Türk Telekom’da 20 bin FETÖ mağduru
Türk Telekom’da 20 bin kişinin FETÖ kumpaslarıyla tasfiye edildiği iddia edildi. Kurumun 2006-2010 yılları arasında devlete KPSS’siz memur yerleştirme için üs olarak kullanıldığı belirtiliyor. Askeri okullardakine benzer mobbinglere maruz kaldığını söyleyen binlerce çalışan dava hazırlığında.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Telekom'daki yapılanmasına ilişkin şok gerçekler ortaya çıktı. Örgüt elemanlarının 2006'dan itibaren kurumu ele geçirmeye başladığı, 2011'e kadar 20 bine yakın kişiyi tasfiye ettiği iddia edildi. FETÖ'nün Telekom'u devlet içine KPSS'siz memur yerleştirme çalışmalarında üs olarak kullandığı da öğrenildi. SABAH'ın emniyet kaynakları ve FETÖ mağdurlarının ifadelerinden elde ettiği bilgilere göre, 2006-2010 yılları arasında Türk Telekom her yıl 600 uzman personel aldı. Bu personeller 6 ay Telekom'da çalıştıktan sonra devletin çok farklı mekanizmalarına yerleştirildi.
ASKERİYEDEKİ MOBBİNG GİBİ
İddialara göre, 2006-2010 arasında grubun İK yöneticilerinden olan G.B, S.U ve dönemin İdari İşler Başkanı İ.K, kontrolünde kurum içinde adeta kıyımlar başladı. Askeri okullarda örneğine rastlanan mobbinglerin aynısının yaşandığı tespit edildi. Raporlara da giren mobbing uygulamaları arasında, sürgünler, kılık-kıyafet baskısı, hakaret, itibar suikastları, cinsel içerikli şantaj ve tehditlerin ön planda yer aldı.
TUTUKLANAN ÜYE KORUMUŞ
Türk Telekom'da sadece 2006 ile 2011 yılları arasında 20 binin üzerinde toplamda ise 30 bin kişinin işine son verildi. Bu süreçte mağdur olan ve sayısız mobbinge maruz kalan üyeler, 2010'da bir araya gelerek Telekom Mağdurları adı altında bir dernek kurdu. Kısa sürede 2 bine yakın üyeye ulaşan dernek, haklarını yargıda aramaya başladı. Ancak burada da bugün FETÖ'cü olduğu ortaya çıkan ve görevlerinden alınan hakimlerin duvarıyla karşı karşıya kalındı. Konuyla ilgili SABAH'a konuşan Telekom Mağdurları Derneği'nin avukatı Adnan Tekin şu açıklamaları yaptı: "Binlerce dava açıldı ancak sonuç alabildiğimiz dava sayısı bir elin parmaklarını geçmedi. Özellikle Yargıtay'da çok büyük direnç vardı. Daha önce tetkik hâkimliğinden öteye geçmiyorduk. Bazı mahkeme kararları ise alanen işleme konulmadı. Tüm iç hukuk yolları tükenince son çare olarak Anayasa Mahkemesi'ne gittik. Ancak buradaki mahkeme üyesi Alparaslan Altan davanın önünü tıkadı. Bilindiği üzere bu isim şuan FETÖ üyesi olmaktan tutuklandı." Telekom'da insan kaynakları müdürü iken Doğu'ya sürülmekle tehdit edilen Murat Hakan ise, bu yapının altın vuruşunu 2009'da yaptığını ifade etti. Bu tarihte özel bir tasfiye planı uygulandığını ve bu dönemde önemli mevkilere atananların yüzde 80'nin FETÖ'cü olduğunu söyleyen Hakan şöyle devam etti: "Bu iş için il müdürlerine prim dağıtıldı. Parayı alan bu yöneticiler kadrolaşmada özel olarak görevlendirildi. Hepimizin hayatını karartılar, üzüntüden şeker hastası oldum. Toplam 20-30 bine yaklaşan bir kıyım söz konusu. Ardından da hukuk duvarına çarptık. Araştırıldığında ortaya çıkacaktır. Görevden alınan hâkim ve savcılarının birçoğu Telekom dosyalarında çalışıyor."
