Önemli olan Fenerbahçe'nin değil Beşiktaş'ın ne yapıp yapamayacağı. İki takımın da defansı rahat gol yiyor. 'İki taraf takım olarak defans yapıyor mu?' derseniz Beşiktaş bu işi bir tık önde yapıyor. İki tarafın kalecisine baktığımızda Fenerbahçe'nin kalecisi önde. Bu maçın 0-0 bitme ihtimali var mı? Çok zor. Çünkü sahada gol atmaya müsait futbolcular da var. Büyük hatalar yapıp gol yemeye müsait futbolcular da var. 0-0 bitme ihtimali yüzde beş. Çok gollü biter mi? Biter ama şöyle; iki taraftan biri oyuncu eksiltirse biter. Ya rakibe karşı hareket yapacaklar ya da hakeme karşı. Hakeme karşı yapılacak hareketlerde eksilme şansı zor. Çünkü bu hakemin bu kadar güçlü olacağını sanmıyorum. Bir taraftan bir tane eksiltirse, karşı taraftan da eksiltmeye bakacaktır. Aynı takımdan iki tane eksiltemez. Çünkü hakemler de aynı bunları tayin edenler gibi akıllıdırlar (!) Kemal Belgin gazetesinde "Barış Şimşek'i 2.5 sene sonra Fenerbahçe maçına verdiyseniz bari deplasmanda verseydiniz. Daha usta işi olurdu" yazmış. Sevgili Kemal sen hakem alemini daha tanımamışsın. Niye bu hakemi verdiler biliyor musun? "Bu Fener bu Bursa'yı parçalar biz de bu defteri burada kapatırız" dediler. Ama Bursa dişli çıktı Fenerbahçe de helva gibi olunca Barış Şimşek zorlandı. Onun için kendisine küfür eden Fenerli oyuncuyu atamadı. Hem de o küfürü göstere göstere yiye yiye. Yani Kemal'in dediği gibi bunlar bazı şeylerde çırak değildir, ustanın da ustasıdırlar.