Futbolu artık iyice öğrendim. Basketbolu da öğreniyorum ama o bana futboldan daha karışık geliyor.
CHELSEA'Yİ YENMELİLER
Şampiyonlar Ligi kuraları çekilirken Drogba ve Mancini'ye 'kimi istiyorsunuz' diye sordum. "Chelsea" dediler. Yöneticilerimiz de gitti Chelsea'yi çekti. Bu kadar istedikten sonra Chelsea'yi de yenmek zorundalar. Bunun için çaba göstereceklerine inanıyorum. Kariyerleri için önemli. Bir gün oralara dönmek onların da hedefi.
FENERBAHÇE'NİN OLMADIĞI YERDE PARA KAZANAMAYIZ
Tabiri yerindeyse ben yaşanan o talihsiz süreçte Aziz Bey'e hiçbir zaman çakmadım. Ta ki Denizlispor maçından sonra çıkıp "Bu işi Galatasaray yaptı" diyene kadar. Ondan sonra hiç planda olmayan bir sürece girdik. Ona girmese biz de Fenerbahçe'yi savunabilirdik. Bu konu büyümeden kapanırdı. F.Bahçe'nin olmadığı yerde para kazanamayız. Kulüpler için şampiyonluk ikinci planda, önce yaşamamız gerek. Marka değeri Türkiye'deki değil, yurt dışındaki başarılarla yükseliyor. Fenerbahçe'yi ne kadar yenersem yeneyim bir şey değişmiyor. Ama Juventus'u, Chelsea'yi yenince yıldızı takıyorum.
ÇATI İÇİN 5 YIL ŞART
Aysal'a "Peki Beşiktaş'la aranız nasıl" diye soruyoruz konu hemen rakibine vermediği ve aranın açılmasına neden olan stada geliyor: "Stadın durumu ortada. İki takımın maçlarını kaldırmazdı. Avrupa'ya rezil olduk herkes gördü. Stadın üzerini kapatabilmem için betonun oturması gerek. Onun için de bir 5 yıl beklememiz gerekiyor. 5 yıl sonunda beton iyice oturunca ışık da geçiren bir sistemle stadı kapatacağım."
AZİZ BEY HİÇ UZLAŞMACI DEĞİL
Ünal Aysal, "Fenerbahçe'nin 'özür dileriz' açıklamasını nasıl buldunuz" diye soruyor... Biz de "Galatasaray'ın açıklamasının üzerine böyle bir açıklama geldi. Hatta sonrasında Sabri bile maç sonrası bu özüre cevap verdi siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" deyince Başkan Aysal şunları söylüyor: "Saha içinde adrenalin yüklenen oyuncuya, hatta koça açıklamaları nedeniyle kızmam. Bunları kaale de almamak gerek ama yöneticilerin yaptığı açıklamalar önemli. Görevimiz atışmak kakışmak değil. Kavgayla birşey yapamayız. Fenerbahçe'nin açıklamasından sonra arkadaşlar daha sert bir metin hazırladı ama ben yayınlanmasına izin vermedim.
İKİ SORUNUN CEVABI ÖNEMLİ
Keşke F.Bahçe'nin başında uzlaşmacı biri olsaydı. Ben hazırım ama Aziz Bey uzlaşmacı değil. Öyle olsa Türk sporuna büyük katkımız olurdu. Aziz Bey'in iki açıklamasının cevabını vermesi gerek. 1-"Şampiyonluğun masada kazanıldığını öğrendik." 2- Mustafa Denizli ile şampiyon olduklarında Denizli övünüyor, Yıldırım "Ben şampiyon yaptım" dedi. Sonra 200 bin kişiyi toplayıp yürütmek samimi olmuyor.
UMUTLANDIM AMA...
Aziz Bey'le bir kere görüştüm. Çok umutlanmıştım o zaman böyle bir görüşme talebi olduğu için. Tecrübeli bir yönetici benim de öğreneceğim şeyler var kendisinden dedim ve onore oldum. Bu görüşmeyi G.Saray-F.Bahçe dostluğuna çevirebiliriz diye düşündüm ama o görüşme Federasyon Başkanlığı seçimi ile ilgili bir görüşme oldu. "Göksel Gümüşdağ'ı Federasyon Başkanı seçelim" dedi. 'Ben kendisini tanımıyorum iyiyse olsun' dedim.
RAKİBİMİZ BEŞİKTAŞ
"Beşiktaş karşısında muazzam bir derbi bekliyorum. Umarım çok fazla sarı ve kırmızı kart çıkmaz. İki
takım da her şeyini ortaya koyacak.
