Fenerbahçe'de son gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Teknik direktörler ve yönetimlerin transfer politikalarıyla ilgili erken ve iddialı teşhisler yapıyorum... Esas amacım yardımcı olmak. Bu sezon başında F.Bahçe'nin transferleri ile ilgili yorum yaparken; Samatta, Cisse, Valencia ve Ademi'nin yapılarının kanat forvetine uygun olmadığını söyledim. Dördü de santrfor özelliğinde. Bir tek Perotti var… Hem çok kaliteli hem de çok etkili kanat forvet. Ancak o da sakatlık problemi yaşıyor. Ne zaman oynamaya başlar bilemiyorum. Bunun yanında Sosa belli bir yaşa geldi. Trabzonspor'da da fizik açıdan yeterli değildi. İstanbul'da fizikten daha da düşer. Çok ses getiren Mert Hakan için de şunları söylemiştim; "Yapısı dolayısıyla katkı vermesi için çok güçlü olması lazım." O da İstanbul'da Sivas'taki gücüne ulaşamaz. Sonra lig başladı. Şunları gördüm; Bulut, Ozan'ı yapısına uymayan 10 numara pozisyonunda görevlendiriyor. 10 numara özelliği olan Pelkas'ı da yapısına uymayan kanat forveti olarak kullanıyor. Daha sonra gazetemdeki köşemde de yazdım. Caner ve G.Gönül önemli kanat bekleri. Ama bunların yaşları dolaysıyla ağır yükü 90 dakika taşımaları mümkün değil. Bu yüzden 5 oyuncu değiştirme hakkı varken, elinde de Sangare ve Novak alternatifleri dururken, son 20-25 dakikada ilk değişikliklere beklerden başlanmalı.
Çare transfer mi?
Kadroda ciddi sıkıntılar var. Gustavo ve Tisserand da dahil tüm yabancılarda fiziki düşüş var. Bunun yanında da eldeki kadroyla beklenen organize futbolun sahaya yansıması zor görünüyor. Bu problemler devam edecek. Puan cetvelindeki tablo gösteriyor ki kaybedilmiş bir şey yok. Bakalım Erol Bulut ne gibi tedbirlerle çare üretecek. Öncelikli hedef Gaziantep ve Başakşehir maçlarını en az hasarla bitirmek. Bekleyelim ve görelim... F.Bahçe'nin devre arasında ivedilikle bir kanat forvetine ihtiyacı var. Fayda vermeyecek oyuncular peşine düşmektense benim olumlu katkı yapacak bir isim önerim var. Hem de bütçeye uygun: Ankaragücülü Saba Lobjanidze…
F.Bahçe, kupada TFF 2. Lig ekibi Karacabey'i zorlanarak geçti. Ligde kalede 3. kaleci Oytun görev yapacak. Neler söylersiniz?
F.Bahçe'nin saha içindeki sıkıntıları kupada da devam etti. Tur geçildi ama oynanan futbol iç açısı değildi. Benim kaleci Altay hakkındaki görüşlerim hep aynı. 'İlerde mutlaka çok iyi olacak' ama daha deneyimsiz olduğunu göz ardı etmemek lazım. Geçen seneye göre hatalarını azalttı. Denizli'de mükemmel bir maç çıkarttı. Ondan sonra yine röportajlarla göklere çıkarıldı. Bu tip şeyler genç kaleciler için handikap teşkil eder. Nitekim kupada çok gereksiz bir kırmızı kart gördü. Fenerbahçe'nin Gaziantep'teki işi daha da zorlaştı.
KİMSE ELEŞTİRMEDİ
Erol Bulut'un planları neden bir türlü sahaya yansımıyor?
Erol Bulut hep iş sıkışınca 4 forvete döndü. Bunun sonucunda da takım savunmasında ciddi arızalar gözlendi ve hatalı goller yendi. Trabzonspor maçından sonra Erol Bulut ikinci yarıdaki hamleleriyle 'Maçı döndürdü' diyerek medyada övgüler yağdı. Ben ise TRT'deki programımda ve yazımda şunları söyledim: "Erol Bulut'un yanlış takım tertibi ve yanlış taktik anlayışı yüzünden Trabzonspor maçının ilk yarısı 1-0 yerine 2-0 da bitebilirdi. Ayrıca Bulut yanlıştan döndükten sonra 45-55 arasında F.Bahçe'nin iki gol atacağını kimse garanti edemezdi. Galibiyetin sonrasında F.Bahçe yönetimi, teknik heyeti, futbolcuları ve medya takımı erken şampiyon ilan etti. Ben ise tehlikeleri ortaya koyuyordum. Teknik analizlerimi sürekli yapıyordum. Karagümrük ve Göztepe maçlarında eğer Karagümrük son dakikada penaltıyı atsa veya Göztepe uzatmanın son saniyesinde penaltıdan kolay pozisyonu kaçırmasa bu maçlar da puan kayıplarına dönecekti. Bütün bu tehlikeleri gündeme taşıdım. Benden başka Konya maçına kadar F.Bahçe'yi ve Erol Bulut'u eleştiren yoktu. Her şey herkese göre sütliman gözüküyordu. Sonra ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Denizli maçından sonra şu yorumu yaptım: "Bir büyük takım, 40 dak-i ka 10 kişi oynuyorsa ve de rakip penaltı kaçırdıktan sonra iki farklı skor avantajına sahipse tabii ki savunma yapacak. Ama üç noktanın iyi işlemesi gerekir. İlki; alan savunmasında rakibe az pozisyon vermek. İkincisi; rakibin hücumdaki devamlılığını kırmak için belli bölümlerde topa sahip olmak, oyunu kontrol altında tutabilmek ve son olarak da tüm riskleri alan rakip karşısında 2-3 etkili kontratakla pozisyonlar bulmak. F.Bahçe bunların hiçbirini yapamadığı gibi hiçbirini gerçekleştirmedi. Rekor sayıda verdiği ataklarda kaleci Altay'ın müthiş performansıyla maçı bitirdi. Daha sonra TRT'de "Takım hiç iyi sinyaller verm-i yor bana göre, Malatya maçında favori değil" dedim. Sonuç ortada. Baştan itibaren anlattıklarımla Bulut'u eleştirmeye hakkı olan spor yorumcusuyum.