Viyana saldırısında yaralı polisi kurtaran kahraman gençler o günü anlattı | Video

01.01.2021 | 08:58

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın külliyede kabul ettiği Viyana'daki terör saldırısında yaralıları kurtaran Recep Tayyip Gültekin ve Mikail Özen başından geçenleri anlattı.

VİDEO DEVAM EDİYOR

Recep Tayyip Gültekin ve Mikail Özen Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen terör saldırısında bir polis memurunun ve yaralı vatandaşların hayatını kurtararak gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kahraman gençleri kabul etti. Görüşmenin ardından Recep Tayyip Gültekin ve Mikail Özen yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı mikrofonlarına anlattı.

"Silah sesleri yükseldi. Ben film çeviriyorlar sandım"
Avusturya'da yaşanan terör saldırısını anlatan Mikail Özen, "O terör saldırısı esnasında biz de olay mahallindeydik. Arkadaşım Recep Tayyip Gültekin ile kahve içmeye gitmiştik. Arabayı park ettiğimiz esnada silah sesleri yükseldi. Ben film çeviriyorlar sandım. Herkes o tarafa bakıyordu. Kalabalık aşağı doğru koşmaya başladı. O esnada Recep Tayyip arabadan atladı. Yaralı bir genç kızı gördü. Onu yerden kaldırıp sırtlandı. Bir barın içine bırakıp kapıyı üstüne çekti" dedi.

"Kadını tramvayın arkasına sakladık"
Saldırının ardından polis merkezine gittiklerini söyleyen Özen, "Arabayla polis karakoluna hızlı bir şekilde intikal ettik. Orada polis memurlarına olayı anlattık. Nasıl bir durum olduğunu anlattık. Arkadaşım şahsın eşkalini tarif etti. Kendisi de o esnada yaralandı. Teröristle burun buruna geldi. Ayağından vuruldu. 80-90 yaşlarında yaşlı bir kadını gördük. Kadının kulakları duymuyordu. 'Oradan kaç' bağırdık. Kadının kollarına girdik. Kadını tramvayın arkasına sakladık" diye konuştu.

"Sağ ayağımın altına pompalı saçması mermisi girdi"
Teröristlerin açtığı ateş sonucu yaralanan Recep Tayyip Gültekin, "Arkamı döndüğümde teröristle göz temasına girdik. Silahıyla üstüme siper aldı. Ateş ediyordu. Yerde yuvarlanarak ve zikzak koşu yaparak kaçmaya çalıştım. Sağ ayağımın altına pompalı saçması mermisi girdi. Ondan sonra Mikail arabayla bekliyordu. Arabaya bindik. Bağıra bağıra kalabalığı dağıttık. Polis dairesine gittik" ifadelerini kulandı

"Ne olursa olsun polisimizi oradan kurtaracağız"
Tekrardan olay yerine döndüklerini ifade eden Gültekin, "Metro videosunda göründüğü gibi insanları dağıtmaya çalıştık. Ortalama 600-700 kişiyi dağıtmayı başardık. Ondan sonra ateşler edildi. 9 el ateş edildi. Japon esnaf hayatını kaybetti. Polisimiz onu durdurmaya çalışırken sol baldırından kurşun yedi. Orada Mikail bana baktı. Ben de ona baktım. 'Ne olursa olsun polisimizi oradan kurtaracağız' dedim. 'Ölsek de Allah öbür dünyada yerimizi rahat eder' dedik. Polisin ben sırt bölgesinden tuttum. Mikail ayak bölgesinden tuttu. Kaldırdık. Ateşler açılıyordu. Ambulansa koyduk" şeklinde konuştu.

"Can kurtardık, adımız teröriste çıkıyordu"
Güvenli bölgeye geçtikten sonra haberleri açtıklarını söyleyen Gültekin, "Haberleri açtığımızda iki Türk ve bir yabancı uyruklu terörist denildi. Orada bizden bahsedildiğini bilmiyordum. Mikail'e 'Türkmüş bunlar' dedim. İlk başta sinirlendim. Bizim olduğumuza dair bir bilgi yoktu. Devlet kurumlarından telefonlar geldi. 'Terörist olarak gözüküyorsunuz. Olaydan kurtulmaya çalışın' dediler. Orada ben sosyal medya üzerinden hikaye paylaştım. Yaklaşık bin kişi izledi. 10-20 dakika sonra adımız temize çıktı. Can kurtardık, adımız teröriste çıkıyordu" dedi.

"Cumhurbaşkanımız o mübarek şiiri okuduktan sonra babam benim ismimi koydu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kabulünde konuşulanlardan söz eden Gültekin, "Cumhurbaşkanımız bizi külliyede, milletin evinde kabul etti. Büyük bir heyecan vardı. Allah bize böyle bir şeyi nasip etti. Kendisi bize teşekkürlerini iletti. Adın neden Recep Tayyip diye sordu. Hangi tarihte konuldu diye sordu. Babamın dediğine göre Cumhurbaşkanımız o mübarek şiiri okuduktan sonra hainler tarafından hapse atılınca babam benim ismimi koydu. Bir Erdoğan girerse bir Erdoğan daha doğar inşallah dedi. Kendileri bu olaydan dolayı çok mutlu oldu. Bize hediyelerini teslim etti. Biz de ona Elif yazısını Ayetel Kürsi içine yazdırdık. Kendisine verdik" dedi.