Dijital dönüşüme nasıl hazırlanmalı?
IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk, “Dijital dönüşüm bir teknoloji dönüşümü gibi görünse de aslında zorunlu bir iş stratejisi” dedi
Dijital dönüşümün dünyada bir mega dalgaya dönüştüğünü belirten IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk, "Dijital dönüşüm bir teknoloji dönüşümü gibi görünse de aslında işletmelere rekabet avantajı sağlayan zorunlu bir iş stratejisi. Bu mega dalga, Türkiye'deki toplam işletmelerin yüzde 99.9'nu ve toplam ihracatın yüzde 59.2'sini gerçekleştiren KOBİ'lerin tamamını etkiliyor" dedi.
Dijital dönüşüm başlığında KOBİ'ler hangi öncelikleri ve kurumsal gereklilikleri baz alarak adımlar atmalı? Bize göre dijital dönüşüm bir teknoloji dönüşümü gibi görünse de aslında işletmelere rekabet avantajı sağlayan bir iş stratejisidir. Bu mega dalga, Türkiye'deki toplam işletmelerin yüzde 99,9'nu ve toplam ihracatın yüzde 59,2'sini gerçekleştiren KOBİ'lerin de gündeminde. Rekabet koşulları her geçen gün zorlaşırken onlar da gerek yönetimsel gerekse üretimsel olarak pek çok kaynağa ve yönetim aracına ihtiyaç duyuyor. Büyümek, pazar payını artırmak veya varlıklarını korumak isteyenler içinse artık klasik bir stok-muhasebe programı yeterli olmuyor. Değişimi anlayan ve dijital dönüşümü farklılaşmanın, daha rekabetçi, inovatif ve büyüme odaklı olmanın anahtarı olarak gören KOBİ'ler için en öncelikli altyapı adımı ise Kurumsal Kaynak Planlamadır (ERP) ve bu adım dijital dönüşüm sürecinde bir şirket için lüks değil aslında bir zorunluluktur. ERP yatırımı neticesinde hızlanmış bir şirket; anlık ve doğru veriye ulaşma, simüle edebilme, maksimum kapasite kullanımı, kurumsal hafıza, kişiye bağımlılıktan kurtulma, güvenlik ve kolay raporlama, tam kontrol, tüm süreçlerin entegrasyonu ve yalın iş akışları gibi kabiliyetler kazanır.
KOBİ'lerin dijitalleşme konusundaki eğilimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? KOBİ'ler dijital dönüşüm süreçlerini daha hızlı ve kolay geçirebilmeleri adına gerek kamu gerekse STK'lar tarafından destekleniyorlar. Özellikle KOSGEB bu konuda oldukça başarılı çalışmalar yürütüyor. Ancak gelinen nokta itibari ile bu çalışmaların yeterli olduğunu söyleyemiyoruz. Aslına bakarsanız dijitalleşme sadece Türkiye'de değil, dünyada da henüz beklenen seviyelere ulaşmış değil. Somut verilerle konuşmak gerekirse IFS'in, 20 ülkede 700 üst düzey yönetici ile yaptığı bir ankette katılımcılara şu soru da soruluyor: Süreçleriniz birbirine ne kadar entegre? Yüzde yüz yani uçtan uca entegre olan şirket oranı yüzde yedi. Yüzde 30'unun süreçleri ise sadece yüzde 50 entegre. Bu oranların artması için işletmelerdeki bilinç düzeyinin artırılması, eğitimli personel istihdamına öncelik verilmesi ve yatırım maliyetine ilişkin teşviklerin artırılması faydalı olacaktır. Dijital dönüşümünü başlatmak isteyen KOBİ'lere öncelikli tavsiyemiz ise, teknolojiyi dış kaynak hizmet modeli ile profesyonel şirketlerden almalarıdır. Teknolojinin dış kaynak modeli ile alınması, şirketin maliyet avantajı ve esneklik, hız ve çeviklik kabiliyeti kazanması anlamına geliyor. Böylelikle büyük meblağlar tutan ilk yatırım maliyeti için gereken para şirketlere kalıyor ve bu bütçeleri, işini büyütmek için işletme sermayesi olarak kullanabiliyorlar. Bir diğer önemli konu ise teknoloji iş ortağının seçim sürecidir. KOBİ'ler kendi iş süreçleri ve sektörlerine uygun, kendi ihtiyaçları ve vizyonları doğrultusunda bir yazılım seçmeliler. Devreye almak istedikleri yazılımı iyi araştırmalı, kendi süreçlerini karşılayıp karşılamadığını analiz etmeliler. Ayrıca referans ziyaretleri yapmalarını ve aynı sektör ya da benzer sektördeki kişilerin görüş ve tecrübelerinden faydalanmalarını da öneriyoruz. Hizmet sağlayıcı firmanın; deneyimi, bilgi birikimi, hizmet kalitesi ve hizmetinin sürekliliği de proje başarısı için önemli. Son olarak entegre edilen çözümün, geliştirilebilir olması ve ihtiyaç ve beklentiler değiştikçe yeni modüllerin ilave edilmesine izin verecek esnekliğe sahip olması da değerlendirmeleri gereken kriterler arasında olmalı.
IFS KOBİ'lerin dijital dönüşümüne ne şekilde katkı sağlıyor? Yeni nesil kurumsal kaynak planlama yazılımımız IFS Applications; uçtan uca kesintisiz olarak yönetilebilen dijital altyapı sağlaması, kullanım alanına göre kolaylıkla değişiklik yapılabilmesi, modüler yapısı ve adaptasyon yeteneği ile şirketlere önemli avantajlar sağlıyoruz. Uygulamamız; 23 dilde ve 60'ı aşkın ülkede, 10.000'in üzerindeki şirket ve bir milyonun üzerindeki kullanıcı tarafından kullanılıyor. Türkiye pazarında ise bugün itibariyle yaklaşık 750 şirkete ve 25 binin üzerinde kullanıcıya hizmet verir duruma geldik. Stratejimizin özünde müşterilerimizi "akıllı şirket" haline getirmek yatıyor. IFS'i farklı kılan en temel özelliğe ürün teknolojisi diyebiliriz. Sahip olduğumuz teknoloji, kolay kullanım sağıyor. Kolay değişiklik yapılabilmesi ve adaptasyon yeteneği de ürünü farklı kılan bir diğer özellik. Bu şekilde müşterilerimizin ürüne göre süreçlerini yönetmesini beklemiyor aksine biz onların ihtiyaçlarına adapte oluyoruz.