Ayaklarına vurdukları sopanın parçası gözüne saplandı... Darp ettikleri çocuğu böyle görüntülediler
Çorum’da yatılı bir öğrenci yurdunda 3 öğrenci aynı yurtta kalan lise öğrencisini darp etti.
Olay, 18 Şubat'ta meydana geldi. Öğrencilerin bu yaptıkları yetmezmiş gibi darp olayını cep telefonuyla kaydettiler. Skandal olay dayak yiyen öğrencinin olayı ailesine anlatmasıyla ortaya çıktı.
Yurdun yatakhanesinde kaydedilen görüntülerde G.E.K. iki tane sandalyenin üzerine oturuluyor. Görüntülerde elinde büyük bir sopa bulunan G.E.K.'nın tabanlarına vuruyor. Vurmanın etkisiyle kırılan sopanın bir parçası öğrencinin yüzüne geliyor. Daha sonra ellerini yüzüne tutarak yere düşen öğrenci yerde kıvranıyor. O sırada görüntüye elinde kemer bulunan bir başka öğrenci giriyor. Görüntülerde bir öğrencinin gülmesi ise dikkat çekiyor.
İddialara göre, Pazartesi günü gözü morarmış şekilde okula giden G.E.K.'nin durumunu gören öğretmenleri ne olduğunu sordu. G.K.Ç.'nin kapıya çaptığını belirtince buna inanmayan öğretmenler durumu aileye haber verdi. Okula gelen G.K.Ç.'nin ailesi çocuklarına neler yaşandığını anlatması üzerine bir süre sonra öğrenci darp olayını anlattı. Çocuklarının darp olayının videosuna da ulaşan aile önce polise daha sonra ise Cumhuriyet Savcılığına giderek suç duyurusunda bulundu.
Olayla ilgili İHA'ya açıklama da bulunan anne Yıldız Küççük, daha öncede çocuğunun izinli olarak eve geldiğinde, elbiselerini değiştirdiğinde vücudunda darp izleri gördüğünü söyledi.
Çocuğunun üç öğrenci tarafından darp edildiğini anlatan anne Küççük, "Üç arkadaş çocuğumu sandalyeye oturtuyor. Bunlardan birisi çekiyor. B.G. elinde sopa ile diğeri kemerle çocuğumu dövüyorlar. Çocuğumun gözüne sopa parçası saplanıyor. Çocuğum orada yarı baygın duruyor. Ve videoyu o anda kapatıp daha sonra dövmeye küfürlerine devam ediyorlar. Çocuğumun elinden telefonu alıyorlar. O gece sabaha kadar üç kişi çocuğumun bizimle iletişim kurmasına izin vermiyorlar. Okula gittiğinde çocuğum öğretmeni bize haber verdi. Eşim Çorum'a geldi ve doktora götürdü. Çocuğumu o kadar korkutmuşlar ve psikolojisini bozmuşlar ki çocuğum tekrar yurda gideceğim diye korkudan inkar etti Yaşadıklarını anlatmadı. Kapının koluna çarptım dedi. Ama biz inanmadık. Çocuğumuzu eve götürdüğümüzde bir daha seni okula göndermeyeceğiz dediğimde 3 arkadaşının kendisini dövdüğünü söyledi. İkisi dövdü birisi kameraya çekti dedi. O arada bir çocuğun babası çocuğunu aklamak amacıyla bana videoyu gönderdi. Benim çocuğum yapmadı D. yaptı dedi. Madem onun çocuğu yapmadıysa onun çocuğunun elindeki kemer ne. Bir insan gelip de beni iki saat dövün diyebilir mi? Benim çocuğumu daha önce video çekmeden önce dövüyorlar. Ben yurda bıraktıktan sonra döndükten sonra oturtup videoyu çekiyorlar" dedi.
"Bu hangi insanlığa sığar"
"Bu olay hangi insanlığa sığar" diye soran anne Küççük, "Arkadaşları arasında çocuğumun gururunu psikolojisini bozacak şekilde bunu yayınlıyorlar. Hiçbir suçu yokken bu insanlık dışı işkenceyi neden benim çocuğuma yapıyorlar. Neden yurt görevlileri bu olay görmedi sabaha kadar. Şuan çocuğumun gözü kapalı. Gözü açıldıktan sonra muayene edilecek. Çocuğum ne suç işlemiş. Bir anne olarak soruyorum benim çocuğuma neden bunu yaptılar. Babasına da sordum. Çocuğumun ne suçu vardı. 3 kişi bir çocuğu kemerle sopayla döver mi? Bunu videoya çeker mi? Çocuğumun psikoloji ne oldu. Niye bu kadar aşağılandı. Niye herkes buna göz yumdu. Gittiğim her kapı duvar oldu. Kimse birşey demiyor. Cevap vermiyor. Emniyete gittim kimse ifadeye götürülüp götürülmediğini bilmiyor. 24 saat geçti o çocukların ifadeleri alındımı belli değil" diye konuştu.
