İletişim Başkanı Fahrettin Altun, uluslararası sosyal medya şirketlerine seslendi | Video
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Sosyal Ağ Haritası lansman toplantısında konuştu. Altun, “Uluslararası sosyal medya şirketlerinin terör örgütlerine payandalık yapmasına, terör örgütlerine propaganda yuvası olarak hizmet etmesine akıl erdiremiyoruz. Terör örgütlerine sağladıkları destek, küresel terörizme katkı sunuyor. Terör örgütlerinin propaganda ve örgütlenme faaliyetlerinin karşısında duruyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yerli ve milli bir veri platformu oluşturmak için hayata geçirilen "Sosyal Ağ Haritası Projesi"nin 2021 dönemi yıllık verileri İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisinde açıklandı. Türkiye'de internet erişimin yüzde 85,7, sosyal ağ kullanım oranı da yüzde 82,8 gibi yüksek bir seviyede olduğunu söyleyen Altun, yerli ve milli sosyal ağ mecralarının kullanımının önemine de değindi.
Sosyal medya kullanımı ile birlikte ortaya çıkan sorun ve tehditler hakkında da konuşan Altun, çok uluslu sosyal medya şirketlerinin terör örgütlerine propaganda imkanı veren faaliyetlerine tepki gösterdi.
"İNTERNET ERİŞİM ORANI YÜZDE 85,7, SOSYAL AĞ KULLANIM ORANI DA YÜZDE 82,8"
Türkiye'deki internet ve sosyal ağ kullanımının oldukça yüksek bir seviyede olduğunu, dijitalleşmede Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı imkanları sonuna kadar kullandıklarını söyleyen Fahrettin Altun, "Ülkemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 19 yılda eğitimden sağlığa, ekonomiden teknolojiye, diplomasiden şehirciliğe, sosyal hizmetlerden turizme, bütün alanlarda çok büyük bir atılım içinde. Bu dönemin sağladığı kazanımlar sayesinde büyüyen bir ekonomik aktivitemiz, genişleyen bir uluslararası etkinliğimiz var. Genç, dinamik, eğitimli ve üreten nüfusumuz en büyük avantajımız. Haberleşme ve iletişim alt yapımız da yenilikçi ve öncü yatırımlarla güçlenmeye devam ediyor. Bu tabloda Türkiye, dijital dönüşümde öncü ülkelerden birisi olarak ilerlemeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı dinamik kamu yönetimi vizyonuyla internetin ve dijitalleşmenin imkanlarını sonuna kadar kullanıyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, bakanlıklardan valiliklere, yerel yönetimlerden kamunun taşra teşkilatlarına kadar, devletin tüm organları, tüm iletişim imkanları gibi, sosyal medya imkanlarından da etkin bir şekilde istifade ediyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak biz de faaliyet ve hizmetlerimizde internetin ve dijitalleşmenin imkanlarından çokça faydalanıyoruz. Vatandaşlarımızın da interneti ve sosyal medyayı etkin şekilde kullandığı gerçeği, Sosyal Ağ Haritası projemizde elde edilen verilere yansıdı. 2021 yılı ocak ayında başladığımız araştırmamızın ilk yıl verilerine göre, Türkiye'nin internet erişim oranı yüzde 85,7, sosyal ağ kullanım oranı da yüzde 82,8 gibi yüksek bir seviyede bulunuyor. İnternete erişimi olan vatandaşların yüzde 51,8'i de internete hem wifi hem de mobil cihazlar üzerinden bağlanıyor. Bu rakamlar Türk toplumunun büyük bir kesiminin gündelik hayatının her aşamasında çevrimiçi olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
YERLİ VE MİLLİ SOSYAL AĞ MECRALARININ KULLANIMININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ
Türkiye'nin sosyal ağ kullanım haritası hakkında bilgi veren Altun, yerli sosyal ağ mecralarının kullanılmasının önemine de dikkat çekerek, "Salgın sürecinde vatandaşlarımızın çevrimiçi olma süreleri ve çevrimiçi aktiviteleri de arttı. Sosyal Ağ Haritası kapsamında periyodik olarak yapılan anketlerde, özellikle tam kapanma dönemlerinde internet erişim oranının yüzde 91'e, internetten alışveriş oranının da yüzde 54'e yükseldiği gözlendi. Bu istatistikler de göstermektedir ki Türk toplumu sosyal ağları oldukça yaygın bir alanda ve yüksek bir oranda kullanıyor. Mecraların müstakil kullanım oranlarına baktığımızda da benzer bir yaygınlığı ve oranı görmek mümkün. Sosyal Ağ Haritası araştırmalarının sonuçlarına göre Türkiye'de sosyal ağ kullanıcılarının yüzde 78'i WhatsApp kullanıyor. Bu sıralama yüzde 74 Instagram, yüzde 63 YouTube, yüzde 62 Facebook, yüzde 42 Twitter, yüzde 19 Telegram, yüzde 12 TikTok ve yüzde 10 Snapchat şeklinde devam ediyor. Diğerlerine kıyasla görece yeni bir platform olan yerli ve milli haberleşme platformumuz BiP de sosyal ağ kullanıcıları tarafından dönem dönem yüzde 15'i geçen oranda tercih ediliyor. Bu da toplumumuzun yerli ve milli sosyal ağ mecralarına açık olduğunun bir göstergesi olarak okunabilir. Biz dönem dönem bu noktada, yerli milli sosyal medya platformlarının daha fazla tercih edilmesi noktasındaki çağrılarımızı yapıyoruz. Özellikle özel sektörün bu anlamda daha fazla katkı yapmasının Türkiye'nin artan itibarına, ulusal güvenliğine katkı sunacağına, vatandaşlarımıza önemli bir hizmet sunacağına dikkat çekiyoruz. BiP sektördeki diğer uygulamalara göre daha geç bir vakitte hayata geçmesine rağmen, arkasında çok uluslu şirketlerin olduğu diğer uygulamalara nazaran, bugün geldiği nokta ile umut vaat ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu "her alanda yerli ve milli" hedefi doğrultusunda, BiP ve YAAY gibi platformların kat ettiği mesafeden memnuniyet duyuyoruz. Daha fazla mesafe kat etmesi için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak elimizden elen bütün gayreti sarf ediyoruz" diye konuştu.
