Yaratıcılığın ve özgürlüğün üst düzeyde olduğu bir oyunda grafikleri kimsenin umursamayacağının en iyi göstergesi.
ÖZELLİKLER
Önerilen sistem gereksinimleri:
2.0 Ghz ve üstü çift çekirdekli ya da 2.5 Ghz ve üstü tek çekirdekli işlemci
2.0 GB ve üstü RAM Windows XP için, 3.0 GB ve üstü RAM Windows Vista, Windows 7, Mac OS için 4.0 GB ve üstü RAM bütün 64 bit işletim sistemleri için
OpenGL 2.0 destekleyen ve tümleşik olmayan tüm 128 MB ve üstü ekran kartları
256 MB sabit disk alanı
Minecraft belki de şimdiye kadar piyasaya çıkmış olan oyunlar arasında tarif edilebilmesi en zor oyundur. "Rastgele üretilmiş bir dünyada kendi evini barkını yaratıp yaşamaya çalışıyorsun" diye basitçe izah edilebilecek olsa da bu tanım genellikle "ee yani?" soruyusla geri püskürtülür. Bu açıdan Minecraft'ı oynamayan tam anlamıyla anlayamaz desek yanlış olmaz.
Oyun bir bakıma taş devri ortamını yaşamanıza olanak veriyor desek yalan olmaz. Tamamen rastgele üretilmiş ve etrafta neler olduğunu pek bilmeyen bir oyuncunun oyunun rastgele bir yerine atılmasıyla başlıyor. Etrafınız hiç de yabancı gelmeyen dağlar, ovalar, sahiller ve denizlerle doluyken siz de ağaç kırmaya yetecek güçteki yumruklarınız ve yaratıcılık duygunuzla baş başa oyuna başlıyorsunuz. Oyunda yapabilecekleriniz ve hedefleriniz ise tamamen size kalmış.
Oyuna örnek bir başlangıcı tarif etmek gerekirse ilk bilmeniz gereken şey etrafta gördüğünüz her kübün kırılabilecek size hammadde olarak hizmet edebileceği. İlk etapta çıplak ellerinizle kırdığınız bir ağaçtan aldığınız tahtalar ile zanaat ve mimarlık kariyerinize başlayabilirsiniz. Karakter menüsündeki craft (hammaddeleri kullanarak yeni bir şeyler üretmenize olanak sunan) kısmından bu tahtaları keresteye çevirebilmek mümkün. Sonrasında da bu keresteler ile ister evinizin ilk duvarlarını oluşturabilir, isterseniz de üreteceğiniz yeni alet edevatlara hammadde olarak kullanabilirsiniz. Keresteleri de bir daha craft menüsüne koyarak tahta çubuklar elde etmek mümkün. Ya da 2x2 boyutundaki craft alanının her boşluğuna kereste koyarak daha geniş ve detaylı eşyalar üretmenize olanak sunacak olan bir kutuyu oluşturabilirsiniz.
Oyunun kalbi bu kutudur desek yalan olmaz. 3x3 craft alanı sunan bu kutu ile kullanacağınız maddeler ve yerleştirme varyasyonları ile kazmadan TNT'ye kadar onlarca farklı alete erişebilirsiniz. İlk olarak üst sırayı tamamen doldurup alt 2 satırın da ortasındaki kutulara da tahta çubuklar koyarak bir kazma yapmanız, evinizin inşaat süresini hızlandırabilir. Bu kazma ile taşları hızlıca kırabilirsiniz. Ancak tahtadan yapılan bir kazmanın son derece dayanıklı olmayacağı da aşikar. Bu yüzden üst satıra kazdığınız taşları koyup alt ortaya da tahta çubuklar koyarak daha dayanıklı bir kazma yaparak kazma sürecini hızlandırmanız mümkün.
Kazmanızla dağın kalbine doğru hızlıca taşları kazıp toplayarak ilerlediniz. Artık sıra evinizin ilk adımlarını atmada. Bu taşları kullanarak oluşturacağınız evin tasarımı tamamen size kalmış. İsterseniz mütevazi 2 oda 1 salon bir kulübe yapabileceğiniz gibi isterseniz de devasa ve absürt tasarımlı bir şato dikebilirsiniz. İsterseniz zamanla bu şatonuzu geliştirerek haritanın her yanına yayılabilirsiniz. Ne de olsa harita siz etrafta koşuşturdukça genişleyerek rastgele oluşturuluyor. Bu yüzden sınırsız bir dünyanın özgürlüğünü çıkarabilirsiniz.
