Akdeniz'i etkisi altına alan istilacı aslan balığında felç tehlikesi | Video
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Köşker, aslan balığının dikenleriyle temasta bulunan kişilerin kısmi felç tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu balığın zehrine maruz kalan bir vatandaşımızın yapması gereken ilk iş dikenin temas ettiği yeri yaklaşık 1 saat 45 derece sıcaklıktaki bir suya sokması lazım. Bu işlemi yaptıklarında zehrin etkisini yok etmiş oluyorlar" dedi.
Pasifik ve Hint Okyanusu'ndaki mercan kayalıklarında yaşayan aslan balığı, Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla son yıllarda Doğu Akdeniz kıyılarında da yayıldı. Küçük balıkları ve yumurtalarını tüketen bu zehirli tür, deniz canlıların popülasyonunu etkilemeye başladı. Eti yenilebilen ve ekonomik değeri olan Aslan balığının en büyük zararı ise yüzgeçleri. 13 sırt yüzgeci ve 5 alt yüzgecinde zehir taşıyan bu balıklara temas edenler kısmi felç tehlikesi yaşayabiliyor.
ASLAN BALIĞI, ELİNİ ISIRMIŞTI
Önceki günlerde Antalya Kemer'de sık sık dalış yapan ve bu dalışlara ait görüntüleri YouTube kanalında paylaşan dalgıç Çağdaş Özsarı, daha önce yine göçmen ve zehirli bir tür olan balon balığının elini ısırması nedeniyle bir süre sıcak su kaynatarak parmağına pansuman yaptıktan sonra acısı dinmeyince hastaneye gitti. Aslan balığını avladığı anı ve acı çektiği anları da görüntüleyen Özsarı, "Çekimler sırasında yemek için vurduğum aslan balığının dikenlerini kesmek için tutarken parmağıma battı. Parmağım diğer parmağımın iki katına yakın şişti. Çekime devam edecekken acıdan dolayı duramadım ve hastaneye gitmek zorunda kaldım" dedi.
KISMİ FELÇ TEHLİKESİ
Kızıldeniz'den Akdeniz sahillerine ciddi oranda yabancı balık türlerinin geçtiğini belirten Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ali Rıza Köşker, bu türler arasında yüzgeçleri zehirli ancak eti tüketilebilen aslan balığının da kıyılara ulaştığını kaydetti. Balıkçılar tarafından ekonomik değeri bulunan aslan balığının 13 sırt yüzgecinde 5'de alt yüzgecinde zehir bulunduğunu dile getiren Köşker, "Temas eden kişilerde kısmi bir felç ortaya çıkabiliyor. Hastane literatüründe tedavi olarak tetanos aşısı yapılıyor. Olası enfeksiyon hastalıklarına karşı antibiyotik tedavisi uygulanıyor ve sıcak su tedavisi uygulanıyor. Taşıdıkları zehir, protein yapılı bir zehirdir. Bu balığın zehrine maruz kalan bir vatandaşımızın yapması gereken ilk iş dikenin temas ettiği yeri yaklaşık 1 saat 45 derece sıcaklıktaki bir suya sokması lazım. Bu işlemi yaptıklarında zehrin etkisini yok etmiş oluyorlar" dedi.
'DÜNYADA BİLİNEN EN GÜÇLÜ İSTİLACI TÜR'
Akdeniz ve Ege sahillerinde görülen Aslan balığının dünyada bilinen en güçlü istilacı tür olduğunu aktaran Köşker, "1980'li yıllarda Amerika Birleşik Devletinde (ABD) görünüşü itibariyle süs balığı olarak ilgi çeken aslan balıkları insanlar tarafından akvaryumda beslenmiş. Bu balıkların bir kısmının denize bırakılması sonucu yaklaşık 20 yılda Meksika körfezi ve ABD'nin doğu kıyısını bu balık istila etmiş durumda. Bu tehlikenin aynısı Akdeniz içinde söz konusu. Aslan balıkları besin zincirinin en üstünde yer almaktadır. Bu nedenle yerli balık türleri üzerinde olumsuz etkileri vardır" diye konuştu.
'BU BALIKLAR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR'
Aslan balığının yenilebilir bir balık türü olduğunu aktaran Köşker, balığı tüketirken ve satarken dikenlerindeki zehrin bilincinde olunmasını gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Usulüne göre temizlediğimizde bu balıklar tüketilebilir. Birçok zıpkınla aslan balığı avlayan balıkçılar zehirlenmeyle hastaneye başvurdu. Bu anlamda bu balıklar halk sağlığı sorunudur. Ekosistem üzerinde etkileri vardır. Bu zehirli balık artık Akdeniz'in bir gerçeğidir. Bu konuda ciddi anlamda farkındalık çalışmalarının yapılması ve sağlık personelinin de eğitilmesi gerekmektedir."