Bizim şampiyonluk yarışındaki rakibimiz Fenerbahçe değil Beşiktaş. Beşiktaş daha diri takım. Ben öyle görüyorum. Dany'nin bize karşı oynamasından da bir endişemiz yok. "Oynamasın" diye bir madde koymayı hiç düşünmedik bile. Keşke iyi oynasa da Beşiktaş da transfer etse. Mesala Amrabat, Malaga'da iyi, kulüp onu satın almak istiyor. Pazarlık yapacağız."
DEVLETLE KAVGA ETMEM
Ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum... Sermaye artırımı halkı kazıklamak için alınan bir karar değil. Ama izin de alamıyorsam, asker çocuğu olarak devletle kavga etmem
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal son günlerde çok tartışılan Sermaye Artırımı konusunda şunları söyledi: "Nakit akış tablosu düşüşte.. Bunun sebebi de sistemi değiştirmemiz. Geldiğimden beri hiçbir mülkü satmadım. Sadece %28 hisse sattım onu da iyi ki satmışım yoksa değeri düşecekti. Sermaye artırımı halkı kazıklamak için alınan bir karar değil. Eksi sermaya teknik iflas durumu getiriyor. Tüm kulüpler teknik iflasta çünkü ana sermayesini yemiş bunun altına düşmüş. Sermaye artırımı ile bunu düzeltmek zorundayız. 200 milyon dolar cirosu olan bir yerin sermayesi 2.8 milyon olur mu? Sermaye artışında 343 milyon TL para koymam gerek. Halk da 140 milyon koyacak. SPK bir baskıyla 5 aydan sonra yeni tebliğ çıkardı. 'Naktin tamamını sen koyacaksın' diye. Bu uğraşanlar da öyle rakip takımlar, onların taraftarları değil, kendi içimizden insanlar. 4-5 ay araştırıldık. 'Halk 140 milyonu yatırmayacak sen 173 milyon yatır sermaye artırımını da o kadar yap' dendi. Ben asker çocuğuyum devletle kavga etmem. 173 milyon yatırmayı kabul ediyorum ve bu konuyu da kapatıyorum.
3. KÖPRÜ EN ÇOK BİZE YARAYACAK
Riva bizim en önemli malımız... Ben satmak yerine üzerine bir proje yapma taraftarıyım. Zaten 3. köprü Allah razı olsun Başbakanımız'dan oradan geçecek. Değeri 100 milyon dolarken 250 milyon dolara çıktı. 3 sene daha beklesek 500 milyon dolar olur. Amerikalı bir şirket Riva için proje üretmiş, müracaat etti. İçinde marinası da olan lüks bir yerleşim yeri yapmak istiyorlar. Benim arazimi 250 milyon dolar sayacak kendisi de 250 milyon dolar para koyacak '500 milyon dolarlık bir şirketimiz olsun, sonra burayı yaptıktan sonra 1 milyar 250 milyon dolara satalım' diyor. Payımı alıp oradaki binalarımı kiraya verip düzenli bir gelir elde edebilirim.
Bülent Tulun'un Almanya'da olması gerek ama maça gelmiş iyi de etmiş. Yaşadığı talihsizlik
Mancini dersine çalışan iyi bir talebe gibi. Galatasaray'da adeta kültür devrimi yaptı
Amatör branşlarlarda ödemeler aksadığı zaman bunda en büyük pay sahibi sponsorlarımız
Bruma olayının çok tartışılması bir şey ifade etmiyor. Son derece normal ve etik bir olay
MİCROSOFT'LA İMZALAR ATILDI
Galatasaray, Microsoft ile işbirliği anlaşmasını dün imzaladı. Başkan Ünal Aysal burada yaptığı açıklamada, "Projenin bize sağlayacağı verimlilikle yılda yaklaşık 2 milyon dolarlık bir tasarruf öngörmekteyiz" dedi.
HERKES KAZANACAK
M.United, Chelsea gibi takımların standart bir bütçesi var. Stadında 50 bin koltuğu satmış sonra sıkıntıya girmiyor. Kombine sahibi isterse kartını başkasına satıyor. Ama bizim o koltuğu hep dolu tutmamız gerek. Otel odası gibi boş kaldığında biz zarardayız. Microsoft'un devreye girmesiyle şimdi bir sistem oluşturuyoruz. Maça gelemeyecek kombine kart sahibi internetten ben şu maça gelemiyorum diye haber verecek ben onun biletini satacağım. O satıştan da kendisine yüzde 25 pay vereceğim. Ben de sattığım koltuğu tekrar 3'te bir fiyatına satıp ekstra para kazanacağım. Hem taraftar hem kulüp kazanacak hem de stat dolacak.