İnsanlar, sabahları ilk iş olarak TikTok, Instagram veya X gibi platformlarda, akşamları ise korkutucu haberler ve karamsar içerikler arasında kaybolabiliyor. Ancak bu alışkanlık, yalnızca zaman kaybı değil, zihinsel ve fiziksel sağlığımıza zarar veren bir duruma dönüşebiliyor. Klinik Psikolog İrem Akyüz Çaylak, doomscrolling'in insanların psikolojik sağlığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirtiyor.
Çaylak, olumsuz içeriklere karşı insanların daha dikkatli olma eğiliminde olduklarını ve sürekli bu tür içeriklere maruz kalmanın kaygı, stres ve depresyon gibi duygusal sorunları tetiklediğini söylüyor. "İnsanlar, stresli ve kaygılı hissettiklerinde, bir kontrol davranışı olarak sosyal medyada olumsuz haberleri takip etme yoluna gidebiliyorlar," diyor. Çaylak, dijital medyanın belirsizlikle başa çıkmak için sıkça başvurulan bir kaynak haline geldiğini, ancak bunun da bir bağımlılık döngüsüne yol açtığını vurguluyor.
Uzun vadede, sürekli olumsuz içeriklere maruz kalmak, beynin dinlenmesine engel oluyor. Beyin, sürekli bilgi bombardımanına uğradığında sinir ağları zayıflıyor ve bu da unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve karar verme süreçlerinde bozulmalara yol açabiliyor. Bu durum, aynı zamanda "beyin çürümesi" olarak adlandırılan bir süreçle de ilişkilendiriliyor. Beynin bilgi işleme kapasitesinin azalması, bu olumsuz etkileşimlerin bir sonucu olarak daha belirgin hale geliyor.
Çaylak, "Sistematik olarak doomscrolling yapan bireylerde psikolojik sıkıntı yaşama olasılığı daha yüksek, bu da düşük zihinsel refah, yaşam memnuniyeti ve uyumuna yol açabiliyor," diyor. Ayrıca, yapılan araştırmalar, bu alışkanlığın uyku düzenini bozarak depresyon semptomlarını da tetikleyebileceğini gösteriyor.
Sosyal medya algoritmaları, izlediğimiz ve beğendiğimiz içeriklere benzer paylaşımlar önererek bu döngüyü besliyor. Olumsuz içerikler, kullanıcıların dikkatini daha fazla çekiyor ve bu da doomscrolling alışkanlığını körüklüyor. İnsanlar, kötü hissetmelerine rağmen bu davranışa devam ediyor, bu da bağımlılığın en temel özelliği olarak kabul ediliyor.
Çaylak, doomscrolling ile başa çıkabilmek için dijital sınırlar koymayı, yani sosyal medya kullanımını sınırlamayı öneriyor. Özellikle yatmadan önce ekran süresinin azaltılması, zihinsel sağlığı iyileştirebilir. Ayrıca, farkındalık geliştirmek ve anda kalmaya odaklanmak, negatif düşüncelerden arınmanın etkili yolları arasında yer alıyor. Eğer bu alışkanlık kontrol altına alınamıyorsa, bir uzmandan profesyonel destek alınması gerektiğini belirtiyor.
Doomscrolling yalnızca bireysel sağlığımızı değil, toplumsal sağlığı da tehdit eden bir sorun haline gelmiş durumda. Zihinsel ve fiziksel sağlığımızı korumak için bu alışkanlığa karşı daha dikkatli olmamız ve adım atmamız gerektiği açık.