Diyarbakır'da 685 gündür süren evlat nöbetindeki aileler bir bayramı daha buruk karşılıyor
Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 233 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 685'inci günde de sürüyor. Bayrama buruk giren aileler, evlatlarına kavuşacakları günü bekliyor. Gaziantep'in Nizip ilçesinden gelen Semra Küçük, 7 yıl önce 20 yaşındayken Burdur'da üniversitede okuduğu sırada kaçırılan oğlu İbrahim Halil?in Kurban Bayramı'nda doğduğunu belirterek, "7 sene oldu, ne olur bu acımızı dindirsinler" dedi.
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos?ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Hacire Akar?ın almadan gitmeyeceğini söylediği oğlu Mehmet Akar, eylemin 3'üncü gününde ortaya çıktı. Akar, eylemine son verdi, Mehmet Akar ise mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın oğluna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen, çocukları kayıp aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 233 ailenin 685 gündür devam eden eyleminde, Hacire Akar'ın yanı sıra en son Fatma Akkuş'un kızı Songül Akkuş'un teslim olmasıyla çocuklarına kavuşan aile sayısı, 25'e yükseldi.
'OĞLUM KURBAN BAYRAMI'NDA DOĞMUŞTU, BAYRAMI ONSUZ GEÇİRİYORUM'
HDP Diyarbakır il binası önünde eylem yapan aileler, bir bayramı daha buruk karşılıyor. 2014'te Burdur'da üniversitede okuduğu sırada kaçırılan oğlu İbrahim Halil için Gaziantep'in Nizip ilçesinden gelen Semra Küçük, buruk girdikleri bayramda tüm annelerin acısının dinmesini istedi. Evladından uzak bu bayramın son olmasını dileyen Küçük, gözyaşı dökerek şöyle konuştu:
"Tüm annelerin acısının dinmesini istiyorum. Başta oğlum olmak üzere tüm evlatların ailelerine dönmesini istiyorum. Bir bayramı daha buruk geçirmesin bu anneler. Lütfen buna son verilsin, kimsenin evladı gitmesin, hiç kimseyi anne babasından ayırmasın, biz çocuklarımızı onlar için büyütmedik. 7 yıldır çocuğumun ne sesini duydum ne de yüzünü gördüm. Bu bayram son olsun evlatlarımız. Lütfen evlatlarımızı bırakın, dönsünler evlerine. Oğlum beni duyuyorsan, görüyorsan lütfen çık gel, seni bekliyorum annem. Ne olursun bir bayramı daha sensiz geçirtme bana. Bu annelerin acısı dinsin. Herkesin sesimizi duymasını istiyorum, ne olur çocuklarımızı bıraksınlar. Ben onlardan kendi evladımı istiyorum. Neden bizi ayırıyorlar, neden kendi çocukları gitmedi. Benim oğlum Kurban Bayramı'nda doğmuştu, şu an Kurban Bayramı ve onsuz geçiriyorum. 7 sene oldu, ne olur bu acımızı dindirsinler."
'EVLADIMDAN UZAK 4'ÜNCÜ BAYRAMIMIZI GEÇİRİYORUZ'
Diyarbakır'da 5 Mayıs 2019'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan oğlu Yusuf için 4 Eylül 2019'da HDP binası önüne gelerek, eyleme başlayan Celil Begdaş da evladından uzak 4 bayram geçirdiğini söyledi. Begdaş, "4'üncü bayramdır biz bayram yapmıyoruz. Bunlar evimizi yaktı, buna kimsenin hakkı yoktu. Evladımız orada biz burada bayramı nasıl yapacağız. Evladın olursa bayram yapabilirsin. Buradaki tüm aileler buruktur. Bekliyoruz. İnşallah diğer bayramda çocuğumuzla birlikte oluruz, kavuşuruz. Ben HDP'ye sesleniyorum, eğer sizde Allah korkusu varsa bu evlatlarımızı bırakırsınız. Bize evlatlarımızı versinler, yeter artık. Hepimiz burada perişan durumdayız. Herkes bayram yapacak, kurban kesecek ama biz yapmayacağız. Çünkü içimiz buruktur, evlatlarımız yok aramızda. Bize bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok" şeklinde konuştu.
'BU BAYRAMA SEVİNÇLİ GİRMEK İSTİYORUZ'
5 yıl önce 15 yaşındayken, kaçırılan oğlu Özkan için 9 Eylül 2019'dan beri eylemini sürdüren Süleyman Aydın ise oğluna teslim olması için çağrı yaptı. Aydın, "Buradaki annelerin hepsi Kürt'tür. Bu anneler çocuklarını istiyor. Bu anneleri sevindirmek istiyorlarsa çocuklarını PKK'dan istesinler. Bu bayrama sevinçli girmek istiyoruz. Bütün bayramlarımız buruk geçiyor. Bu HDP zaman zaman diyor ya doğuda zulüm var, doğrudur, HDP zulmü var, PKK zulmü var. Bunlar bize zulmediyorlar. 8-9 yaşındaki çocukları bile kandırıp dağa gönderiyorlar. Bunlarda hiç mi vicdan yok. Eğer çocuklarımız sesimizi duyuyorsa, oğlum korkmayın gelin güvelik güçlerine teslim olun. Bu bayramda anne babanızı sevindirin. Sizi orada korkutuyorlar, diyorlar ki 'devlet işkence yapar, sizi öldürür,' kesinlikle öyle bir şey yoktur. Devlet bizim namımıza size pusulalar atıyor, onları okuyun, anne ve babalarınızın sesini duyun artık. Sizi orada ölüme mahkum etmişler, bizi de burada ölüme mahkum etmişler. Kesinlikle siz gelmeden buradan kalkmayacağız" ifadelerini kullandı.