iyi olan kişileri tespit ettiğini söyleyerek "Mağdurun yanına yaklaşması için bir örgüt mensubu görevlendirilir. Örgüt üyesi hedef şahısla yakınlık kurar muhabbet ilerledikten sonra mağdura yem olarak tabir edilen bir araba teklif edilir. Mağdura, arkadaşların vergi dairesinden araç çıkardıklarını, piyasa fiyatının çok altında bir fiyatla satışını yaptıkları kendisinin de istemesi durumunda 14 gün önceden ücretinin tamamı yatırılmak kaydıyla bir araba temin edilebileceği anlatılır. Hatta daha kısa sürede para yatırması halinde aracın daha çabuk temin edileceği söylenir" dedi.

"AĞA YENİ MAĞDURLAR TAKILIR"
Mağdur para yatırdıktan sonra bir aracın verildiğini söyleyen Duman "Devir işlemi sonrasında mağdura katalogda başka araçlarında olduğu, istemesi durumunda çevresindeki şahıslara da araç satısı yapılabileceği söylenir. Mağdur yem olarak kullanılan bu yöntem sonrasında işin çok cazip olduğunu düşünür ve çevresine bu işten bahseder. Çevresindeki arkadaş ve akrabalarına vergi dairesinden uygun fiyatla araç temin edebileceğini söyler. Ağa yeni mağdurlar takılır. Bu şekilde örgütün gönderdiği araç kataloğundan beğenilen her bir araç için araç bedellerinin tamamı bu iş için kurulmuş şirket hesabına havale edilir. Bu şekilde 3,4 hatta 5 araç satısı yapıldıktan sonra önceden belirlenen para sınırına ulaşıldığında araçlar teslim edilmeden irtibat koparılıp kayıplara karışma gerçekleşir. Telefonlar değiştirilir mağdurların örgüt mensuplarıyla irtibatı engellenir" şeklinde ifade verdi.

TEHDİT VE BASKI İLE MAĞDURLARI SİNDİRMİŞLER
Bu aşamadan sonra örgütün liderlerinden Onur Apaydın'ın devreye girdiğini söyleyen Duman "Vermiş oldukları paranın karşılığını alamayan mağdurların ısrarlı olarak örgüt üyelerini araması üzerine Onur Apaydın çevresi vasıtası ile mağdurlara ulaşır. Tehdit ve baskı yöntemleri ile mağdurları sindirir. Örgütte sıkı bir hiyerarşi bulunmaktadır. Dolandırıcılıktan elde edilen ve havuzda toplanan paranın ne şekilde değerlendirileceği ile ilgili olarak da bir iş bölümü vardır. Bu aşamada dolandırıcılık sonucunda elde edilen paralar ile yüksek meblağlar kazandıran gece kulübü, arsa, cep telefonu, araba, kripto para ve hayvan çiftliği yatırımları yapılır" ifadelerini kullandı.

"MİLLETİN CEBİNDEKİ PARAYI ÇALMASINI BİLECEKSİN"
Öte yandan iddianamedeki tape kayıtlarında, örgüt yöneticisi yardımcılarından Durcan Çoban'ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman'a "Milletin cebindeki parayı çalmasını bileceksin nasıl yetiştiriyoruz seni" cümlelerine de yer verildi.

ÖRGÜT YÖNETİCİLERİNİN 1088 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Hazırlanan iddianame kapsamında Eren Koç ve Onur Apaydın'ın 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 58 mağdura karşı 58 kez 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban'ın ise ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman'ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianame kapsamında önümüzdeki günlerde sanıkların yargılanmasına başlanacak.

"YENİ MAĞDURLARIN DA ORTAYA ÇIKACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİM"
Davaya ilişkin açıklama yapan bir kısım mağdurlar avukatı Burak Temizer "Müvekkiller adına şikayetlerimizi yapıp delillerimizi sunarak dosyayı takip etmeye başladıktan sonra gördük ki mağdur sayısı tahminimizden de fazla ve dolandırıcılığın boyutu da milyonlarca liraya ulaşmış durumdaydı. Sanıkların yargılanmaya başlanmasıyla ile birlikte yeni mağdurların da ortaya çıkacağını düşünmekteyim" dedi.