Kratos bir kez daha karşımızda. Üstelik, bu kez Türkçe konuşmayı da öğrenmiş.
Hiddetliler
Evet, bu ismi oyun boyunca sıklıkla duyacaksınız. Ceza vermeyi çok seven bu kız kardeşler, tanrılara olan yemini bozanları affetmiyor. Zaten oyunun başlangıcında, sizi bir hayli aydınlatan bir hikaye anlatımı bulunuyor, ki Türkçe olduğu için de zaten zorluk çekmeyeceksiniz. İşin kısası, yemin bozanlardan biri de Kratos olduğu için Hiddetliler onu pek de rahat bırakma taraftarı değil. Tipik düşman böbürlenmeleri sırasında serbest kalan kahramanımız, "Sen misin bana bunları diyen?" edasıyla bir güzel dayak çaktıktan sonra hakikat için yola çıkıyor. Bu serüvende birçok düşman, bulmaca (Ki bulmacalar beni o kadar tatmin etmedi diğer oyunlara nazaran) ve yanıltmaca bekliyor bizleri. Her gördüğünüz doğru değildir, her düşündüğünüz de gerçeği yansıtmayabilir. O sebeple hakikati bulmak her zaman önemlidir, önemli...
Gücüm, kararlılığımda saklı
Blade of Chaos'uyla yola çıkan Kratos, önceki oyunlarda olduğu gibi kesiyor, biçiyor, durmadan hedefine ilerliyor. Bazen minik, bazen de büyük boss'lara karşı verdiği savaşları bizim de yardımımızla kazanarak, orbları topluyor. Ayrıca etraftaki beyaz tüy sandıkları da bir hayli önemli. Hepsini biriktirerek hem büyü barını, hem yeteneklerinin seviyelerini, hem de sağlık barını artırıyor.
Ne gibi güçlerimiz var mesela. Örneğin, yıkılmış bir köprüyü tamir edebiliyoruz veya yıkabiliyoruz. Gitmemiz gereken yöne doğru, işimize hangisi gelirse onu yapıyoruz. Kratos'u kısa süreliğine kopyalayarak düşmanların kafasını karıştırdığımız gibi, bir zemine kısa süreliğine ağır bir obje koymamız gerekiyorsa ve etrafta hiçbir şey yoksa da Kratos'un kopyasını koyabiliyoruz. Tek bir vuruşla saklı kalmış gerçekleri açığa çıkarma, kılıcı yere sürterek zeminde kayma gibi atraksiyonlarımız da var.
Tanrılarla bu kez pek işimiz yok aslında. Tabii ki onların güçlerini bir bir alarak Blade of Chaos'umuzu geliştiriyoruz, lakin bir Zeus, bir Ares, bir Hades yok bu kez karşımızda. Akıl danıştığımız kişi olarak da Athena yok, Hiddetliler'in kendini ispatlama çabasındaki oğlu var. Baktığımızda, bu macerada birçok şey "lite" kıvamında diyebiliriz. Mesela lejyon askerleriyle kapışmayı ne kadar özledim, bilemezsiniz. Ama sonuçta bir hikaye var elimizde ve ona göre hareket ediyoruz biz de. Devasa bir heykelin, aslında oyunun çok büyük bir kısmını kapladığını söylesem mesela...
Peki dövüş mekaniği nasıl?
Bir vur, iki vur, üçüncüsünde öldürücü darbeyi gönder. Genel tuş dizilimleri zaten açıklamalarıyla birlikte sunuluyor. Düşmanları sersemlettikten sonra bitirici vuruşlar yapabiliyorsunuz. Kılıcınızla bir düşmanı yakalayıp, diğer düşmanların üzerine savurabiliyorsunuz veya bir TepeGöz'ü bir süreliğine kontrol ederek, diğer düşmanların üzerine sürebiliyorsunuz. Benzer yöntemler önceki oyunlarda da vardı. Ascension'da bir de öfke modu var. Barı doldurduğumuzda L2 ile aktifleşen modda Kratos çok sinirleniyor ve kılıçlarını yere saplıyor. Bu esnada ekranda beliren tuşa hemen basabilirseniz, devamını da getiriyor ve etrafındaki düşmanlara ciddi hasarlar verebiliyor. Hızlı koşmak, taklalar atarak ani yer değişimleri yapmak da hayatta kalmak için önemli, zira bazı düşmanlar birlikte hareket ederek kısa sürede hakkınızdan gelebiliyor. Hele son bölümlere doğru, çok sayıda düşmanla karşılaştığınızda sabrınızı korumanızda yarar var.
Yaklaşık 8 saatlik bir oyun süresi sunan senaryo modu, genel olarak eğlenceli, ancak özellikle God of War 1, 2 ve 3 ile mukayese edildiğinde, onlardan daha başarılı değil. Ayrıca anlaşılacağı üzere, onlardan biraz daha kısa sürüyor senaryo modu.
+ Aksiyon düzeyi yüksek oynanış
+ Türkçe dublaj ve altyazı desteği
+ Eğlenceli multiplayer oyun modları
-- Seriye önemli bir yenilik katmıyor
.