SOSYAL AĞ KULLANIMI İLE ORTAYA ÇIKAN SORUN VE TEHDİTLERE DİKKAT ÇEKTİ
Gün geçtikçe artan sosyal ağ ve internet kullanımının beraberinde yeni sorun ve tehditler getirdiğini söyleyen Altun, bu tehditlere karşı siber egemenliği korumak için büyük bir gayret gösterdiklerini belirtti. Altun, "Sosyal ağların kullanımının yaygınlığı ve sağladığı imkanlar her geçen gün artarken, bu alanın bünyesinde barındırdığı çeşitli tehditler ve sorunlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Keşke her şey teknoloji iyimsercilerinin söylediği gibi teknoloji ile birlikte sosyal ve bireysel hayatlarımızı sadece iyileştirse. İnternet ve sosyal ağ mecralarında vatandaşlarımızın hukukunu korumak için kanuni düzenlemeler dahil olmak üzere pek çok çalışmaya imkanlarımız ölçüsünde katkı sunmaya çalışıyoruz. Bu vesileyle, bu mecraların ruhuna uygun özgürlükçü tutumu devam ettirirken, vatandaşlarımızın hukukunun çiğnenmesine ve kamu düzenin bozulmasına müsaade etmeme kararlılığımızı bir kez daha teyit etmek isterim. Diğer tüm iletişim mecralarında olduğu gibi internet ve sosyal ağ mecralarında da kamu faydası, kamu düzeni, hak ve özgülükler gözetilmelidir. Asıl olan bireysel ve kamusal fayda, hak ve özgürlükler ile hukukiliktir. Herhangi bir alanın devletin egemenliğinin ve hukukun gücünün dışında olması düşünülemez. Bu anlayışla biz dijital evreni "siber vatan" olarak tanımlıyoruz. Nasıl ki, gerçek dünyada bir egemenlik mücadelesi veriyorsak, siber dünyada da vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Nasıl ki gerçek dünyada güvenlik sorunlarımızı esas alıp onlarla mücadele ediyorsak, siber dünyada da aynı şekilde güvenlik sorunlarını temel alıyoruz, siber güvenliği ve suçları mücadele edilmesi gereken aslı unsurlar olarak görüyoruz. Siber vatanımızı, siber egemenliğimizi korumak için elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Son dönemde yaşanan olaylarda gördük ki, siber alanda yaşanan güvenlik ihlalleri gündelik hayatı, uluslararası politikayı, iç politikayı, özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal, tahrif ve manipüle edebilmektedir. Bu nedenle her ne olursa olsun biz anavatanda, mavi vatanda, gök vatanda olduğu gibi, siber vatanda da vatandaşlarımızın hukukunu, kamu düzenini, kamu faydasını korumak için elimizden gelen her adımı atmakta kararlıyız" şeklinde konuştu.
ULUSLARARASI SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİNE SESLENDİ
Çok uluslu sosyal medya şirketlerinin terör örgütlerine propaganda imkanı veren olumsuz faaliyetlerine dikkat çeken Altun, "Terör örgütlerinin propaganda ve örgütlenme faaliyetlerinin karşısında duruyoruz. Çok açık ve net bir şekilde, uluslararası sosyal medya şirketlerinin terör örgütlerine payandalık yapmasına, terör örgütlerine propaganda yuvası olarak hizmet etmesine akıl erdiremiyoruz. Bu noktada muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde, terör örgütlerine sağladıkları bu desteğin, esas itibarıyla küresel terörizme katkı sunduğunu ifade ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açık bir şekilde ifade ettiği üzere, terör sadece Türkiye'nin, sadece Ortadoğu'nun, sadece İslam dünyasının sorunu değildir. Terör küresel bir sorundur ve terörle mücadele küresel bir kararlılıkla yürümediğinde, batı dünyasının da doğu dünyasının da, bütün ülkelerin de temel sorunu olacaktır, olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.