Muğla'da kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden hamile kadının ağabeyinden ilginç iddia | Video
Muğla’nın Fethiye ilçesinde 3 yıl önce fotoğraf çekilirken kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden ve 7 aylık hamile olan Semra Aysal, eşi tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Semra Aysal’ın Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yaşayan ağabeyi Naim Yolcu ise, “sessizce adalet aradık, Neticesinde davamız Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 11 Şubat 2021'de de ilk duruşma başlayacak” dedi.
İstanbul'un Pendik ilçesinde birlikte yaşadıkları eşi Hakan Aysal ile tatil için Haziran 2018'de Muğla'nın Fethiye İlçesine giden ve 7 aylık hamile olan Semra Aysal, 18 Haziran 2018'de fotoğraf çekilirken kayalıklardan düşerek hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Hakan Aysal'ın bir süre önce karısına 400 bin TL değerinde ferdi kaza sigortası yaptırdığı ve üzerine 119 bin TL'lik kredi çektiği öğrenildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Hakan Aysal'ın hamile karısını kayalıklardan iterek ölümüne yol açtığını iddiası Muğla Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 7 aylık hamile kadının ölümüyle ilgili eşi Hakan Aysal'ın 'Kasten adam öldürme' suçuyla yargılanacağı öğrenildi.
Sessizce olayın takipçisi olduk
Öldürülen Semra Aysal'ın Sakarya'nın Akyazı'da yaşayan Ağabeyi Naim Yolcu olayın sessizce takipçisi olduklarını belirterek, "18 Haziran 2018'de talihsiz bir olay yaşadık. O gün kardeşimi Adli Tıp'tan almaya giden de bendim. Aradan 2 buçuk yıl geçti. Ondan sonra yaşadıklarımız haberlerde de çıktı; selfie çekilirken düştü diye ama biz olayın öyle olmadığını biliyorduk. Ondan sonraki süreçte biz sessizce adalet aradık, bu olayın magazinleşmesini istemiyorduk, hiç bir yerde de paylaşmadık. Sessizce olayın takipçisi olduk. Neticesinde davamız Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 11 Şubat 2021'de de ilk duruşma başlayacak" dedi.
Veraset ilanı çıkarttığımızda kız kardeşimin üzerindeki kredileri gördük
Veraset ilanı çıkardıklarında kardeşinin üzerine çekilmiş kredileri gördüğünü ve olayı derinlemesine incelediklerini belirten Yolcu, "İlk başta tabi düşünemedik ama aile veraset ilanı çıkarttığımızda kız kardeşimin üzerindeki kredileri gördük. Bunu sorduğumuzda bize ilk başta söylemedi. Biz araştırdıkça bu bireysel ferdi kaza sigortası yaptırdığını öğrendik ve bu bizi normal ölümden farklı bir düşünceye sevk etti. Bu yönde araştırma yaptık, savcılıkla da paylaştık bu bilgileri onlarda gerekli araştırmaları yaptı. Tabi insan bir çocuğu olacağı zaman isim koymak ister. Erkek çocuğu olacaktı ve kız kardeşim Hz. Hamza'yı çok severdi bu yüzden ismini Hamza koymak istedi. Damat ise Hamza değil Toprak olacak demişti. Biz o gün onu öyle düşünmemiştik ama bu olaylardan sonra bunu düşününce buradaki manidarlığı görüyoruz. Bizde oluşan düşünce önceden bu olayın planının, programının yapıldığı yönünde" diye konuştu.
Bir değil iki can kaybettik
Kardeşinin ölümüyle iki can kaybettiklerini belirten Yolcu, "Zaten kolay değil, ailece kolay şeyler yaşamadık. Bir değil iki can kaybettik. Bunu daha önceden basına yansıtmadık, magazinselleşsin istemiyoruz. Bu mühim bir dava, mühim bir olay. Ailece çektiklerimizi biz biliyoruz, 2 buçuk yıldır sabırla ve sessizce adaletin tecelli etmesini bekledik. Kimse kendi adaletini sağlasın istemedik. Bu 2 buçuk yıl kolay geçmedi, zor geçti ve bundan sonraki süreç nasıl olacak hep birlikte göreceğiz. Şuan bu konuları yeniden konuşurken bile ruhum sızlıyor. Hukuk önünde adalet yerini bulsun istiyoruz" şeklinde konuştu.