Sahaya doğru bir 11 çıkaran Riekerink, sahaya yanlış bir 11 çıkaran Şenol Güneş... Skor: 2-0. İkinci yarı doğru oyuncu değişiklikleri yapan ve yanlışlarından dönen Şenol Güneş; Şenol Güneş'in yaptığı hamleleri ve doğruları sadece seyreden ve hiçbir şey yapamayan Riekerink... Bu sefer Beşiktaş; 2-0.
Birisi eşeği kaybettirdi, sonra buldurdu, sevindirdi. Diğeri eşeği kaybetmedi, sevindirdi. Sonra kaybetti, taraftarını üzdü. Maalesef diyorum teknik adamlar bazen duygusal işler yapıyorlar. Futbol duygusallığı ve dikkatsizliği kaldırmıyor. İlk devre Galatasaray istediği gibi oynadı. Beşiktaş da Galatasaray'ın istediği gibi... İkinci yarı tam tersi oldu. Bu tamamen teknik adamlarla ilgiliydi. Bir teknik adamın maçın üzerindeki etkisi ne olur, ne olamaz dün gece bunları yaşadık. Galatasaray 2-0 galip... İkinci yarıya başlıyorsun... Biraz dikkatli top kullansalar maçı 3, 4 yaparlar. Ama orta alan çöktü Galatasaray'da. Bir türlü de toparlanamıyor. Ve gol geliyorum diye bağırmaya başlıyor ve bağıra bağıra geliyor.
Cenk Tosun, Beşiktaş'ta hala daha yerinde banko olamadığı için huzursuz. Saçma sapan işler yapıyor. En büyük yaptığı saçmalıklar kendisini yere atıp pozisyon dilenciliği yapması. Cenk kardeşim; sana yakışıyor mu? Hakemden pozisyon dilenme! Bruma'nın şekli belli. Çok büyük bir kabiliyet. Aslında bu oyuncudan Galatasaray istediği gibi faydalanamıyor. Bu oyuncuyu sahada ona göre kullanmak lazım. Bruma düzgün bir Avrupa takımına giderse çok daha farklı işler yapabilir. Ama Galatasaray'da bundan fazla olmaz. Sneijder ve Selçuk'un doksan dakika çıkaracak fizik güçleri yok. Galatasaray'ın fizik olarak kat edeceği yollar var. Bu konuda Beşiktaş dün gece Galatasaray'a göre daha iyiydi. Galatasaray defansı bir gol yiyor; yan top. İki Beşiktaşlı kafaya çıkmışlar bir Allah'ın kulu Galatasaraylı yanlarında yok. İlk yarı Galatasaray'ın oyununa tepki koyan bir Beşiktaşlı oyuncu yok, bırakın takımı... Sosa'nın yerine Oğuzhan oynuyor, Gomez'in yerine Cenk. Neredeler? Hikaye... Zemin güzel. Atmosfer güzel. Dört gollü bir maç. Peki maçın hakkı neydi? Bence beraberlikti. Son iki dakikada iki taraf da alabilirdi. Ama biri alsaydı diğerine yazık olurdu. Hem takım açısından, hem teknik adam açısından.
Böyle bir derbide hakem oyunu çomaklamadan, mümkün olduğu kadar yakından izleyerek genelde doğru kararlar verdi. Bir iki pozisyon tartışılabilir, o da bu tip maçlarda çok doğaldır. Ama hakemin üzerine yıkılacak bir maç olmadı. Maç başlayana kadar misafir seyirci ile ev sahibi arasında bir olay haberi gelmedi. İnşallah bu yazıyı yazdıktan sonra da gelmez. Herkes deplasmana gider.