KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: "Türkiye ile bağlarımızın koparılmasına izin vermeyiz"
Bir dizi ziyaret ve gezilerde bulunmak üzere Elazığ’a gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Federal bir çatı altında Kıbrıs’ın tümünün Avrupa Birliğine alınması bir bakıma Türkiye ile bağlarımızın koparılmasıdır. Asla ve kata Türkiye ile bağlarımızın koparılmasına izin ve müsaade vermeyiz” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bir dizi gezi ve ziyaretlerde bulunmak üzere dün akşam saatlerinde Elazığ'a geldi. İlk olarak televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri ile bir araya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, tarihi Harput Mahallesi'ne geçerek burada hem ziyaretlerde bulundu hem de tarihi mekanları gezdi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve heyetinin Harput'taki programına Elazığ Valisi Erkaya Yırık, AK Parti Elazığ milletvekilleri Metin Bulut, Sermin Balık Zülfü Demirbağ ile Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, il protokolü ve kamu kurum müdürleri katıldı.
Elazığ'a ziyaretlerinin çok anlamlı olduğunu ve ilk fırsatta kente geldiğini belirten KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Bizim aramızda çok önemli bağlar vardır, gönül bağları vardır. Bu ziyaretimin ziyareti Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, binbaşı sonra tuğgeneral Nihat İlhan'ın oğlu, ben Başbakanken beni ziyaret etmiş ben de kendisine Elazığ'ı ziyaretimizde Mürüvvet hanım ve evlatları Hakan, Kutsi ve Murat'ın kabirlerini ziyaret etmek istiyorum. Allah nasip etti, Cumhurbaşkanı olarak geldim. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Elazığ'a olan bu ortak bir takım yaşadığımız olaylar, gönül birliğimiz, kader birliğimiz var. Bu acıları da hep yüreğimle paylaşmak istiyorum. Bir kez daha şehitlerimize rahmet diliyorum. Onları hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Ben 1960'lı doğumluyum. O 3 çocuk, 3 şehit benim yaşlardaydılar. İşte öyle bir kader, katledildiler. Kıbrıs'ta yaşanan o olayları hiçbir zaman Türk ulusu unutmamalıdır. Çünkü Kıbrıs'ın Yunan adası olması için her türlüsü yapılmıştır. Ama hamdolsun bir Türkiye'nin de desteğiyle direndik, direnmeye de devam ediyoruz. O bakımdan ben vefa örneği 20 Temmuzun arifesinde KKTC'de her yıl kutladığımız 'Kıbrıs Barış Harekatını' 47'nci yıl dönümüdür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan büyük bir heyetle KKTC'yi ziyaret edecektir, mesajlar verilecektir" diye konuştu.
"GÜVENLİĞİMİZ VE GELECEĞİMİZ TÜRKİYE İLE BİRLİKTE OLUŞTURDUĞUMUZ SİYASETE BAĞLI"
Güvenliklerinin ve geleceklerini Türkiye ile birlikte oluşturdukları siyasete bağlı olduğuna dikkat çeken KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Hepimizin ortak temennisi ve yüreği güçlü bir Türk ulusu, güçlü bir Türk millet ve güvenlik içerisinde yalayan bir Kıbrıs Türk halkı. 1571'de de 70 bine yakın şehit verilerek süren savaşlarda Kıbrıs'ın fethi oluyor. O günden beridir Kıbrıs'ta bir mücadele verilmektedir. Yunanlara karşı, İngilizlere karşı ama neticede bizim orada şuadan bir devletimiz vardır. Benim Cumhurbaşkanı seçilmemde bildiğiniz gibi yeni bir siyaset oluşmuştur, geliştirmiştir. O vizyonda Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki ayrı bağımsız devletin iş birliğiyle ancak bir anlaşmanın olabileceği çünkü bugün Yunanistan Avrupa Birliğindedir, Kıbrıslı Rumlar Avrupa Birliğindedir ama Türkiye Avrupa Birliğinde değildir. Kıbrıs Türkleri her zaman Türkiye'nin yanında olmuştur. Dolayısıyla federal bir çatı altında Kıbrıs'ın tümünün Avrupa Birliğine alınması bir bakıma o Türkiye ile bağlarımızın koparılmasıdır. Asla ve kata Türkiye ile bağlarımızın koparılmasına izin ve müsaade vermeyiz. Aramızdaki köprülerin, bağların siyasi, ekonomik, kültürel ve her türlüsüyle daha da güçlendirilmesi lazım" şeklinde konuştu.
