MURAT ÖZBOSTAN:
F.Bahçe, derbileri neden kaybediyor? 1 aydır övülen Mourinho yine hedef oldu… Bu sağlıklı bir eleştiri kültürü mü?
BÜLENT TİMURLENK: Beşiktaş derbisinin haftasında F.Bahçe İkinci Başkanı yine ağzından G.Saray'ı düşürmezse, camiasına F.Bahçe sevgisini sürekli olarak anti G.Saray olarak pompalarsa futbolcu da taraftarı da odak noktasından uzaklaşır.
Geçen sezon takımı sırtlayanlardan Ferdi artık yok. Fred yarım Fred gibi oynarken, Becao-Djiku ikilisi bir araya gelemiyor. İrfan Can kayıp, Tadic'in mevkisi değişti ve elbette Osayi-Samuel belirsizliği. Mourinho'yu da sürekli olarak G.Saray aleyhine demeç veren dünyaca ünlü teknik adam olarak kullanırsanız sadece derbileri değil zirvedeki diğer maçları da kazanamazsınız. Ancak Acun Ilıcalı'nın kayıpları yine 'yapı' kelimesi altında dışarıda arayacağı aşikar.
ALİ GÜLTİKEN: Derbi maçını hangi ortamda kaybedersen kaybet ağır eleştiriler alırsın.
O yüzden Mourinho bu kadar favori geldiği bir maçta mağlup olarak dönüyorsa bunları normal karşılaması lazım. Bir de ikinci derbi mağlubiyeti. İlkini de G.Saray'a karşı kendi sahasında almıştı. O yüzden eleştiriler yalnızca son maçla alakalı değil, bu iki karşılaşmanın toplamıyla da ilgili.
LEVENT TÜZEMEN: F.Bahçe, Beşiktaş'a kaybedince bir anda Mourinho'nun derbi karnesi piyasaya çıktı. Portekizli hoca, Roma ve F.Bahçe'de çıktığı 24 büyük maçın 16'sını kaybetmiş, 4 beraberlik, 4 galibiyet almış.
Tablo, Mourinho'nun derbi özürlü olduğunu gösteriyor. Bunun sebebi de takım istikrarına saygı göstermemesi. Çünkü Mourinho her maça sürpriz kadrolarla çıkıyor. Bu yüzden de eleştiriliyor. Formayı dağıtırken adaletli davranmıyor.
Ben Mourinho ile ilgili eleştirilerimde bilgiyi de ortaya koyuyorum.
GÜRCAN BİLGİÇ: Fenerbahçe, Beşiktaş maçında da Galatasaray karşılaşmasında da çok net pozisyonlar yakaladı. Yani teknik adamın taktiği veya oyuncu seçimi işe yaramış.
Performansta sıkıntılar olmuş, golleri atamamışlar. Oyun açısından bir problem görmüyorum. Sonuçlar yara verici, özellikle taraftar morali açısından. Fenerbahçe mahkum oynayıp, kaybetseydi daha büyük problemdi. Yine de büyük hoca olarak Mourinho'nun sürekli tutmayan, sonuç getirmeyen bir ilk planı var. Kendi oyuncularının neler yapabilecekleri ya da rakip oyuncuların kapasitesi ile ilgili doğru kararlar veremediğini söylerim.
TOPRAKTEPE EMEKÇİ BİR FUTBOL ADAMI
MURAT ÖZBOSTAN: Beşiktaş'ta kongrede kim seçilirse seçilsin teknik direktör olarak Serdar Topraktepe ile yola devam etmeli mi?
BÜLENT TİMURLENK: Serdar Topraktepe, Beşiktaş camiası için çok değerli bir isim. Emekçi bir futbol adamı. 5 aylığına gelen bir yönetimin yerli ya da yabancı yeni bir teknik adamla kontrat imzalayacak yetkisi olsa bile bence camiada gücü olmaz. F.Bahçe derbisini Serdar Topraktepe'nin tercihleri ve oyun analizi ile kazandılar. Hocaya tek eleştirim, 48 yaşına gelmiş olmasına rağmen hâlâ prolisans almamış olması. Zor zamanda taşın altına elini koymayan Sergen Yalçın da bir zahmet yaz geldiğinde Ümraniye değil Alaçatı'ya gitsin.