Oyunda oluşturabileceğiniz birçok enteresan nesne için farklı materyaller bulunuyor. Örneğin cam yapmak TNT yapmak istiyorsanız sülfür ve kuma ihtiyacınız var. Ya da meşaleler için kömür ve tahta çubuk bulmanız lazım. Bunun gibi sıra dışı materyaller için madende fazladan birkaç kazma darbesi daha bularak diplere doğru inmeniz gerekebilir. Ancak unutmamak gerekir ki yerin dibine doğru inerken bir anda bir mağaraya düşebilir ve hatta lavların içinde yanarak acı dolu bir ölümü de tadabilirsiniz.
Netten oynanmak üzerine tasarlanmış olan oyunun 2 farklı modu var. Creative modu seçerseniz çantanız her çeşit materyalden sonsuz sayıda dolu olarak oyuna başlıyorsunuz ve sadece hayalinizdeki yapıyı yapabilmeye odaklanarak kendinizi mimariye veriyorsunuz. Kafanızdaki projeyi gerçekleştirirken de kimse gelip sizi rahatsız etmiyor ya da gerekli malzemeyi toplamak için gidip maden kazmak zorunda kalmazsınız.
Survival mod ise çok daha heyecanlı. Survival modu seçerseniz de tek yapmanız gereken şey hayatta kalkmak. Etraf ilginç ve saldırgan yaratıklara da ev sahipliği yapmaya başlayacak. Eğer yer yüzündeyseniz ve hava kararmaya başlamışsa hemen koşup evinize girmenizde fayda var, tabi gece olunca ortalıkta dolaşmaya başlayan nahoş yaratıklarla savaşmak istemiyorsanız. Tabi bunun için de önce ufak da olsa bir ev yapmış olmanız lazım. Ayrıca evinizde de birkaç adet meşale bulunması da sizin avantajınıza olur, çünkü yaratıklar sadece karanlıkta spawn oluyorlar.
Minecraft, bir alternatif dünya simülatörü desek yanlış olmaz. Ayrıca oyunun 50 MB'dan düşük boyutundan da bahsetmekte fayda var. Önünüzdeki tek şey ise çalışma azminiz ve yaratıcılığınız. Oyuncularına bu kadar geniş ve özgür bir alan sunan oyun da bu yüzden yakın zamanın en hızlı gelişen ve oyuncu sayısını arttıran bağımsız oyunu olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.
+Özgün konsept
+Sınırsız oyun alanı
+Online oynayabilme desteği
-Kullanıcı arayüzü daha iyi olabilirdi
Oyun bir bakıma taş devri ortamını yaşamanıza olanak veriyor desek yalan olmaz. Tamamen rastgele üretilmiş ve etrafta neler olduğunu pek bilmeyen bir oyuncunun oyunun rastgele bir yerine atılmasıyla başlıyor. Etrafınız hiç de yabancı gelmeyen dağlar, ovalar, sahiller ve denizlerle doluyken siz de ağaç kırmaya yetecek güçteki yumruklarınız ve yaratıcılık duygunuzla baş başa oyuna başlıyorsunuz. Oyunda yapabilecekleriniz ve hedefleriniz ise tamamen size kalmış.
Oyuna örnek bir başlangıcı tarif etmek gerekirse ilk bilmeniz gereken şey etrafta gördüğünüz her kübün kırılabilecek size hammadde olarak hizmet edebileceği. İlk etapta çıplak ellerinizle kırdığınız bir ağaçtan aldığınız tahtalar ile zanaat ve mimarlık kariyerinize başlayabilirsiniz. Karakter menüsündeki craft (hammaddeleri kullanarak yeni bir şeyler üretmenize olanak sunan) kısmından bu tahtaları keresteye çevirebilmek mümkün. Sonrasında da bu keresteler ile ister evinizin ilk duvarlarını oluşturabilir, isterseniz de üreteceğiniz yeni alet edevatlara hammadde olarak kullanabilirsiniz. Keresteleri de bir daha craft menüsüne koyarak tahta çubuklar elde etmek mümkün. Ya da 2x2 boyutundaki craft alanının her boşluğuna kereste koyarak daha geniş ve detaylı eşyalar üretmenize olanak sunacak olan bir kutuyu oluşturabilirsiniz.