SAVUNMALARI OKUMUYORLARDI
Türk Telekom Mağdurları Derneği Başkanı Osman Murat Yalım da sürgüne maruz kalan isimlerden. Ar-Ge başmühendisi iken Orman Bakanlığı'na gönderilen Yalım, "Hakimlerin hiçbiri dava dosyalarımızı okumuyordu. Hatta birinde Yargıtay üyelerine açıkça hakaret içeren bir savunma yaptım. Amacım okuyup okumadıklarını test etmekti. Okusalardı beni hapse bile atabilirlerdi. Ancak okumadılar ve dosyalarımız çöpe attılar" diye konuştu.
YÜKSEK MÜHENDİSİ FORKLİFT ŞOFÖRÜ OLARAK ATADILAR
Kurumun en parlak yüksek mühendislerinden biri iken Forklift şoförü olarak görevlendirilen Bülent Atuk, bu alanda mücadele başlatan ilk isimlerden biri oldu. Kurumdaki mobbinglerin tasfiye ve istifa motivasyonu taşıdığını belirten Atuk, psikolojik işkencelerin ardından ayrılmak zorunda kaldığını ifade etti. Ardından "Türk Telekom'da Psikolojik İşkence-Mobbing" isimli kitabı yazan Atuk SABAH'a şunları anlattı: "Yazdıklarım ve bu konu FETÖ'nün emniyet, asker ve yargıdaki yapılanması kadar önemlidir. Türk Telekom'da ilk kadro atağı 2003'te başladı. 2006'da ise sistematik olarak bir dönüşüme geçildi. İlk olarak 'sen bizden değilsin' psikolojisi yayılıyordu. Ancak giderek dozaj artmaya başladı. Kurumun hafızası olan isimler sudan sebeplerle gönderildi. Ben 55 bin kişilik personel arasında İngilizce ve Almanca'yı ana dili gibi bilen en üst sertifikaları almış tek kişiydim. Ancak onlardan değildim. Direnmeyi seçtim ama tasfiye edildim. Ardından da bu gerçeği kitap yaptım. O dönem belli isimlerin görevden alınmasına da ön ayak oldu. Ancak şu andaki görevden almalar devede kulak. Telekom hâlâ FETÖ'nün elinde."
MAĞDURLAR YENİ MÜCADELE BAŞLATACAK
Türk Telekom Mağdurları Derneği kurucularından Saadettin Selçuk Kıvrak binlerce eski çalışanın sil baştan mücadeleye hazırlandığını söyledi. 6 yıldır sürdürülen hukuk mücadelelerinin FETÖ mensubu hakimler tarafından engellendiğini ifade eden Kıvrak'ın kendisi de sayısı mobbinge ve atama skandallarına maruz kalmış. Türk Telekom Genel Müdürlüğü Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı'nda iken 4046 sayılı yasa çerçevesinde Sağlık Bakanlığı'na atanmış. Telekom'un kamuya FETÖ elemanlarının nakil üssü haline geldiğini de anlatan Kıvrak, "Kurumun tüm hafızasını sildiler ve yeni bir hafıza yüklediler. Türk Telekom'un eski çalışanlarına yaptığı bu eziyetlere ve psikolojik baskılara ilişkin kimseye sesimizi duyuramadık. FETÖ'nün özel sektördeki en büyük üssü Telekom'dur. Buradan kamuya da özel yasalar kullanarak adamlarını soktular" dedi.
"ALLAH TÜRKİYE'Yİ BİZE VERDİ"
Telekom'daki FETÖ mağdurlarının açıklamaları bugünlere nasıl gelindiği de özetliyor. Bu isimlerden biri olan eski Telekom çalışanı Ahmet Selim Ünlü'nün emniyet ile de paylaştığı ifadelerine göre bugün Eskişehir'de hâlâ görevde olan üst düzey Telekom yöneticisi olan bir ismin kendisine gelerek, "Allah Türkiye'yi bize verdi. Bu gerçeği kabullen ya da defol git" dedi. Ünlü bu konuşmanın ardından görevinden ayrıldı.
2010'DA SİSTEM ODASINI TAMAMEN ELE GEÇİRDİLER
SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre, FETÖ üyelerinin hedeflerinden biri de 'yasadışı dinlemeler'de kullanmak üzere Türk Telekom'un sistem odasını ele geçirmekti. Raporlara göre, bu hedef 2010'da gerçekleşti. Kuruma yönelik bu kapsama ikinci bir soruşturma daha açılmış durumda. İMEİ adresleri üzerinden sahte isimler kullanarak telefon dinlemesi yapılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada üst düzey isimlerinde adının geçtiği öğrenildi.
Kaynak: Metin Can/Sabah