ALİ GÜLTİKEN: Gönülden geçen Serdar Topraktepe ile devam etmek. Serdar Hoca derbi galibiyetinin yansımalarını diğer lig maçlarındaki galibiyetlerle de perçinleyebilirse doğal olarak en doğru karar bu görünüyor. Ama futbol her maç sonrası çok farklı tartışmaları da beraberinde getirebiliyor. Bu dönem Beşiktaş camiası tarihinde olmadığı kadar derin kırılmalar yaşıyor. Bu seçim sonrası mayıs ayında bir seçim daha olacağı için göreve gelecek yönetimler saha sonuçlarına göre kendilerine kredi sağlayabilecek daha farklı hamleleri de yapabilirler.
LEVENT TÜZEMEN: Beşiktaş geçen sezon Serdar Topraktepe ile Türkiye Kupası'nı kazandı. Galatasaray'a karşı Süper Kupa'da alınan gövdeli galibiyetin arkasında da Serdar Hoca'nın olduğunu düşünüyorum. Oyuncular genç teknik adama büyük saygı gösteriyor. Özellikle F.Bahçe maçında ortaya konan şahsiyetli mücadele, Serdar Hoca'nın takıma dokunduğunun bir göstergesidir. Beşiktaş yönetimi, Serdar Hoca ile yola devam etmeli.
GÜRCAN BİLGİÇ: Beşiktaş krizi kendi içinde çözmek durumunda. Hem mali şartlar hem de Süper Lig'deki iddiası nedeniyle olgun davranmak durumundalar. Serdar Topraktepe, Fenerbahçe galibiyeti ile iyi bir kredi yakalamış oldu. Eğer devre arasında gövdeli transfer de yapılmayacaksa, devam etmek, macera aramamak akıllıca olur. Serdar Hoca da bu dönemde kendisini "İlk seçenek" görmeyenlere gereken mesajı verme şansını yakalar.
6 PUAN ÖNEMLİ DEĞİL KÖPRÜNÜN ALTINDAN ÇOK SU AKAR!
MURAT ÖZBOSTAN: Zirvede 6 puanlık fark, Süper Lig'de ilerleyen haftalar için bize nasıl bir mesaj verir?
BÜLENT TİMURLENK: G.Saray'da 5 oyuncu
sakat ve önünde iki lig, bir de Malmö maçı var .
Okan Buruk, eldekilerle bu üç maçı kazanmaya
çalışacak.
F.Bahçe'nin 24. haftadaki G.Saray derbisine kadar puan kaybetme lüksü yok. Zirvedeki derbinin bu sezon ligin finali olmayacağının
ve bu derbide puan farkıyla önde olan takımın
oyun stratejisini bile belirleyeceğinin altını çizelim.
Lig maratonu uzun ve uzun sakatlıklar, yapılacak
bütün tahminlerin çöpe gitmesini sağlar.
ALİ GÜLTİKEN: G.Saray, rakiplerinin hiçbir
şekilde onu baskı altına almasına müsaade etmiyor.
Geçen sezon da böyle oldu. Puan farklarının
birbirine yaklaşacağı her hafta süreci kendi lehine
çevirdi. Bunun psikolojisini taşımak her takım için
çok zor oluyor. Yansımalarını da görüyoruz.
LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray, sezonu
şampiyon bitirirse Sivas'ta alınan galibiyetin
ayrı yeri olacak.
6 puanlık fark Galatasaray'ın psikolojik eşiği geçmesini sağladı, rakibi F.Bahçe'yi de strese soktu.
GÜRCAN BİLGİÇ: Galatasaray'ı seri puan
kayıplarında da görebiliriz, Fenerbahçe'nin farklı
bir çehreye bürünebileceği de 22 maç
var. Altı puan, ikinci yarı fikstüründeki
sert deplasmanlara baktığımızda
Galatasaray için iyi bir sigorta.
Fenerbahçe'nin kadro genişliği, artan maç sayısı, oyunculara binen yük ve kış şartlarında ağırlaşan zemin faktörleri düşünüldüğünde, cebindeki garanti. Kazandığı maçları bile
'hakem' üstünden yorumlamaya
başlaması, Galatasaray
yönetiminin zorlu süreçteki
ön görüşünde takıma yardımcı
olma çabası. Kısacası,
köprünün altından daha çok
sular akar.
YENİ OPERASYON MODELİ: YILDIZLARI SAKATLAMAK!
MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray maçına damga vuran pozisyon, Türkiye'de gündeme oturdu. TFF Başkanı ile MHK Başkanı da açıklamada bulundu ve 'Gereken yapılacak' dedi. Sizce ortada ciddi bir hata mı var yoksa Bu G.Saray'a operasyon mu? Bu arada hem Barış hem Osimhen bir süre sahalardan uzak kalacak…
BÜLENT TİMURLENK: Torreira'nın düşürüldüğü pozisyonda Sivas'ın stoperine çıkmayan ikinci sarı kart, Sallai'nin yediği tokatta çıkmayan kırmızı kart, Mertens'e çift dalındığında oyunu devam ettirmek… Hadi bunların hepsine hakem hatası diyelim, Manaj'ın Barış'a gaddarca darbesinde monitöre gidip de kartın rengini kırmızıya çevirmek için hakem olmaya gerek yok.
Eğer TFF Başkanı bu maçın ardından, "Bana komplo kuruyorlar" diyorsa siz bu satırları okuduğunuzda MHK Başkanı'nı görevden almış olması gerekiyor. Bunca hakem fiyaskosuna rağmen eğer MHK Başkanı hâlâ koltuğunda oturuyorsa demek ki TFF Başkanı'nın koltuğu sallanıyor.
ALİ GÜLTİKEN: Hata değil çok büyük bir çapsızlık var. Süper Lig'de maç yöneten bir hakemin VAR çağırdıktan sonra bu pozisyonu defalarca izleyip buna yalnızca sarı kart gösteriyor olması kendi kapasitesinin özetidir.
Kapasite buysa o zaman Süper Lig böyle bir basiretsizlik ve yeteneği taşıyamaz. Bu hakem kardeşimiz, MHK'nin veya TFF'nin kararlarını da beklememeli ve kendisi bırakma kararını almalı.
LEVENT TÜZEMEN: 'Korkulan olmadı, Barış Alper sezonu kapatmadı, sadece 3 hafta sahalarda olmayacak'. Ben bu düşünceyi savunanlara asla katılmıyorum. Manaj'ın Barış'a yaptığı hareket gaddarlıktır, hainliktir. TFF, sosyal medya görüntülerinden ceza verecek, Manaj'a ceza vermeyecek. Böyle bir dünya olmamalı. TFF olarak milli bir futbolcuyu korumazsan haksızlık yaparsın. Çünkü bu hareketin savunulacak hiçbir tarafı yok.
Hakem Turgut Doman gitsin bir göz doktoruna görünsün. G.Saray'ın en formda oyuncusu Barış acaba 3 hafta sonra aynı performansıyla geri dönecek mi? Garantisi yok. Burada en büyük handikap Osimhen de iki hafta yok.
G.Saray'ın elinde bir tek Batshuayi kaldı. Ne güzel! Yeni moda bu galiba! Rakibin en değerli oyuncusuna maç biterken gaddarca basıp kart görmeyecek ve hayatına devam edeceksin.
TFF, bu gaddarlığın arkasını araştırmalı. Bu gaddarca hareket cezasız kalırsa yarın bir başka oyuncu bir takımın yıldız oyuncusunu sakatlayacak gaddarlıkta bulunabilir. Bu tür gaddarlığın alışkanlık kazanmaması için erkenden önlem almak gerekir. Hakemler ya bilerek bu hataları yapıp sosyal medyadan kendilerine hakaret edilmesini istiyorlar ve karşılığında para kazanıyorlar ya da gizli bir el bu hakem dünyasını yönetiyor,
TFF'ye operasyon yapıyorlar. Bu lig bu hakemlerle, bu kararlarla haftalar ilerledikçe kaosa dönüşür.
GÜRCAN BİLGİÇ: Sözün bittiği yerdeyiz. Bu gaddarlık karşısında, uyarılara rağmen kararında ısrar eden bir hakem için ne söyleseniz haklısınız. Ya da önceki haftalarda gösterilmeyen sarı kartlar. Turgut Doman, bu 'ayrıcalık' organizasyonunda, bu kararı ile 'tüy' dikti. Olacak şey değil. Bırakın hakem olmayı, vicdanı olan sokaktaki adam bile görüntü karşısında "yuh" derdi.
Hakemler üzerinden yapılan ve bitme noktasına yaklaşan bir "sistem" var. Federasyon Başkanı ile Galatasaray mahkemelikken, bu pozisyonda karar değiştirmiyorsanız, milyonların tezahüratını da haklı çıkartırsınız; "Futbolun katili hakemler…"
TÜRKİYE AYAĞA KALKTI
Sivassporlu Rey Manaj'ın maçın bitmesine dakikalar kala Galatasaraylı Barış Alper Yılmaz'ın ayak bileğine yaptığı sert faule hakem Turgut Doman sarı kart gösterdi. Ardından VAR çağrısıyla ekran başına geçerek pozisyonu tekrar izleyen Doman, kararını değiştirmedi.