Oyunun kalbi bu kutudur desek yalan olmaz. 3x3 craft alanı sunan bu kutu ile kullanacağınız maddeler ve yerleştirme varyasyonları ile kazmadan TNT'ye kadar onlarca farklı alete erişebilirsiniz. İlk olarak üst sırayı tamamen doldurup alt 2 satırın da ortasındaki kutulara da tahta çubuklar koyarak bir kazma yapmanız, evinizin inşaat süresini hızlandırabilir. Bu kazma ile taşları hızlıca kırabilirsiniz. Ancak tahtadan yapılan bir kazmanın son derece dayanıklı olmayacağı da aşikar. Bu yüzden üst satıra kazdığınız taşları koyup alt ortaya da tahta çubuklar koyarak daha dayanıklı bir kazma yaparak kazma sürecini hızlandırmanız mümkün.
Kazmanızla dağın kalbine doğru hızlıca taşları kazıp toplayarak ilerlediniz. Artık sıra evinizin ilk adımlarını atmada. Bu taşları kullanarak oluşturacağınız evin tasarımı tamamen size kalmış. İsterseniz mütevazi 2 oda 1 salon bir kulübe yapabileceğiniz gibi isterseniz de devasa ve absürt tasarımlı bir şato dikebilirsiniz. İsterseniz zamanla bu şatonuzu geliştirerek haritanın her yanına yayılabilirsiniz. Ne de olsa harita siz etrafta koşuşturdukça genişleyerek rastgele oluşturuluyor. Bu yüzden sınırsız bir dünyanın özgürlüğünü çıkarabilirsiniz.
Oyunda oluşturabileceğiniz birçok enteresan nesne için farklı materyaller bulunuyor. Örneğin cam yapmak TNT yapmak istiyorsanız sülfür ve kuma ihtiyacınız var. Ya da meşaleler için kömür ve tahta çubuk bulmanız lazım. Bunun gibi sıra dışı materyaller için madende fazladan birkaç kazma darbesi daha bularak diplere doğru inmeniz gerekebilir. Ancak unutmamak gerekir ki yerin dibine doğru inerken bir anda bir mağaraya düşebilir ve hatta lavların içinde yanarak acı dolu bir ölümü de tadabilirsiniz.
Netten oynanmak üzerine tasarlanmış olan oyunun 2 farklı modu var. Creative modu seçerseniz çantanız her çeşit materyalden sonsuz sayıda dolu olarak oyuna başlıyorsunuz ve sadece hayalinizdeki yapıyı yapabilmeye odaklanarak kendinizi mimariye veriyorsunuz. Kafanızdaki projeyi gerçekleştirirken de kimse gelip sizi rahatsız etmiyor ya da gerekli malzemeyi toplamak için gidip maden kazmak zorunda kalmazsınız.
Survival mod ise çok daha heyecanlı. Survival modu seçerseniz de tek yapmanız gereken şey hayatta kalkmak. Etraf ilginç ve saldırgan yaratıklara da ev sahipliği yapmaya başlayacak. Eğer yer yüzündeyseniz ve hava kararmaya başlamışsa hemen koşup evinize girmenizde fayda var, tabi gece olunca ortalıkta dolaşmaya başlayan nahoş yaratıklarla savaşmak istemiyorsanız. Tabi bunun için de önce ufak da olsa bir ev yapmış olmanız lazım. Ayrıca evinizde de birkaç adet meşale bulunması da sizin avantajınıza olur, çünkü yaratıklar sadece karanlıkta spawn oluyorlar.
Minecraft, bir alternatif dünya simülatörü desek yanlış olmaz. Ayrıca oyunun 50 MB'dan düşük boyutundan da bahsetmekte fayda var. Önünüzdeki tek şey ise çalışma azminiz ve yaratıcılığınız. Oyuncularına bu kadar geniş ve özgür bir alan sunan oyun da bu yüzden yakın zamanın en hızlı gelişen ve oyuncu sayısını arttıran bağımsız oyunu olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.
DEĞERLENDİRME
+Sınırsız oyun alanı
+Online oynayabilme desteği
-Kullanıcı arayüzü daha iyi olabilirdi