Daha 15'inci saniyede Valencia bomboş kaleci ile karşı karşıya kaldı. Golü atamadı ama pozisyonun devamında VAR'ın devreye girmesi ile penaltı verildi ve erken öne geçildi. Penaltıya hiç içim ısınmadı. Ardından yüksek tempolu bir ofansif anlayış, 14. dakikada 3. gol ve maç orada bitti. Sonrasında artan maç trafiğinden F.Bahçeli futbolculara biraz bıkkınlık gelmiş olacak ki oyunu rölantiye aldılar. Hücum presi bıraktılar. Zaten Ozan sağ bek oynadığından etkili bir pres beklenemezdi. Erzurum'un ise orta sahayı kolay geçip 3. bölgeye çok defa yaklaşsa da fazlasını yapacak gücü yoktu.
İkinci devre de benzer tablodaydı. Sonuçta Fenerbahçe zaten beklendiği gibi üç puanı fiziki olarak yıpranmadan ve zorlanmadan kazandı.
Bu maç bir kere daha gösterdi ki; tam randımanlı olmasa da Valencia eldeki en iyi santrfor. Mesut Özil bir dünya yıldızı ama ona bugünkü fizik gücü ile Emre Belözoğlu'nun ilk 11'de görev vermesini doğru bulmuyorum. F.Bahçe'nin şampiyonluk şansı tabi ki çok az. İkincilik ise bıçak sırtında. G.Saray'ın Beşiktaş derbisi var ama F.Bahçe'nin de Ankaragücü ve Kayserispor gibi kümede kalma mücadelesi veren iki takımla kritik deplasmanları var. Ben Belözoğlu'nu hep gereksiz yere arka arkaya çok oyuncu değiştirdiği için eleştirdim. Dün de aynı şeyleri yaptı. Erzurum'un golünden hemen sonraki Oltan'ın kafa vuruşunda fark 1'e inseydi son dakikalarda ne olacağı bilinmezdi. 86'da Gustavo'yu sokmakla acaba Belözoğlu ne yapmak istiyor?