"DOĞU AKDENİZ'DE BİR TEHLİKEYE HİÇBİR ZAMAN GELMEYİZ, GELMEYECEĞİZ"
Doğu Akdeniz'deki olaylara da değinen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Değişen konjonktür, enerji kaynakları bağlamında stratejik haliyle hem mavi vatanımıza hem göklerde haça sahasında zaten bunların ne kadar önemli olduğunu her gün tekrar halkımızla paylaşıyoruz. O bölgelerde güçlenmekteyiz. Dolayısıyla orada bir tehlikeye hiçbir zaman gelmeyiz, gelmeyeceğiz. O bakımdan Kıbrıs'a adalet, eşitlik istiyoruz. Kıbrıs'ın gerçeklerine göre bir siyasi anlaşma istiyoruz. 60 yıldır Kıbrıs Türk Devleti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak vardır, var olacaktır. Egemenliğimizle Türkiye Cumhuriyeti ile şu anda var olan her türlü anlaşmalar ve bir takım yakınlıklar devam edecektir. Su projesinden sonra başka türlü büyük projelerle de KKTC desteklenmesi ve daha güçlü bir devlet haline gelmesi zaten Türkiye Cumhuriyeti'nin de bir öngörüsüdür. Çünkü ulusal çıkarlarımıza baktığımızda bu tartışmaların içerisinde Doğu Akdeniz'de herkesin pozisyon almaya çalıştığı bu önemli bölgede bizim Türkiye ile ulusal duruşumuzun ve gücümüzün muhafaza edilmesi ve daha da güçlendirilmesi bu siyasete bağlıdır. Dolayısıyla biz Kıbrıs'ta onun içindir ki iki ayrı devleti savunuruz, federasyon geçmişte kalmıştır, o defter kapanmıştır. Bunu cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da söylemiştir. Pozisyon budur, anlayış budur. Bu şekilde meseleyi ulusal çıkarlarımız bağlamında değerlendirmek ve ona göre başkalarının oyununa gelmemek lazım."
"KIBRIS'TA İKİ EŞİT DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE VARIZ"
Kıbrıs'ta bir mücadelenin olduğunu aktaran KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Bütün dünya bunu görsün, Kıbrıs'ta bir mücadele vardır, Türklük mücadelesidir. KKTC'nin ilelebet yaşayabilme meselesidir. Çünkü biz bunu hak ediyoruz. Ayrı bir halk, ayrı bir devlet ve arkamızda 85 milyon, ileride 100 milyon güçlü bir Türkiye Doğu Akdeniz'deki hak ve çıkarlarımızı koruması bakımından, bu anlayış ve gönül birliğiyle ilelebet sürmesi lazım. Dolayısıyla tüm Türkiye'ye bir kez daha şükranlarımı ve minnet duygularımı paylaşıyorum. Ben telefon açtım. Bunu bizzat üzüntüyle izliyoruz netice itibariyle aynı adada yaşıyoruz. böyle bir felaket, bir yangına biz de gereken desteği vermeye hazırız, dedim. Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile görüştüm. Görüşmemizde helikopter ve diğer destekler verilebilir mi, dedim. O da memnuniyetle, dedi. Dolayısıyla o mesajı da ilettim. Karşılığında bir cevap alamadım. İnşallah, yangın söndürülmüştür. Ama biz gereğini yaptık. Çünkü insanlık ve medeniyet bunu gerektirmektedir. Kıbrıs'ta iki eşit devletin iş birliğine varız. Onun içi müzakere yolu, anlaşmanın da herkes için iyi olacağını hem Kıbrıs'taki Türk ve Rumlar için hem de bölgesel olarak Doğu Akdeniz'deki dengelerin oluşması bakımından Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliklerin, tansiyonun azalması için orada bir anlaşma herkesin faydası olacaktır. Ama hep onların dediği gibi, hep onların hakimiyetinde Türkler bir azınlıklar, federasyondurlar ve Türkler zaten Avrupa Birliği'nde yok. Dolayısıyla Kıbrıs bir bütün almak ve Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkartmak hayaline asla bizim müsaade etmemiz söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.