"Ben çocuğumu yurda teslim ettim ölüsünü mü vereceklerdi bana"
Çocuğunun ölümle tehdit edildiğini ileri süren anne Küççük, "Ben çocuğumu yurda teslim ettim. Çocuğumun ölüsünü mü vereceklerdi bana. Çocuğumu belki de öldüreceklerdi. Çocuğumu ölümle tehdit ediyorlar. Benim çocuğum öldükten sonra devlet sahip çıksa ne olur çıkmasa ne olur. Çocuğum uyumuyor. Çocuğum düşüp düşüp bayılıyor. Ben çocuğumu devletine vatanına hayırlı evlat olsun diye okutmak istiyorum. Ben 14 yaşındaki çocuğumu devlete emanet ettim. Çocuğumu saat 22,00'de yurda teslim ettim. Bu yapılırken niye kimse ses çıkarmadı. Ben yurda gidip çocuğuma neden bunu yaptınız dediğimde polis çağırdılar. Sadece çocuğuma bunu niye yaptınız diye sordum. Dövdükleri yetmemiş gibi elinden telefonunu almışlar. Çocuğuma sahip çıkılsın bunu yapanların yanına kar kalmasın. Elini kolunu sallayarak ben bunu yaptım demesinler. Küçükte olsa ceza alsınlar. Benim çocuğum suçluysa oda ceza alsın. Çocuğum sürekli ağlıyor. Düşüp bayılıyor. Gece sabahlara kadar yatmadı. Sabahlara kadar yatmadı. Sabahlara kadar "yamayın, vurmayın benim ne suçum var" deyip duruyor. Çocuğum mahvolmuş, psikoloji kalmamış. Çocuğum bitkin bir şekilde . Çocuğum korkuyor. Konuşamıyor. Çocuğum bu grubun yurtta küçük çocuklara yaptığı herşeyi anlattı" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çocuğunu darbeden öğrencilerin akşam kantine giderek buz alıp çocuğunun gözüne koyduklarını dile getiren anne Küççük, "Kantine gidip buz istiyorlar. Buzu alıp çocuğun gözüne koyuyorlar. Sabaha kadar çocuğu susturmak için eziyetlere devam ediyorlar. Bunu hiçbir yetkili koridorlardaki kameralarda görmediler mi. Bir telaş olurken neden görülmedi. Ölmesi mi gerekirdi çocuğumun. Çocuğum dövüldükten sonra elinden alınmış elinden telefonu almışlar ailene söylersen bir daha yurda gelirsen bunun daha beterini yaparız diye tehdit etmişler. Yoklama alındığında üzerine yatağı yatırıp "burdayım" diye bağırtmışlar. Öğretmen demez mi çocuğum kalk seni bir göreyim diye. Gece 3-4 kadar bu çocuk yurt içerisinde yatmıyor. Geziniyor. Çocuğum sabah uyandığında niye gözün mor denilmedi. Daha önce okul yönetimine de gittim. İspatlayamadım. Gidiyorum çocuğum korkudan mecburmuş gibi örtbas etti. Arkadaşlarım dedi. Gelsinler çocuğumun psikolojisini düzeltsinler. Sabaha kadar ağlıyor. Bağırıyor. İsim sayıklıyor. Bu çocuğun psikolojisini nasıl düzelteceğim. Aşağılanma duygusunu nasıl atlatacak. Nasıl topluma iyi birey olacak" dedi.
"Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız"
Olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurgulayan anne Küçük, şunları kaydetti; "Bundan sonra yargı adalet ne karar verirse versin sonuna kadar peşindeyim. Çocuğuma yapılan eziyeti işkenceyi kabul etmiyorum. Çocukları yurttan almışlar apar topar evlerine götürmüşler hiçbir şey olmamış gibi. Kendi çocuklarını yuvalarına çektiler. Benim çocuğum yediği dayakla kaldı. Çocuğuma yapılan haksızlığı kabutl etmiyorum. Bugün benim çocuğumsa yarın başka çocuğuna yapacaklar. Çocuklarını tedavi altına alsınlar. Hem dövüyorlar hem küfür ediyorlar. Gittiğim her yerde ifadeyi al evine git. Çocuğuma sahip çıkın Allah rızası için. Ben çocuğumu yurda göndermiyorum. Devlet emanet ettiğim çocuğumun darp edilerek mahvedilerek çocuğumun gözü kör olabilir. Gözü açıldıktan sonra doktor karar verecek. Çocuğum belki psikolojik tedavi görecek. Çocuk belki okula da gitmeyecek. Çünkü çocuğum mahvolmuş şekilde. Videonun devamını da istiyorum. Bize gönderilen görüntü az bir görüntü. Öteki kısmını da istiyorum. Bu kişiler daha önce yaptıkları da görüntülemişler. Savcılık. Milli Eğitim ve Valilikten bu görüntülerin çıkarılması ve çocuğuma yapılan bu haksızlık kabul edilmesin. ,ben çocuğumu devlete emanet ettim. Çocuğumun vücudu morluklar içerisinde. Ne diyebilirim bir anne olarak ne diyebilirim. Sözün bittiği yer. Bu davayı bırakmayacağım. Yetkililerde duysun sesimi. Çeteleşme var. Hakaret var. İnsanlık dışı onur kırıcı hakaretler var. Ben ne yapabilirim. Bize şikayetçi olmayın şikayetçi olsanız bile bişey yapamazlar. Oda çocuk, oda çocuk. Çocuklar ceza almaz. Yaptığınız yanınıza kalır dediler. Çocuk çocuğa bunu yaparmı. Bunun ceza alması için çocuğumun ölmesi mi gerekirdi. Ben bu çocukların her türlü ceza almasını istiyorum. Islah edilsinler. Yok 14 yaşında ceza almadı. Yaptığı yanına kar kalsın mı. Hangi anne baba kim kabul eder. Benim çocuğuma yapılanları kim kabul eder ben kabul edeyim. Benim çocuğuma sahip çıkmadılar"
Olayla ilgili inceleme başlatıldı.